Perestiş

2. bölüm

                                🌊

Sabah zorlukla gözlerimi açtım. Öyle güzel almışım ki uykumu, o yüzden bu gün güne enerjik başlamama neden oldu.
Kalktığımda saat 11.30'du, yatağımı toplayıp yüzümü yıkamak için lavaboya girdim. Saçlarım uzamış ve dağınıktı her zamanki gibi musluğu açıp ilk başta ellerimi yıkadım, buz gibi suyu suratıma serpiştirdim ve bu aşırı hoşuma giden bir şeydi.
Kurulanıp mutfağa geçtim ve basit bir tost yapma kararı aldım, dün yaptığım alışverişten ne varsa koydum tost'un arasına, tostum olunca bir güzel yedim ve daha sonra oraları toplayıp üzerimi değiştirmek için odama girdim. Basit bir kazak ve altına kumaş bir kahverengi pantolon giydim. Üzerine yine dünkü kabanımı aldım, telefonumu ve anahtarı da alıp evden çıkmak için kapıya ilerledim. Her zaman evden çıkmadan önce kapının yanında duran aynadan kendime bakardım ve o ayna hep biraz kısa gelir bana her defasında kendime değiştiricem desem de o ayna dedemin boyuna göre ayarlanmıştı onun yerini değiştiremezdim..

'dede yine nereye gidiyorsun?' 6 yaşındaki ben hep meraklıdır.
Ama aslında merakın iyi birsey olmadığını yaşı büyüdükçe öğrendi, ilk öğrenişi 7 yaşındayken olmuştu.
'babannenin canı çilek çekmiş evladım onu almaya gidiyorum' diye merakımı yanıtladı, aynada saçlarını düzeltti üzerine başına gelişigüzel bir baktı daha sonra ayakkabılarını giyip evden çıktı.
Onun böyle yaptığını görünce ben de hep öyle yapmaya başlamıştım. Okula giderken saçlarıma bakar üzerime gelişi güzel göz gezdirir daha sonra evden çıkardım, ve bu hiç değişmedi, hala aynıyım..

O yaşımdan sonra dedem gibi olmamaya yemin ettim. Hiçbir kız için üzülmeyecektim. Kızlar beni kullanmasın diye ben kızları kullanmaya başladım..
Evden çıktığımda havanın bugün de soğuk bir durumda olduğunu anladım.
Otobüs durağına geldiğimde karşıdaki vapur iskelesini gördüm birkaç dakika düşünüp otobüs yerine vapur seçimimi yaptım. Belki yine o kızla denk gelirdik kim bilebilir..

Vapura bindiğimde defalarca etrafıma bakındım, ama yoktu..
Neden bu kadar aradığımı ve merak ettiğimi bilmiyorum ama o kız çok ilgimi çekmişti çünkü benim gördüğüm kızlardan çok farklıydı.
En sonunda bir yere oturdum ve telefonumdan mesajlara  girdim
Erdem gruba fotoğraf atmıştı. Geçen gece takıldığımız kızlar..

"Ee kızlar başka neler içersiniz" aşırı şiddetli müziğin arkasından Soner'in cırtlak sesi çıkmıştı.
Soner, ben ve Atahan kızlarla ilgilenirken Erdem köşede oturmuş birisiyle mesajlaşıyordu.
"Fark etmez siz ne içerseniz biz de ondan alalım" dedi sarışın 1.70 boylarında mini elbise giymiş kız.
"E süper! O zaman size harika birşey söylüyorum, bu gün bendensiniz ona göre" durur mu Atahan hemen hesabı da üstlendi. Bu çocuk daha düne kadar sıkışık değilmiydi ya, yanımdaki kumral kız bana baktı ve "ee sen ne içersin Berkaycığım?" Dedi Berkaycığım mı? Hiç bozmadım
"Ee tatlım ben daha hafif şeyler almayı planlıyorum ya" diye sürdürdüm.
Yüksek müzikte dans ederken Atahan da içkileri getirmişti, tek dikişte bitirdim, ardından 5 kadeh daha içtim ve en sonunda sarhoş olmayı başardım. Ben, Atahan ve Soner sarhoş olduk ve bizi toplayan yine Erdem oldu. Yazık bu çocuğa ya,
"Ya oğlum yürü hadi ne kızı kafayı mı yedin." Erdem bir benim koluma bir Soner'in koluna girmişti. Atahan ise yamuk yumuk yürüyerek şarkı söylüyordu.
"Affet beni ağşam üstü, gölgen uzarken, sabaha kadar afhet tam ayrıldık derkeenn"
Atahan'ın sesinin güzel olmadığını söylemiş miydim?
"Yooğ ben o kızı görücem Erzem" Soner kızda takılı kalmıştı anlaşılan.
"Soner şimdi ben sana bı göstercem, yürü lan " Erdem sinirle Soner'e patlarken ben de aşıkmış gibi Erdem'e bakıyordum.
"Erdem, senin sakalların ne güzelmiş böyle, bir tane öpim mi" derken parmağımla bir işareti yapıyordum.
"Ya sabır, oğlum sıra bana mı geldi bı siktir git bana yürüyor pezevenk" anlaşılan iyice sinirlendirmiştim.
Soner bir kahkaha patlattı ve Atahan'ın söylediği şarkıyı devam ettirdi.
"Gel bir sarayım aşkın olayım.."
Hepimiz eşlik edip boş koridorda salak gibi şarkı söylüyorduk ve hepsi de yanlıştı.