KUZEY (+18) Düzenleniyor

BÖLÜM-58-YENİ HABER

Kuzey'in gözleri tek bir şey anlatıyordu:ölüm.Korkudan donakaldığım sırada arkasını dönüp gitti.Işıl ile birbirimize bakıp aynı anda ayağa kalktık.Ekin'e gidiyordu.O kadar hızlı gidiyordu ki önüne geleni yerle bir edebilecek bir fırtına gibiydi.Anakapıyı açtığı sırada biz de arkasından koşuyorduk.Egemen merdivenlerden inip bir bize bir de Kuzey'e baktı.

"Ne oluyor?"

"Egemen,Ekin'e gidiyor."

Işıl'ın sesi korku doluydu.

"Yetişmemiz lazım çabuk."

Egemen de ceketini alıp bize katıldı ve koşar adımlarla dışarıya çıktık.Toprak yanında bir kaç adamla Kuzey'e doğru geliyordu.

"Kuzey,iyi görünüyorsun."

Kuzey yüzüne bile bakmadan geçip gitmişti Toprak'ın yanından.Gelen arabalardan birine atladı.Toprak da yanına binmişti.Son sürat evden ayrıldılar.

"Araba arkada,gelin."

Egemen'in arkasından koşarak takip ettik.Arabanın üstündeki örtüyü kaldırıp aceleyle arabaya bindik.Anayola çıktığımızda Kuzey'in arabasıyla aramızda oldukça büyük bir fark vardı.Egemen hızlandı.

"Ne olduğunu anlatacak mısınız?"

"Derinle konuşuyorduk.Ekin'in Derin'i öptüğü zamanı konuşurken Kuzey duydu.Ne bileyim orada olacağını bilsem asl-"

"Ekin Derin'i mi öptü."

Egemen frene keskin bir şekilde yüklenmişti.

"Abi,İnan hiç sırası değil.Kuzey'e yetişmemiz lazım."

Egemen kaşlarını çatmış bana bakıyordu ama fazla uzatmadan önüne dönüp yola kaldığı yerden hızla devam etti.Işıl elini Egemen'in vitesteki elinin üzerine koydu.

"Sakin ol."

Arka koltuktan onları izlerken yetişmek için dua ediyordum içimden.Bir süre sonra Kuzey'e daha da yaklaşmıştık ama o da bunu fark etmiş olacak ki aradaki farkı açtı.Arabanın direksiyonu hızdan sallanıyordu.Egemen'in ibresine baktığımda 180i bulduğunu gördüm.Bu hızla yakalayamıyorsak,Kuzey 200ün üzerinde gidiyor olmalıydı.Ona bir şey olmasın diye dua etmeye devam ettim.

Araba sert bir şekilde frenle beraber öne gitti.Koltuğa tutundum.Egemen hızla direksiyonu sağa çevirdi ve sokak arasına girdik.Ekin'in evine gelmiştik.Umarım evde değildir diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum.Sokağın sonuna geldiğimizde araba durdu.Kuzey'in arabası tam binanın önünde duruyordu.Koşarak kendimi arabadan attım ve binaya daldım.Kapısı açıktı.İkişer üçer çıktığım basamakların sonunda Ekin'in dairesinin olduğu kata gelmiştim.Kuzey'in adamları katta nöbet tutuyordu.Evin kapısında bekleyen Toprak bana doğru geldi.

"Derin,uzak dur lütfen."

"Ne saçmalıyorsun? Çekil önümden Toprak.Canını yakmak istemiyorum."

"Yenge,lütfe-"

Omzuna attığım yumrukla istemeye istemeye de olsa kapının önünden çekildi ve içeriye girdim.

"Kuzey?"

Bağırışımı tüm bina dinliyor olmalıydı.Salona geldiğimde Ekin'i yüzü kan revan içinde koltukta yatarken gördüm.Ellerini yüzüne siper etmişti.Kuzey benden tarafa bile bakmadı.Bir eli Ekin'in yakasında,diğer eli silahın tetiğindeydi.Ekin'in kafasına doğrultusu silahı sanki beynini deşmeye çalışır gibi bastırıyordu.

Koşarak silahı tutan koluna yapıştım.

"Kuzey,yapma lütfen.Bırak gitsin."

Yüzündeki nefretle tüm cehennem sonsuza kadar alev alev yanabilirdi.Tükürür gibi bir ifadeyle gözlerime baktı.Hiçbir şey demeden Ekin'e geri döndü.