Uyandığımda gözümü fazla açamıyordum. 1 kere gözümü kırptıktan sonra herşey çok daha net gözüküyordu. Her yeri kapalı bir yerdeydim ve ellerim bağlıydı sadece bir mum ışığı vardı. Ve kendimi garip hissediyordum. Orda birde kapı vardı ve kapıdan azda olsa bir ışık gözüküyordu. Kimse yokmu diye bağırdım.
Hiçbir ses gelmedi sonra bir süre geçtikten sonra sessiz ol evlat diye bir ses geldi. Nerdeyim ben diye tekrar bağırdım. Bu seni ilgilendirmez dedi. Sesi çok kalındı tahminen 30-35 yaşlarındaydı.
Kapıda birinin gölgesini gördüm. Sonra hızlıca odaya girdi. Çok şaşırmıştım. Çünkü o bizi hastaneden hiç aldırmadan uğurlayan doktordu.
Tommy: Beni neden kaçırdın aşşağlık herif.
Adam: Çünkü bu gece dolunay var seni aptal .
Tommy: Banane be DOLUNAY dan
Adam: En iyi arkadaşın Ray'i öldürmekmi istiyorsun??
Tommy: Ray ne alakâ
Adam: Öğreniceksin.
Tommy: Adını söyle bâri
Adam: Adım John
Aşırı dercede korkuyordum. Hem DOLUNAYIN benle alakası ne ? Ve o adam kim?? Sonra adam gelip ellerimi çözdü. Tek kelime bile etmedi. Kalkıp ışık olan kapıdan geçtim.
Tüm camlar tahtayla kapalıydı. Çok küçük bir delik vardı. Ve o deliktende John bakıyordu. Sonra bir şey yermisin diye bana döndü döndüğünde gözleri çok ama çok maviydi ve parlıyorlardı.
Gözlerini bana diken John'dan korkmaya başlamıştım. Oysa ki ben onu sade bir doktor sanıyordum. John'da farklı bişeyler vardı. Bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.
Ben orda düşüncelere kapılırken John biyere gitti. Bende fırsatını bulduğum gibi burdan çıkmanın yolunu arıyordum bi anda delik aklıma geldi. Ve o benim tek umudum olabilirdi.
Deliğin yanına koştum. Deliğe gözümü koyduğum zaman gözüme inanılmaz bir ışık vurdu.
Ve vücudumda bir değişim hissettim herşey yolunda gitmiyordu. Acaba John'un bana anlatmak istediği bu muydu?? Dolunay'a çıkmamamın bir sebebi mi vardı??
Sonra elimi yüzüme koyduğumda yoğun bir tüy hissettim. Çok korkuyordum. O anda John içeri girdi. " Sen ne yaptığını sanıyorsun aptal " deyip üstüme atıldı
O sırada istemsizce onu üstümden atıp ona saldırdım. Ellerime baktığımda çok uzun tırnaklarım vardı. Şimdi her şeyi anlamaya başlamıştım.
Sonra istemsizce ona bir pençe savurdum. Pençemden sıyrıldı ve beni itti. O kadar güçlü itti ki arkadaki duvarı kırıp geçtim. Ağzından akan salyalar mum ışığında gözümü kamaştırıyordu. Gözümü sildiğimde John bana çok hızlı bir pençe attı ve o sırada yüzümden siyahımsı bir kan aktı. Yere yığıldım John çok hızlı bir hareketle masanın üstündeki barutu alıp etrafıma döktü.
Acaba beni yakacakmıydı?? Sonra ona doğru koşmaya çalıştım. Fakat etrafıma döktüğü baruttan dışarı çıkamıyordum. Beni bi şekilde içinde tutuyordu. Bir süre geçtikten sonra eski halime dönmeye başlıyordum.
Tamamen eski halime döndüğümde John etrafımdaki barutu kaldırdı. Ve kavonozuna geri koydu.
John: Bidaha sakın böyle bir şeye kalkışma seni aptal.
Tommy: Dolunayın bana böyle bir etkisi olduğunu bilmiyordum.
John: Neden her yer kapalı sanıyorsun.
Tommy: Peki neyim ben
John: Bir KURTADAM
Arkadaşlar bu bölüm biraz kısa oldu umarım beğenirsiniz. Yanlışlarım varsa yoruma belirtirseniz sevinirim.