1

7.9K 361 32
                                    


-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Jeon:
Sabah sabah bu ne sinir sarışın?

Blonde:
Ne sabahı
Saat 11 oldu

Jeon:
Sen sandığımdan da sinirlisin
Ne oldu?

Blonde:
Sinirli değilim
Yok bir şey

Jeon:
Bu yüzden mi evdeki bütün dolapları birer birer indiriyorsun?
Birazdan herkes başına toplanacak
Yavaşla

Blonde:
Onların da kafasında kırarım
Gelebilirlerse gelsinler

Jeon:
Sarışın
Hadi gel yanıma
Senin evinde tabak kalmadı
Ben hazırladım bir şeyler
Burada yersin o arada sinirinin sebebini konuşuruz
(Görüldü)
Hem papatya çayı var bende
Geliyor musun?

Blonde:
Geliyorum bekle


-

"Günaydın, sarışın." Jungkook kapı pervazına yaslıyken alayla konuştu. Taehyung ise hiç cevap vermeden, onu iterek mutfağa ilerledi.

Jungkook'un ferah amerikan mutfağı Taehyung'un çok hoşuna gidiyordu. Beyaz dolaplar ve perdeler çok güzel ışıldatıyordu evi. Fakat Taehyung'un evi çok daha farklıydı. Daha bej ve kahve tonlarına sahip olduğu için sıcak ve bazen karışık bir görünüşü vardı.

"Senin gibi bir komşum olduğu için sevinsem mi, kadere lanet mi etsem bilemiyorum." diye homurdandı Jungkook.

Taehyung ise çoktan masaya kurulmuş önündeki kimchinin tadını çıkarıyordu. Bugün ters olduğunu belirten sesiyle "Neden?" dedi. Bakışlarından bile ateş çıkıyordu.

"Sabah sabah senin dolapları çarpman yüzünden uyandım! Tanrı aşkına derdin ne!? Neden haftanın bir günü evi yıkmak zorundasın ki?"

"Her zaman yapmıyorum! Bak, bugün sinirliyim senin evini de dağıtırım."

Jungkook, bunun gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğuna karar verdiğinde biraz alttan almayı seçti. Belli ki sıradan bir şeye değildi siniri, büyük bir şey olmuştu.

"Cidden, ne oldu? Normal değil bu halin." Alay veya ima içermeyen ciddi bir soru sordu Jungkook.

Jungkook, Taehyung'un çoğu ruh halini görmüştü. Bazen sabahın köründe, pastaneye gittiğinde Jungkook'a da bir şeyler alırdı ki bu, o gün oldukça keyifli olduğunun göstergesiydi.

Bazen ise -bu sabahın daha sakin hali- kapıları çarpar, sürekli bir şeyleri düşürür, bütün eşyalara kaba davranırdı, bu ise, kötü bir gün geçirdiği ya da kızgın olduğunu gösterirdi.

Kızgınken, yorgunken, sarhoşken, hastayken... Taehyung'un birçok halini görmüştü ve her halükarda kızgın Taehyung'un ayrı bir havası olduğunu inkar edemezdi. Tabii çok deli olduğunu da.

Taehyung elindeki çubukları gürültüyle bıraktı. Derin bir nefes aldı ve kızgınlık ve ağlamak arası bir şekile soktu yüzünü.

"Ayrıldık."

"Ah, neydi adı? Minho mu, Mingyu mu ne?"

"Minseok."

"Evet, evet, o." dedi, Jungkook. Birkaç kere eve girip çıkarken karşılaşmışlardı. İkisi de birbirini pek sevmemişti ve umursamamıştı. Yine de Jungkook onunla ilgili pek de iyi bir düşünceye sahip değildi.

"Ne yaptı?" dedi, yüzünü buruşturarak. Hiç haz etmiyordu ondan.

"Beni aldatmış ve ben aptal gibi anlamamışım! Hem de bana kuzenim diye tanıştırdığı çocukla! İnanabiliyor musun!?"

"Piç kurusu!" dedi, hayretle. Jungkook tam dert anlatılacak insandı. Sinirlenince beraber küfürler yağdırabileceğiniz türden.

Jungkook "Ne zamandır?" diye sordu, çatık kaşlarıyla.

"3 aydır!" dedi, eliyle üç göstererek. Büyük ihtimalle, Taehyung bağırarak konuştuğu için herkes duyuyordu ne konuştuklarını.

Jungkook, Taehyung'a yaklaştı ve ciddiyetle sordu. "Dövmemi ister misin?"

Taehyung sakince kafasını salladı iki yana. Jungkook kabul etmeyeceğini zaten tahmin ediyordu, yine de şansını denemek istemişti.

Mutfağa gitti ve hazırladığı papatya çayını Taehyung'un önüne bıraktı. Papatya çayı, Taehyung'u hem sakinleştiriyordu, hem de hoşuna gidiyordu.

Taehyung papatya çayından birkaç yudum almıştı ancak saati fark ettiğinde, kupayı da alıp hızla dairesine koştu.

Jungkook ne olduğunu anlamadan geri dönüp "Kupayı akşam geri getiririm." dedi ve tekrar gözden kayboldu.

"Seni bırakmamı ister misin!?" diye bağırdı arkasından, gülümseyerek.

"Kendim hallederim!"

Şapşal, diye geçirdi içinden Jungkook.

-

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk bölüm!!! Daha önce eski hesabımda (salvatoreswords) paylaşmıştım ama neden olduğunu anlamadığım şekilde giremiyorum bu yüzden tekrar yayınladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk bölüm!!!
Daha önce eski hesabımda (salvatoreswords) paylaşmıştım ama neden olduğunu anlamadığım şekilde giremiyorum bu yüzden tekrar yayınladım

Umarım seversiniz

by isidor

blondeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin