Sabah olduğunda içimde ağlamaklı ve mutlu olmak arasında hissediyorum. Bu duygunun nereden geldiğini bilmiyorum ama üstüme tam karabulut gibi doluştu, hiç hoşuma gitmeyen bu hal ve kötü düşünceler geliyordu. Kendimi bir boşlukta ve arafta hissediyorum.
Hemen kendimi bu negatiflik çukurundan çıkarıp kendime kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdiğimde beyaz kabarık tüyleri olan tatlı mı tatlı kedim Bulut ortalığı dağıtıp bana masumane bakışlar atıp oradan kaçmıştı.
Bu durum moralimi bozsa da onun sevimli bakışları içimi yumşatmıştı ona sinirli kalamayıp onu sevmeye yanına gittim. Onu sevmeyi bitirince atıştırmalıklar için dolaba doğru yürüdüm ve dolaptan yulaf ezmesi ile sütü çıkarıp kaseye doldurdum.
Onları hızlıca yedikten sonra odama hazırlanmak için gittim. Üstüme ince çiçekli bir kırmızı elbise giyip altına da rahat hissettiğim konversleri giydim ve takısız olmaz diyip kolye, yüzük, küpe takıp aceleden de saçlarımı tarayıp, çantamı alarak salona indim. Bütün ışıkları kapattıktan sonra evden ayrıldım ve hızlı adımlarla otoparka vardım.
Tam asansöre binerken Yamanla karşılaştım.
Ona samimi bir şekilde "Günaydın"
diyerek asansör'e bindim.O da sakin ve ifadesiz bir şekilde*Günaydın "dedi. Ona tekrardan gülümseyip asansörün diğer tarafına geçtim.
Ona çaktırmadan bakarken içimde ufak bir heyecan vardı. Neden bilmiyorum ama onun yanındayken kendimi eski ben gibi hissetmiyorum.
Daha çekingen ve daha utangaç hissediyorum. Asansör yavaşça aşağı inerken ikimizde sessizdik , ama ben onunla konuşmak istiyordum , fakat ne diyeceğimi bilmiyordum.
Bu gibi düşünceler geçerken, aklımı okumuşcasına bana dönüp; "Asansördeki somurtan yüz ifademe takılma senlik birşey değil." diyince rahatlamış hissettim.
Ama yine de çok merak ediyordum ona ne olduğunu . Söylemeyeceğini biliyordum ama yine dayanamayarak o malum soruyu sordum.- Sen yüzüme mi bakıyorsun ?
- Hayır yüzüne bakmıyordum sadece suratın asık olduğu için dikkatimi çekti.
Gözlerini hafifçe kısarak güldü.
- Asık suratlı değilim sadece sabahları halim olmuyor.
Anladığımı belirtir bir şekilde kafamı sallayıp önüme döndüm.
Tam o sırada asansör durdu ve kapılar açıldı. Bana öncelik verdiği için önce ben indim .Otoparka kadar sessiz bir şekilde birlikte yürüdük. Yollarımızın ayrılacağı yere geldiğimizde vücudumu hafifçe ondan tarafa döndürerek "Görüşürüz" dedim samimi bir şekilde.
Bana ifadesiz bir şekilde bakıp başını sallayarak arabasına doğru ilerlerledi. Bende arabama doğru yol aldım.
Arabama binip çalıştırdıktan sonra radyodan telefonuma bağlanıp Taylor swift ' den ' Delicate' şarkısını açıp fakülteye doğru yol aldım.
Yaman 'dan...
Otogardan çıkarken dikiz aynalarını kontrol ederken Afel'in arabasını gördüm. Büyük ihtimalle fakülteye gidicekti .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnatçı Keçi
Romance+18 Mıckey Mouse: Afel lütfen motoruma o çıkartmaları sen yapıştırdım deme!! İnatçı Keçi: Ne motoru yaa iyice uçtun sen kendine gel paşam! Mıckey Mouse: Afel! Kızım dalga geçme benimle motorun içine etmişsin resmen. İnatçı Keçi: Noldu paşam artık...