~ 🐢 ~
Çocuklar gittikten sonra sadece ben,Jisung ve Hyunjin kalmış ve salonu düzgün bir şekilde toparlanmıştık. Ardından Hyunjin'e benim odama gideceğimizi söyleyip üst kata benim odama geçmiştik. Şimdi ise benim yatağımın üstünde ikimizden bağdaş kurmuş şekilde karşı karşıya oturuyorduk.
"Jisung sen salak mısın niye adamı öyle öpüyon?"
"O beni öptü"
"He aynen zaten bendim kağıdı göt kadar alan"
"Ulan sende bi... Neyse sen Seungmin'i öperken okul müdürünün seni okuldan atacağım bakışı atıyordu"
"Ya onu bilmem de Seungmin zaten Chris hocadan hoşlanıyor bariz, ve ayrıca Jeongin ile Chris hoca öpüşünce çok pis bakıyordu bence pazartesi günü Jeongin ölür"
"Ship!"
"Dur ship adı bulalım" diyip elimi çenemin altına koyarak düşünür gibi yaptım.
"Chanmin'e ne dersin"
Jisung'un kafada hep böyle şeylere çalışıyor he"Güzelmiş best ship Chanmin başka birşey demem" dediğim ile Jisung kıkırdadı.
"Eee sen yeni giysiler alacaktın bakim"
"Kalkmaya üşendim"
"Kalk lan" beni yataktan itip sarsılmamı sağladı. Ardından ayağa kalktım ve dolaba ilerledim. Geçenlerde Hyunjin'in önünde giydiğim takımı çıkarıp Jisung'un yanına yatağa attım ve soyunmaya başladım.
"Lan napıyon"
"Seni"
"Felix mal mısın git banyoda giyin"
"Ayağa kalkmaya üşeniyorum nasıl banyoya gidim hem sen rahatsız oluyorsan sen git banyoya ve hatırlatırım ki biz beraber duş alıyorduk"
Nefes bile almadan sıraladığım sözler ardından Jisung göz devirip 'giyin' diye mırıldandı."Felix azdım" giyindikten sonra önce boy aynasından kendime bakmış ardından Jisung'a göstermiştim.
"Sadece sen değil"
"Oha kendine mi azdın!" Bağır bağır biraz daha bağır. Hatta camiye git cuma günü ezan diye böyle bağır. Tövbe sanki Kore'de cami var.
"Ya hayır mal mısın Hyunjin de azdı"
"nE!"
"Ya dün bunları aldıktan sonra ben işte giyindim ona gösteriyordum sonra birden çekti gitti bir gün sonrada böyle boyununda koca koca morluklarla geldi falan arkadaşlarıda gelince hani seninle ilk aşağıdaya indiğimizde escort falan dediler ya ona gitmiş işte"
"Vay anasını ama haklı şimdi bende azdım ama ben escort değil seni isterim bebeğim" diyip göz kırptı. Ardından öğürme sesleri çıkardım.
"Ya Felix abartma o kadarda kötü değilimdir istersen deneyelim"
"Jisung ikimizde ukeyiz olmaz"
"Aman be salak neyse sen mutfağa gidip bize yiyecek birşeyler bul ben önce Minho'cuğumu stalklayıp ardından ise izlemek için dizi bulacam hadi siktir git"
Dizi bulma işi daha zor olduğu için kabul etmiş ve üzerimi değiştirmeye üşendiğim için direkt az önce giyindiklerim ile aşağıya inmiştim. Çok üşengeç oldum ben.
Çorapsız bir şekilde merdivenden pıtı pıtı inerken fazla ses çıkarmış olmalıyım ki salonda oturan Hyunjin önce beni süzmüş ardından göz devirip önüne dönmüştü. Derdi ne bu adamın!?!?!?
Hyunjin'i aldırmadan mutfağa geçmiş ve evde ne cips bulduysam almıştım tabii yanında kola ile. Mutfaktan geçip koridorda yürüdükten sonra tekrar salona bir bakış atmış ve tam ilerleyecekken uyarıcı ses ile durmuştum.
"Gel"
"Jisung bekliyo-"
"Gel dedim" sesi fazla sert çıkmıştı itiraz etmek istesemde edemeyeceğim kadar sert.
Elimdekileri sehpaya bırakıp Hyunjin'in karşısına dikildim.
"Neden böyle giyindin?"
"Jisung merak etti"
"Etmesin" tm.
Ona masum masum bakarken dudaklarını araladı ve titrek bir nefes aldı. Ardından gözlerini sıktı ve başını geriye doğru atarak öylece durdu.
3 RDS POV:
Hyunjin'in gözleri dolmuştu. Bugün o hariç başkasının dudakları değmişti bebeğinin dudaklarına. O an koparmak istemişti hepsinin dudaklarını. Daha kendisi bile doğru düzgün elliyemiyorken, ödemiyorken başkalarının rahat tavırları onun canını çokça sıkıyordu. En çokta Jisung'unkiler.
Minik bebeği onun dolmuş gözlerini görmesin diye kafasını geriye atmıştı. Ama Felix süzülen parlak göz yaşını görmüş ve daha akmadan silmişti.
"Ağlama" diye mırıldandı kısık bir sesle Felix. Ardından yüzünü küçük elleri arasına alarak ona dönmesini sağlamıştı.
Hyunjin bebeğinin bu zarif dokunuşu ile daha çok ağlamak istemişti. Olmuştu da bir yaş daha akmıştı Hyunjin'in gözünden, takılı kalmıştı göz yaşı dudağının kenarına.
Bu sefer Felix göz yaşını küçük parmakları ile değil kalp dudakları ile silmişti. Hyunjin'in dudağının kenarını öpüp almıştı tuzlu suyu. Gri saçlı titremişti kalp dudakların hissi ile. İçi titremişti resmen. İlk defa kalbi bu kadar hızlı atmıştı.
Felix ardından biraz daha yaklaştı, dizi Hyunjin'in dizine değiyordu. Elleri arasındaki yüze yaklaştı ve yanağından bir öpücük çaldı. Bu Hyunjin'i çok rahatlatmıştı. Diğerlerini oyun için öperken onu kendi iradesi ile öpmesi onu çok rahatlatmıştı. Yüreğini, vicdanını, sinirini. Ama kalbini daha çok germişti. Felix onu deli edecek, kalbine zarar verecekti.
Aslında bu hisler sadece ona geçerli değil. Felix çok pişman olacaktı hareketinden utanacak ve başını duvaralara vuracaktı. Ama şuan doğru gelen sadece buydu. Onunda kalbi çok hızlı atıyordu. İlk defa kalbi bu kadar hızlı atmıştı onun. Ah birde yurttan dışarı çıkarken.
Felix geri çekildi ve gülümsedi.
"Ben gidiyorum"
"Size iyi eğlenceler" Hyunjin de gülümseyip atıştırmalıkları aldıktan sonra üst kata çıkan miniği izledi yüzünde aptal bir gülümseme ile.
Ardından eli gülümseyen dudaklarına sonra da kenarına gitti. Düşündü oraya değindiği gibi orayada ne zaman değeceğini. Yakındır belki.
Hyunjin yüzündeki aptal gülümsemeyi silerek eline telefonunu aldı ve kamera sistemini açtı ekrandan. Odaya giren çocuğu izledi tekrar aptal gülümseme ile. Eteğin altından gözüken beyaz ince bacaklara kaydı bir ara bakışları. Kendini kaybetmemek amacı ile telefonu aldığı gibi tekrar yerine koydu ve düşünmeye başladı Felix'i.
Evet. Hyunjin Felix'e takıntılıydı, odasına kamera yerleştirecek ve her adımını izleyecek kadar.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daddy? - {HyunLix}
FanfictionFelix bir yetimhane çocuğuydu. Hyunjin ise hem kötü yoldan hemde şirketten para kazanan bir iş adamı... Peki ya Hyunjin Felix'i evlat edinmek isterse...? [Tamamlandı]