2. Bölüm

708 24 1
                                    

Eveeet ben geldimmm. 

Bölüm şarkımız: Yasir Miy- Buz

Medyaya ekledim.

Bu arada oy ve yorumlarınızı da bekliyorummm:)

İNSTAGRAM: _arikubra
2. Bölüm

Zaman ilerliyordu. Zaman ilerlerken bizi bir şeylere mi yetiştiriyordu yoksa bizi bir şeylerden mi kaçırıyordu? Zaman bize yalnızca olması gerekeni söylüyordu. Kitap karakterlerinden fırlamışçasına çıkan Malkoç'u düşünmeden edemiyordum. Hala bir yerlerde karşılaşmamıştık. Söylediği kitabı onun zannettiğinin aksine üç günde bir kez değil, üç günde üç kez okumuştum. Şimdi ise bir sınıfta hem oda arkadaşım hem de sıra arkadaşım olan Evsa ile birlikte matematik dersindeydik. On altı yaşın en büyük götürülerinden biri de okuldu bence. Evsa derse tamamen kendini kaptırmışken ben yalnızca kitap okuyordum. Genelde derslerde de kitap okurdum. Yalnızca sınav zamanları ders çalışırdım.

Evsa'nın kumral saçları at kuyruğu yapılmıştı. Yüzü pürüzlüydü. Belki birçok kişiye çirkin bile gelebilirdi ancak o öyle giyiniyordu ki herkes onu beğeniyordu. Evsa'dan gözlerimi aldıktan sonra o yabancının bana verdiği kitabın sayfalarını karıştırdım. İçindeki bana yazmış olduğu notu bilmem kaçıncı kez okurken kalbimdeki kelebekler yine uçuşmaya başlamıştı. Resmen okuduğum kitaplardaki bir aşka da ben sahip olmuştum. Üç gündür okulun çıkışında, yurda girerken ya da çıkarken onunla karşılaşmayı bekliyordum. Belki ümitlenmemeliydim ancak hissediyordum.

O benim hayatımın aşkı olacaktı!

Düşüncelerim ve gözlerimin önüne gelen resimle dudaklarımda canlı bir gülümseme peyda olurken gözlerimi yumup onu hayal ettim. Günlerdir onunla karşılaşmamızı düşünüyorum. O kadar masalsıydı ki... Ve bence çok romantik. Daldığım hayaller Evsa'nın dirseğiyle beni dürtmesiyle son bulmuştu. Gözlerimin içine sinirle bakarken hep yaptığı gibi yine kızmaya başladı.

"Yine hayaller alemine daldın. Derslerini çok aksatıyorsun. Okul bizim son..."

Gözlerimi devirerek ona karşılık verdim. Yine aynı safsatalara girecekti. Evsa ona göz devirmemle birlikte hışımla önüne döndü. Bu onun dilinde 'Ne halin varsa gör!' demekti. Onun beden diliyle anladığımı uygulayarak ne halim varsa gördüm. Ve ben galiba kütüphanedeki bu çocuğa aşık oldum. Evsa yetimhanede büyüdüğümüz için saçma sapan dram yaparken ben daha çok bu durumu kabullenip hayatıma bakıyorum. Son dersimizin bittiğini zil sesinden anlarken hiç dokunmadığım, sıramın üzerindeki kitapları yavaşça topladım. Onun bana vermiş olduğu notu kitabın arasına koyarken kitabı elime, çantamı da sırtıma aldım. Evsa bozulduğunu belli ederek sıradan çıkarken bende hızla onun arkasından çıktım ve koluna girdim. O sessiz kalmayı tercih ederken beraber okulun merdivenlerinden iniyorduk. Okuldaki büyük sınıf erkekler adeta herkesi ezercesine indikleri için biz biraz daha arkaya geçip inmeye çalışıyorduk. Çünkü gerçekten ezilme ihtimaliniz vardı.

"Yetimhanedeyiz diye, ailemiz yok diye neden hep moralimi bozan şeyler düşüneyim ki? Hayata karşı bu kadar olumsuz yaklaşmamalısın."

Evsa ılımlı çıkan sesimle birlikte en azından gerginliğini üzerinden atmaya çalışmıştı. Birkaç dakika sessiz kalırken onun konuşmasını bekliyordum. Bu sırada merdivenlerdeki kalabalık yeterli miktarda boşalınca bizde daha rahat iniyorduk. Birkaç dakikalık sessizliğin ardından konuştuğunda bizde çoktan okul çıkış kapısına gelmiştik.

"Ben moralimi bozan şeyler düşünmüyorum. Hayatın kendisini biliyorum ama sen... Hayatı bildiğin halde onu bilmeyi reddedip hayal eleminde yaşamayı tercih ediyorsun. Kitapta olanlar yalnızca kitapta yaşanır. Gerçek hayat böyle bir yer değil."

TAN DÜĞÜMÜ (Tamamlandı)(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin