💜-6-🖤

327 42 4
                                    

San 

Yüzüme kapanan telefon ile olduğum yerde sinirden titrerken elimdeki telefonu duvara fırlatmamak için masanın üzerine koydum. 

"San?" 

"Sus!" 

O listeyi alıp onlara vermem sadece bir hain olmam demek değil dünya savaşının başlangıcı gibi bir şey demekti.  Ellerimi saçlarımdan geçirerek çekiştirdim.

"Kim olduklarını bulmamız gerek." Söylediklerim ile olduğum odada bulunan Mingi dışındaki adamlara baktım. 

"O adamı bulmalıyız ki öldürmekten beter edebileyim."

"Tamam San otur ve sakinleş biraz. Ben halletmeye çalışacağım." 

Mingi'nin söyledikleri ile ona ters ters baktım. Ona güveniyordum evet ama Woo kayıpken burada boş boş oturamazdım. O ise beni hiç takmadan arkasındaki adamlara dönmüştü.

"Seung sen bütün imhalı telefonların satış kayıtlarına bak. Kwan sen de San'ın telefonu 7/24 kayıt altına al. Deun San'ın evinin civarına giden bütün yolların kamera kayıtlarını bul." 

Mingi herkese teker teker birer görev vererek odadan çıkarmıştı. Şu an olduğumuz şehirdeki kendi şirket adı altında gizli görevlerin yürütüldüğü bir binadaydık. Buranın oldukça gizli ve güvenli olduğunu söylemişti. 

Masanın üzerine bıraktığım telefonu alan mingi yanındaki bir kıza uzattı. 

"Shin telefon kaydındaki sesi analiz edin." 

Tam bana dönen Mingi kızın sesi ile ona tekrar döndü.

"Bir mesaj gelmiş."

Hemen kızın elinden telefonu alarak mesajı açtım. Gördüğüm fotoğraf ile kan beynime sıçramıştı resmen. Elimde son gücümle sıktığım telefon zorla elimden alınırken derin derin nefesler alıyordum. Sinirle masada elime geçirdiğim kalemliği alarak duvara fırlatmıştım. Bütün gücümle bağırarak önüme ne gelirse tekmeler savuruyordum. Titreyen ellerimle tuttuğum saçlarımı çekiştirirken kollarımdan tutulmam ile daha çok bağırmıştım. 

"WOOYOUNG!" 

Beni tutmaya çalışanlardan birine yumruk atarak uzaklaşmıştım. Bir süre deli gibi odanın içerisinde volta atıp daha sonra karşımda duran Mingi'ye ilerledim. Yakasına yapışarak kendime çektim. 

"Bana bir bilet al Mingi. Rusya'ya gidiyordum. "

Yakasını savurarak bıraktığım Mingi dengesini koruyarak derin bir nefes aldı. 

"Tamam." 

Telefonumu alarak odadan çıkan kızın ve Mingi'nin ardından tek kaldığım odada  yerimde duramamış ve sinirimi odadan çıkarmaya devam etmiştim. 

Bir süre sonra sinirim geçtiği zaman içimi bir endişe kaplamıştı. 

Ona zarar vermezlerdi değil mi? Buna izin veremezdim. Onu bulmalıydım. 

Parmağı bile kesilse içim giden adam şu an başkalarının elindeydi ve ben ona ne yapacaklarını bilmiyordum. Ellerim daha çok titrerken hızla odadan çıktım. Uzun koridorda kimse yokken ilk geldiğimiz zaman gördüğüm kontrol odasına girdim. Evin etrafındaki kameralara bizzat kendim bakmalıydım. Çünkü yolları ve kamera yerlerini çok iyi biliyordum ayrıca koyduğum gizli kamera gelenleri çok net bir şekilde çekmiş olmalıydı. 

Bir anda kapısını dahi çalmadan girdiğim odada Mingi'nin kamera görevi verdiği adamının yanına gittim. 

"Çekil." 

Ephemeral •Woosan•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin