11. Bölüm:Korku filmlerinden korkmak
言霊
Korku filmi mi ? Korku filmi benim neyimeydi ki zaten ?! Filmin başından sonuna kadar bir insanın bacakları titrer miydi ya hu ?! Üstelik bir yanımda Gahyeon'un diğer yanımda Dahyun'un olması işimi daha zorlaştırıyordu.Tepki vermemek için tüm kaslarımı çalıştırıyordum öyle ki bir noktadan sonra kendimi sinemada değil spor salonunda hissetmeye başlamıştım.
Put gibi ekrana bakarken gelen jumpscare ile hafif titremiştim.
"İyi misin ? İstersen çıkabiliriz ?" Dahyun'un ciddi yüzü bana bakarken endişeyle sorusunu yöneltti.
"Yok daha neler Dubu.Daha 30 dakika geçti film başlayalı." Ne demek 30 dakika ? Otuz gündür burdaymışım gibi hissediyorum ben ! Her yerime kramp girdi be !
"Tamam her neyse lavaboya gideceğim patlamış mısır de alacağım.Sana benimle gelir misin ?" Dahyun ilk cümleden sonra bakışlarını yine bana çevirmişti.Hayır dersem bu işkence devam eder fakat evet dersem de farklı bir şey yaşanmayacaktı.
Hoşlandığım kişiyle yalnız kalma düşüncesi...
"Tamam olur." Kelimeler ağzımdan kontrolsüzce çıktığında karanlıkta yolumu bulmam amacıyla Dahyun bileğimden tutmuş önden ilerliyordu.Ekranın ışığından bile gözüken bembeyaz tenini bileğimin üstünde görmek yine kalbimin hızını bozmaya yetmişti.
Sonunda sinema salonundan çıkıp biletlerin alındığı bölgeye yaklaştığımızda sol tarafta kalan büyük WC tabelasını gördük.
Dahyun'un hâlâ bileğimi tutarak yürümesi devam etmekte olan bir sorundu benim için.
Lavaboya girdiğimizde elini yıkayan bir kız peçeteyle ellerini kurulayıp çıkarken Dahyun'un eline bir bakış atmıştı.
Dahyun'un eli bileğimi terk ederken zorla aldığım nefesler yüzünden çiğerlerim biraz olsun rahatlamıştı.
"Ah şey özür dilerim istersen dışarıda bekleyebilirsin." Ellerini yıkamaya yöneldiğinde lavabo tezgâhlarından birine yaslandım ve mahçup bir şekilde yeri incelemeye başladım.Gahyeon Dahyun'un korku filmlerini sevdiğini söylemişti.Benim yüzümden biletini yakıp filmi izleyememesi üzmüştü.
"Teşekkür ederim ve asıl özür dilemesi gereken de benim." Dahyun göz ucuyla bana bakıp kağıt peçeteye yönelirken omuz silkti.
"Film izlemeyi severim ama sinemada izlemekten pek hoşlanan biri değilim zaten o yüzden kendini suçlama.Gahyeon çok istediği için burdayım." Dediğinde ıslak peçeteyi çöp kutusuna atmış bana ilerliyordu.Kollarımı birbirine bağladım.
"O zaman neden 'Sana gelirse gelirim.' dedin ?" Gözlerimi hafif kıstığımda o da gözlerini kısmış tek bir mimik oynatmadan bana bakıyordu.Ellerini iki yanımdan yaslandığım tezgâha yasladığınde yüzü fazla yakınlaşmıştı.Nefes alış-verişini duyuyordum.
"Filmin sonuna gelebilecek misin diye merak ettim ama bak neredeyiz." Diye mırıldandığında daha fazla tepkimi tutamayıp dudaklarımın aralanmasına ve gözlerimin kırpışmasına izin verdim.
"Belki de mısır alıp dönsek daha iyi olur." Kısık çıkan sesimle Dahyun'un yüzünde gülümseme oluştu.Gözlerim kısa bir an altlara kayıp sırıtmasını izlerken tüm an boyunca gözlerime bakan Dahyun başını sallayıp geri çekildi.
"Eğer gerçekten rahatsız hissediyorsan bir bahane uydurabiliriz." Kollarımı çözüp tezgâhtan destek alarak biraz dikleştim.
"Önemi yok yarım saat gecenin yarısı uyanık kalmama yeterli sebebi verdi bile çoktan." Ellerini krem rengi montun koyup omuz silkti fakat umursamaz görüntüsü vermek isteyen birine göre sanki biraz üzgündü bu konuşmamdan.Ya da yine çok düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kotodama | Saida
Fanfiction"Japoncada kotodama diye bir söz vardır; kelimelere can veren ruh anlamına gelir.Bilmem farkında mısın sen de bana can veren ruh oldun." "Ne ? Sen ne saçmalıyorsun ?" 言霊