TEHTİD

28 18 4
                                    

(Bora'nın ağzından)

     Nefes' in yanıma oturmasıyla dikeldim. "İyi misin? Acıyor mu?" diyerek bileğine baktım. Size yemin ederim eğer yanımda Nefes olmasaydı evine burnu kırık giderdi! Bileğini tuttu ve "Ah bir şey yok sadece kızarmış." yalan... "Ovuşturuyorsun?" Sadece gözlerime baktı ve hafiften gülümseyerek "Cidden sadece kızarık, acımıyor." Acıdığını biliyordum ama ısrar edemezdim. Evren onu bana benim tam tükendiğim anda yollamıştı. Beni resmen şarj ediyordu. "Ah ben kolumu yıkasam iyi olacak." kolu yanıyordu ki yıkamak istiyordu. "Tamam, gelmemi ister misin?" Güldü "Kızlar tuvaletine mi?" Saçmaydı kızlar tuvaletine nasıl girecektim ki? "Kapıda beklerim." diyerek toparladım. "Ah teşekkür ederim ama tek gitsem daha iyi." 

Kız haklı tuvalete de mi onunla gideceksin? Sabah beraber akşam beraber ne bu!

Sadece sus ! 

     "Peki" Dedim ve yanımdan kalkıp hızlıca binaya girdi. Biraz tek oyalandıktan sonra zilin çalmasına az kaldığını fark ettim ve yukarı çıkmak için bende binaya girdim. Sessizce yukarı kata çıkarken arkamda adım sesleri olduğunu duydum ve bir kaç kez yolumu değiştirdim. Seçil hocanın verdiği krokiye göre aşağıda depo vardı deponun kolidoruna girdim ve arkamı döndüm. Ah cidden beni takip mi etmişti? "Tuzak kurdun ama tuzağa düştün" dedim. "Nefesten uzak duracaksın!" Bir kaç adım yaklaştı. "Ah Yarkın sence Nefesten ne kadar uzak durabilirim?" dedim. "Onu sen ayarla Bora." Bir kaç adım attım ve ona yakınlaştım. "Ah biliyor musun bence Nefesten uzak durması gereken kişi ben değilim. Etrafında sinir problemi olan ve üstelik bu rahatsızlığından dolayı sevdiği kıza zarar veren biri görüyorum." Yüzü düşmüştü ve yüzünde öfkeyle karışık hüzün vardı. "Kapa çeneni!" Bana yaklaştı aramızdaki mesafe git gide daralıyordu. "Beni takip eden sensin çenesini kapayıp gitmesi gereken de sensin." Aramızdaki mesafe son attığı adımla sıfırlanmıştı. "Sen pislik katilin birisin! Nefesten de uzak duracaksın! Asıl öfke problemi olan sensin! " Bunu nereden biliyordu? Nasıl öğrenmişti? Lanet olsun! Düşünmemi fırsat bilip beni iktirerek duvara yasladı. "Emin ol Nefes'in bunu duymasını istemezsin!" Sabrımı taşırmıştı onu iktirdim ve sertçe duvara yapıştırdım. Boğazını sıkarak "Eğer Nefes'in bundan haberi olursa o çocuğun yerinde olursun! Ayrıca teknik olarak katil sayilmam daha ölmedi! Onun yerinde olmak istemiyorsan şimdi kapa çeneni! Emin ol bunu gözümü kırpmadan yaparım!" Nefes alamadığını fark ederek boğazını bıraktım ve kasığına tekme atıp oradan uzaklaştım. Yeterince onu korkutmuştum bir daha bana bulaşamazdı. Sınıfa çıkıp Sırama oturduktan bir kaç dakika sonra yanıma biri oturdu Nefes olduğunu var sayarak gülümseyerek ona doğru döndüm. Nefes değildi... Dünkü kızdı. Aslında güzel kızdı fakat davranışları ve gereksiz güveni güzelliğini yerle bir ediyordu.

Nefesten güzel olmasa da bir güzelliği var tabii.

Katılıyorum içses.

     "Selam Bora!" diyerek bana gülümsedi. Onun gülümsemesiyle benim gülümsemem düşmüştü. "Hey bir şey mi oldu?" diyerek elini omzuma koydu. "Seni başkası sanmıştım." dedim. Odunluğum tuttu. "Dün yazmadın. O kadar bekledim." diyerek göz kırptı. " Numaranı kaybettim" dedim ve bu sırada Nefes'in sınıfa girerek yanımıza geldiğini gördüm. Hala kolunu ovuşturuyordu. Olsun Yarkın da şuanlık yürüyemiyordu. Yanımdaki kızın başında dikilerek "Yerimden kalkarsan sevinirim" dedi ve yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip anında gülümsemesini yok etti. "Az daha kalsam? Neden gidip Adayla konuşmuyorsun?" Kızın ismini bile bilmiyordum ve bana numarasını vermişti , ironik. "Yerimden kalkmayı düşünüyor musun?"

"Hayır"

"İyi o zaman flörtlerinin olanlardan haberi olmalı."

"Yarkın'ın haberi var mı Borayla konuştuğundan? Sonra kavga etmeyin çok tatlı bir çiftsiniz."

"Yalan yanlış dedikodularınızla anca kendinizi eğlendirirsiniz. Şimdi kalk yerimden."

"Aynı zamanda kaç erkekle konuşuyorsun?"

"Bu seni ilgilendirmez ayrıca ben sen değilim. İsmimi bile bilmeyen birine numaramı vermem mesela. Şimdi hadsizlik etmeyi bırak ve kalk yerimden!"

     Kız kalktı ve sınıftan hızla çıktı . Yerine otururken "Onunla konuşmamalısın." dedi. Konuşmayı da düşünmüyordum zaten. Benim gözüm bir tek kişiyi görüyordu. "Yazmayacağım zaten merak etme." Göz devirdi "Merak etmiyorum. Sadece uyarıyorum" Merak ediyordu, belliydi. Bütün okul boyunca ya Nefesle konuştum ya da telefona baktım. Her şey olması gibiydi fakat Yarkın bembeyaz sayfada siyah bir nokta gibiydi.

Çiçek KafeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin