Multideki İdil Kara :)
Bugün Emre yi görücektim yani işe gidicektim de onun için hazırlanıyordum demek istiyorum. Hoş çocuktu ama beni ilgilendirmez belki bir nişanlısı vardı belki sevgilisi vardı belkide sevdiği vardır off banane yaa.. Önce duşa girdim sabah sabah soğuk duşa girmek beni gerçekten dinç yapıyordu gün boyunca.
Fazla makyaj yapmayı sevmediğim için çok az aynada oyalanıp bol bol kıyafet seçmede zorlanıp evden çıktım. Emre gelmişir herhalde çünkü bugünde beklemek istemiyordum üstelik ilk iş günü çok önemliydi. Bugün onun ne kadar sorumluluk sahibi olduğunu anlıyacaktım ve ona ne kadar sorumluluk yüklemek gerektiğini bugün öğrenecektim..
Arabaya bindim kahvaltımı etmemiştim henüz oysaki benim en sevdiğim öğün kahvaltıydı bir yerlerde durup kahvaltı etmeliydim. Yada neyse ya önce işe bir gidiyimde bugün atıştırmayla geçirebilirdim.Arabada müzik açılmasını istedim. Bu şekilde yol daha kısa sürüyordu sanki. Biraz sonra geldim tasarım evine. Şoför arabamın kapısını açtıktan sonra indim. Benim odam en üst kattaydı bu yüzden asansör kullanıyordum. Tam asansöre biniyordum ki telefonumu unutmuştum şoför gitti mi diye dışarı döndüm hala gitmemişti arabaya doğru koşarken Emre yi gördüm tabi ki koşmayı kesip arabaya doğru havalı havalı yürümeye başladım Emre (sanırım bu halime) gülüyordu. Telefonumu arabadan aldıktan sonra Emre ye doğru baktım bana gülmüyordu. Telefonda konuşuyordu ve bu kadar komik olan ne bilmiyorum ama hala gülüyordu birden bu sinirime dokundu burda ben varım sonuçta patronuyum ciddiyet isteyebilirim tek sebebim sadece bu tabi ki yoksa banane kimle konuştuğundan Emre nin ya. Emre nin yanına gittim ve dedim ki:
-Emre Bey telefonda gülüşmeleriniz bittiyse içeri gelsenizde iş mi yapsak?
Telefonu hemen kapatmasını beklememiştim görüşürüz falan bile demeden kapatmıştı telefonu yine şaşkın şaşkın bakıyordum.
-Peki efendim yalnız ben kahvaltı etmedim arabada simitler var onları yememe izin var mı beraber de yiyebiliriz biraz fazla aldım??
Normalde olsa çok pis azar yiyebilirdi ama ona kızmadım kahvaltıya gerçekten dayanamıyordum ve o can alıcı soruyu sordum daha doğrusu ağzımdan çıkıverdi.
-Peynir de var mı Emre :)
Hayır ya bunu sormuş olamazdım bide sırıta sırıta az önceki sinirim nereye gitmişti off
-Var üçgen peynir var sever misin İdil?
-Hop hop hemen öyle idil falan noluyor ben hala patronum
-Özür dilerim çıkalım mı yukarı İdil Hanım?
-Peki ben de çay söylüyim.
Kahvaltı gerçekten beni mutlu eden yollardan biriydi. Kahvaltıyı topladıktan sonra işe geçtik. Bu çizimlerden bazılarını direk dikime verdim sonuçta çizim farklıydı elde görmek bambaşkaydı. Defile gibi bir durumumuz da olduğu için çok hassas davranmalıydık çizimler önemliydi. Babam Emre yi buraya getirmekle çok iyi yapmıştı ya rakip firma bulsaydı böyle yetenekleri ne olucaktı. Şimdi en çok çalışan ve en iyiler bizim firmadaydı. Dinç holding den babam gerçekten nefret ediyordu aralarındaki sorunu bilmiyorum ama Bu kadar nefret ettiğine göre Adnan Dinç kesinlikle babamın canını çok yakmış olmalıydı çünkü her kızın olduğu gibi babam da benim kahramanımdı. Ona güvenim tamdı.
-İdil Hanım siz beni dinliyor musunuz? İdil Hanım??
-Ah pardon Emre özür dilerim dalmışım.
-Sorun değil efendim biraz ara verelim isterseniz zaten öğlen olmuş yemek yemek ister misiniz?
-Hayır Emre teşekkür ederim aç değilim.
-Peki efendim ben çıkıyorum o zaman.
-Tamam
Biraz daha kıyafetler hakkında düşündükten sonra odamın özel bölmesine geçtim burda sadece bir masa ve bir sandelye vardı cama bakıyordu burayı sadece kitap okumak için yapmıştım İstanbul boğazını her kafamı kadırdığımda rahatça görebilmek beni çok mutlu ediyordu. Ve düşüncelerden arındığımı hissediyordum burda. biraz orda durduktan sonra odama geçtim. Emre henüz gelmemişti sanırım. Zaten gelsede benim odama gelmesine gerek yoktu. Beraber yapıcağımız işimizi bitirmiştik. odamdan çıktım ve sekretere Emre ye oda hazırlanmasını söyledim küçük bir oda vardı ama o Emre ye çok rahat yeterdi. Eminim gelince odası olduğunu duyunca çok mutlu olucaktı. İçime birden bir huzursuzluk çökmüştü sebebini bilmiyordum ama kendimi birden kötü hissetmiştim odama gelince eşyalarımı toparladım ve dışarı çıktım sahile inip biraz yürücektim tam sahile indim ordaki kafelerden birinde Emre yi gördüm cam kenarı bir masaya oturmuşlardı bir kızla beraberdi elini tutmuştu. Hemen uzaklaştım ordan.
Arkadaşlar yorum ve votelerinizi bekliyorum fikirkerinize göre de yön verebilirim onlar önemli benim için :) teşekkürler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZCE BEKLE
Mysterie / ThrillerDedektifimiz önüne gelen bir dosya ile bir olaya karışır.Ülkenin en zenginlerinden birinin kızı yurt dışında modacılık bölümünü bitirdikten sonra ailesinin ısrarıyla Türkiye ye gelir onu nelerin beklediğini bilmeden. Evet bu kitabın sonu başından be...