Siyahın Beyaz Kırıntıları

1.Blm

Ben Arya Atasoy ne her zaman okuduğunuz kitaplardaki gibi ne masumum ne de muhteşem.Ben Arya Atasoy her erkegin hayal ettigi,kötü çocukların aşık olduğu masum ve neşeli kız olamadım hiç bir zaman.Aksine,siyaha aşık kirli bir kız oldum hep,sevilmeyen,istenmeyen... Ah! Evet. Kesinlikle dinlemek isteyeceğiniz,wattpadde rekor kıran,herkesin beğeniyle okuduğu hikaye olamaz benimkisi. Ben ancak o nefret ettiğiniz,küfürler saydırdığınız herkesin arasını bozan,her şey yolundayken mahveden,yakışıklı çocuklara takıntılı sürtük karakter olabilirim.Masum değilim evet, ama hicbir zaman da bozmadım kimsenin arasını isteyerek, sürtüğüm evet,ama ben istemezdim böyle olmayı,hadi ama hangi kiz ister erkekler icin tek gecelik görülmeyi!? Yaptığım kötülüklerse ayakta kalmak içindi hep 16 yaşındaydım nefret ettiğm ailem sex için kızları sattıkları şu acayip yere zorla bırakdığında,ve bekretimi 20 yaşlarındaki bi zengin züpbeye vermek için mecbur bırakıldığımda da...18 yaşında olmama rağmen hala kaldıramıyorum bunları.Yüzüme sürdükleri o bi ton boyayı da istememiştim hiç,zamanla alıştım...Alışmak zorunda kaldım.Onlarca kız,hepsi böyleydi,yaşamak için bu gerekiyordu.Kimisi istemişti böyle olmayı,kimisi istememiş zamanla alışmış ayak uydurmuştu.Bense mecburiyetten,yaşayabilmek,ayakta kalabilmek için,böyle olmasam yaşayamazdım,mecburdum..Benim gibisi çok yoktu sanırsam, bir iki kızdan fazlasıyla konuşmuyordum zaten.İstedikleri gibi davranmadığımız taktirde yapmadıkları yoktu bize.O pezevenk adam kaç kere beni o karanlık odada tutmuş dövmüş ve günlerce aç bırakmıştı.Bu yüzden karanlıkta kalamaz krizler geçirirdim.Kaçma girişimlerinde bulundum.Ama yaşamak için paraya,yemeğe,yatacak yere ihtiyacım vardı,zaten kaçsam da kısa zamanda beni buluyorlardı,ne de olsa o çok önemli bilgilerine sahiptim.Bana ihtiyaçlarımı o iğrenç adam fazlasıyla veriyordu.Bir evim,ihtiyacım olan her şey vardı.Her sabah makyaj için kadınlar evime geliyor.Ve her istediğimizde alışverişe çıkıyorduk.Aradabir iğrenç yere uğruyor,bana attıkları mesajla istedikleri kişiye gidiyor,tanımadığım adamları orda burda tahrik ediyor işimi yapıyordum.Basit görünse de değildi. Tanımadığın onlarca adamın ellerinin vicudumda dolaşması kendimden iğrenmeme sebep oluyordu.Sürtüktüm.Her gün,her saniye bir sürtük gibi davranmalıydım,öyle görünüp öyle giyinmeliydim.Barlarda çalışıyor,faişelik yapıyordum. 'Arya.' denmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.Kısacık eteğiyle bana bakan kahverengi kısa saçlarıyla 30lu yaşlarındaki kadın tekrar konuşmaya başladı.

'Murat Şanlı. 40 yaşlarında. Marin otele bırakacaklar seni.Hazırlan.'derken gözlerinde bi burukluk vardı.Büyük ihtimalle o da bikaç yıl önceye kadar benim gibiydi.Şimdiyse müşterileri azalmış,bize müşterilerimizi tanıtma görevini almıştı.Belki de burda beni anlamaya çalışan tek insandı.Ama sadece belki...

'Tamam' diye mırıldandım ve oturduğum rahatsız koltuktan kalkıp hazırlanmam için olan odaya girdim.Dantelli kırmızı iç çamaşırları giydim.Alışıktım.Kendimi oldukça sexi gösteren kırmızı elbiseyi giydim.Bacaklarım ortadaydı.İncelerdi.Güzeldim,biliyordum,ama böyle şeyler için kullanmak...Üzerimi giydiğimde içeri kadınlar girdi ve bi ton makyajımı yaptılar,ağda manikür falan derken sonunda hazırlandım.Arabalardan birine bindim.Bizi bu arabalarla bırakıyorlardı.Araba otelin önünde durduğunda,eteğimin fazlasıyla açılmasına izin vererek arabadan indim.Kıvırtarak otele vardığımda görevli olduğunu anladığım bir kadın '130 numaralı oda' dediğinde başımı hafifçe sallayıp peşinden yürümeye başladım. Kadın bana odayı gösterip gittiğinde kapıyı tıklattım.Zengin herif kapıyı açtığında sırıtıyordu,yakışıklı sayılırdı. sarı saçları mavi gözleriyle çoğu kızın beraber olmak istiyeceği bir profil çiziyordu. Gülümsedim ve içeri girdim. Bana bir bardak şarap uzattığında bir dikişte içtim. Uzatmaya gerek yoktu. Her şey açık ve netti,yapacaklarımız belliydi. Ki ben de bu işi yapmaktan pek memnun olmasam da zevk alıyordum,alışmıştım artık.Size söyledim.Ben bir sürtüğüm.Yanına gidip onu sertçe öpmeye başladım,bana karşılık verirken,elleri çoktan beni keşfe çıkmıştı bile...