3.4

1K 86 152
                                    

Selaaam
Nasılsınızzzzz
Bir önceki bölümde biraz hızlı ilerledi sanırım saçma oldu gibi
İyi okumalarrrr

[Jisung]
Sabah uyandigimda Minho yanımda yatıyordum. Hala uyanmamisti. Bende onu izlemeye başladım. Yüzü çok güzeldi. Keşke hep öyle kalıcak olsaydı. Telefonum titredi ve alıp gelen bildirime baktım.

↪️Sınıf grubu- Baek hoca
Gençler bugün sabah dersleri olmayacak boşuna okula gelmeyin. Öğretmenler toplantısı nedeniyle öğlen devam edicez. Görüşmek üzere.

Okuduğum mesaj ile sevinmiştim. En azından öğlene kadar da olsa Minho ile düzgün vakit gecirebilirdim. Ona doğru döndüğümde uyanmisti ve beni izliyordu. Eğilip burnuna bir öpücük kondurdum.

"Günaydın"
"Günaydın" gülümseyerek bakmaya devam etti.
"Şuan rüyada olmalıyım" dediği ile kıkırdadım.
"Hayır değilsin. Gerçek" keşke rüya olsaydı. Belki daha az kalbin kırıldı. Kabus diye adlandirirdin.

"Seni seviyorum jisung"
Seni sevemediğim için üzgünüm minho
"Bende seni seviyorum Minho"

Daha fazla yatmadan kalktım.
"Hadi kahvaltı yapalım. Bu gün dersler öğleden sonraymis. Öğretmenler toplantısı varmış"
"İyiymis. Hadi o zaman kahvaltı hazırlayalım"
"Bizimkiler hazırlamıştır büyük ihtimalle"

Başıyla onayladı. Kalkıp giyindik ve birlikte mutfağa gittik. Herkes oturmuş bizi bekliyordu.

"Oooo çifte kumrular uyanabildiniz demek"
"Bugün bir misafirimiz var kahvaltıda"
"Hadi ama çocuklar o artık bizim aileden sayılır. Misafir ayıp oluyor" dediğim ile Hyunjin hyung yüzünü burusturdu ve devam etti.

"Salak Minho dan bahsetmiyorum. Baba gelicek"
Dediği ile olduğum yere civilendim. Şuan bunun hiç sırası değildi. Gelmemeliydi.

"Merhaba çocuklar" kapıdan içeri girip yanımıza geldi. Herkes ayağa kalktı. İlk önce diğerlerine baktı ve minhoyu süzdü. Daha sonra hafifçe güldü.

"Hoşgeldin Minho"
"Hosbuldum efendim" minho gayet sakin bir ses tonu ile cevap verdi.
"Seni aramızda görmek ne kadar güzel. Biricik oğlumun yanında görmek"
"Sizi görmekte güzel bay han"
"Hadi oturun ve başlayın. Çekinmeyin. Ben biraz durup gidicem"
Hepimiz tekrar oturduk ve yemeye başladık.

"Eee Minho okul nasıl gidiyor?"
"İyi gidiyor bay han"
"Peki şirket? Eğer yönetim konusunda yardıma ihtiyacınız olursa her zaman burdayım. Sonuçta baban eski ortağım"
"Teşekkür ederim ama gerek yok Bangchan hyung fazlasıyla iyi yönetiyor"
"Peki babanın katilini bulabildiniz mi?"
"Hayır henüz degil ama bulucam."
"Bu konuda baya bir hırslı olduğunu duydum doğru mu?"
"Evet. Onu bulucam ve polislere teslim etmeden önce kendim halledicem. Belki polise gerek kalmaz. Cenaze işleri geri kalanı halleder"

Babam öksürmeye başladı. Hafifçe sırtına vurdum.
"Bir anda öyle diyince şaşırdım. Çok kararlisin"
"Evet öyleyim"
"Ama karşındaki rakini hafife alma. Eğer gerçekten zeki biriyse seni en kolay nereden vurabilecegini bile bilebilir"
"Haklısınız efendim. Ama söz konusu babam. Kim olursa olsun sonu ölüm olucak"
"Hmm peki sana kolay gelsin. Bende kalkıyorum. Jisung bir benimle gelir misin? Arabada bir kaç dosya var. Onları gostericem."
"Peki baba."

Babamı takip edip arabanın yanına gittim
"Jisung son bir görev var fakat bunu burda konusamayiz. Okul çıkışı ofisime gel. Ve dikkat et. Tek bir hatanda ölürsün."
"Peki baba."
"Gidebilirsin."
Eve geri girdim. O haklıydı. Tek bir hatamda ölürdüm.

Masaya doğru ilerledim ama minho ayaklanmisti.
"Nereye gidiyorsun?"
"Sevgilim benim bir isim çıktı. Bizim cocuklar acil gelmemi söylüyorlar."
"Neden? Bir sorun yok değil mi?"
"Felix babamın katilini bulmuş."
"NE?!?" Hemen durumu toparladım
"Bu çok iyi haber"
"Evet. Ama daha tam kanıt yok. Yani dış görünüşünü biraz tespit etmişler. Beni çağırıyorlar gitmem lazım. Görüşürüz çocuklar. Seni seviyorum sevgilim"
"Bende seni seviyorum. Dikkat et"
"Tamam"
Yanımdan geçerken yanağımdan öptü ve gitti. Diğerleride bana baktı.

İ lost control [Minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin