13

320 11 3
                                    


"Ben sana aşığım." Bu çocuk kafayı yemiş olmalıydı. Taehyung'un yanında bu söylenir miydi?

Bakışlarımı taehyung'a çevirdiğimde deminki halinden eser yoktu. Gözlerinden resmen ateş fışkırıyordu.

"Ne diyorsun sen jungkook, kafayı mı yedin?" Taehyung'un bu dediğine karşılık, jungkook sırıttı.

"Hayır taehyung ama Jennie'ye yenildim." Taehyung iyice sinirlendiği belli oluyordu.

Taehyung, elini yumruk yapıp tam jungkook'a vuracakken, hızlıca önüne geçtim. Taehyung o anda duraksadı.

"Jennie ne oldu, onu bana karşı mı koruyorsun?" taehyung yüzüne bir gülümseme ekledi ve sözüne devam etti.

"Tabi ya sende aşıksın değil mi? Ben yokken buluşmuşsunuzdur. Jennie senin böyle bir sürtük olduğunu bilseydim, soyadımı taşımana asla izin vermezdim. Şimdi ikiniz de bu evden gidin. Jennie artık sende jungkookcuğunun soyadını alırsın."

Gözlerim dolmuştu. Söylediği şeyler ağırdı. "Taehyung sen salak mısın? aşık falan değilim. Ayrıca, jungkook'la sen yokken yan yana bile gelmedik."

Taehyung, arkasından silahını çıkarıp bana doğrulttu. "Taehyung, ben senin çocuğunu taşıyorum."

Jungkook anlamaz bakışlarını bana çevirdi. Taehyung bana iyice yaklaştı. "O çocuğun, benden olduğu ne malum?" demesiyle daha çok kötü olmuştum.

"Ya taehyung ne dediğinin farkında mısın sen?! İftira atıyorsun, bana kötü kötü imalarda bulunuyorsun. Tam herşey düzeldi diyordum, olana bak. Senin sevgin bu mu taehyung? Yoksa benimle oyun mu oynuyordun, sevme numaraları falan. Taehyung düzeldi, ilaçlarını düzenli kullanıyor diyordum, şu haline bak. Yıllardan beri beni bu eve hapsettin, psikolojimi düşündün mü hiç?! Sen kendinden başka hiç kimseyi düşünmüyorsun taehyung. Senin bana yaptıklarına rağmen, ben, affettim seni! Neden bunu yapıyorsun. Şiddetle çözüm bulamazsın taehyung. Jungkook'u dövünce ne olacak, herşey değişecek mi? Hayır. Taehyung insanlara, insan gibi davran. Eğer ben bu evden çıkarsam, ne çocuğumu, ne de beni göremezsin artık. Herşey biter."

Gözümden yaşlar süzüyordu.  Bu dediklerime karşılık, taehyung sertçe yutkundu. Bedenim ayakta duracak hali kalmadığı için yere yığıldım. İkisi de başıma toplanmıştı.

"Jennie iyi misin?" taehyung'un bir damla göz yaşı tişörtümü ıslatmıştı. Taehyung'u ilk defa ağlarken görüyordum.

Jungkook, yanımda öylece eğilmiş duruyordu. Yüzünde pişmanlık vardı. Aşık olmak onun suçu değildi ki.

Yerden yavaşça destekle yerden kalkıp, koltuğa oturdum. Sadece öylesine bir yere odaklanmıştım. Kafam doluydu.

"Jungkook sen neden hala buradasın, siktir git!" Taehyung'un bağırmasına karşılık bende bağırdım.

"Bağırma!" dememle ölüm sessizliği oluşmuştu. Taehyung yüzüme bakıp, sinirden gülmeye başlamıştı.

"Jennie hanım, sürtüğü jeon jungkook'u koruyor. Bak sen." Jungkook hızla ayağa kalktı. "Bak ben sürtük değilim!"

Taehyung alaylı gülüşüne devam etti. "Hm öyle mi, ben inandım şahsen."

Koltuktan kalkıp, taehyung'a sert bir tokat geçirdim. Taehyung ona ilk defa vurmamın şokundaydı.

Taehyung sertçe kolumdan tuttu. "Bana bak jennie, sen o karnındaki bebeğe dua et. Yoksa bitmiştin." deyip evi terk etti.

koltuğa tekrardan oturup, ellerimi başımın üstüne koydum. Yanımda hissettiğim beden, bir elini omzuma koyup okşadı.

"Özür dilerim.. Ben gerçekten özür dilerim. Böyle olacağını bilsem asla söylemezdim. Hamile olduğunu bile bilmiyordum. Tanrı benim belamı versin."

Jungkook ağlıyordu. Ağlarken çok masumdu. "Şst senin yüzünden değil. Hem Taehyung'un gerçek yüzünü görmüş oldum. Aşık olmak suç değil, hislerine sen karar veremiyorsun. O yüzden  sana kızamıyorum."

Başını göğüsüme koyduğunda saçını okşadım.

"Jennie.."

"hm?"

"Gitsem iyi olacak." deyip kalktı.

"Taehyung acaba nere gitti?" jungkook yanıma gelip bana sarıldı. "Bulurum ben onu sen merak etme." deyip bir kolumu okşadı.

"Görüşürüz." kapıdan uğurladıktan sonra koltuğa uzandım.

İyi olduğunu sandığım kötü bir gündü.

Neden kızıyordu ki sakince konuşabilirdi. Şiddet çözüm değildi.

Elimi karnıma götürüp okşadım.

Kapının gür sesle açılmasıyla yerimden irkildim. Kahretmesin koltukta uyumuşum.

Gelen kişiye baktığımda taehyung'tu. Tabi başka kim olacaktı ki?

"Hoşgeldin." dedim mırıldanarak. Siniri geçmediği hala belliydi. "Konuşma benle jennie. Mümkünse kimse konuşmasın!"

gözlerim dolmaya başlamıştı. "Taehyung karnında bebeğini taşıyorum, farkında mısın?"

dememle bana yaklaştı. "Taşıma o zaman." demesiyle bir damla göz yaşım aktı.

"Beni gerçekten seviyor muydun, dediklerin doğru muydu?"

Yüzüne sırıtış ekledi. "Gerçekten, senin gibi birini sevecegimi mi sandın? Sana anca jungkook gibi şahıslar bakar."

O an yüzüne sert bir yumruk geçirmek istedim.

"neden!" Ellerimi göğüslerine koyup, onu sertçe ittim. Fakat o yerinden bile kıpırdamadı. "neden duygularımla oynuyorsun!"

Göz yaşlarım durmuyor, akmaya devam ediyordu.

Taehyung kollarımdan sıkıca tuttu. "Sakinleş bi."

Yüzüme alaycı bir sırıtış ekledim. "Ciddi misin sen. Ben karnımda bebeğini taşırken, sen bana gelmiş oyun oynadım diyorsun. Bir de gelmiş benden sakin olmamı mı bekliyorsun?"

Ben onun kollarından kurtulmaya çalışırken daha sıkı kavradı kollarımı.

"Lanet olası bırak."

En sonunda kendi isteğiyle sertçe beni bıraktı. "Bak jennie, beni sinir etme. Şimdi çık odaya, uyuyacaksan uyu."

Hiçbir şey demeden yukarıya çıktım. Üstümü değiştirip kendimi yatağa attım.

Bugün olanları düşünürken, yatakta bir ağırlık hissettim. Gelmişti.

Umursamadan gözlerimi kapattım.

Yaşadıklarım bir rüya mıydı? Keşke bir rüya olsaydı.

Merhabaa :))

Sınavlarım var, o yüzden pek bölüm atamıyorum. Kusura bakmayın.

Yeni yılımız, herkes için hayırlı olsun. Bu yıl da  herkese mutluluklar dilerimm. Bu yıl, inşallah güzel bir yıl olur.

Görüşmek üzeree

|

marital problem ❦ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin