Öğleden sonraki dersler boş verilmişti herkes bahçede toplanmış bir ısınma maçı yapmaya hazırlanıyordu ben ise bir kenarda oturmuş onları izliyordum. Eğer onlarla maç yapacak olsaydım muhtemelen bileğim daha kötü olurdu. Bir maç yaptıktan sonra hepsi bir köşeye çekilip dinlenmeye başladı, gerçekten iyi oynuyorlardı, muhtemelen benden daha iyilerdi ama bütün umutlarını da bana bağlamışlardı, bu biraz stresliydi.
Yarım saat sonra ise Luhan ve onun takım arkadaşları da geldi. Ama yalnız değillerdi pek çok kız da onların peşinden gelmişti, bu da neydi şimdi? Kızların burada ne işi vardı ve hepsi Luhan için mi buradaydı gerçekten? Her birinin üzerinde Luhan baskılı sweatshirtler görebiliyordum! Gerçekten o göt herifin nesine böyle hayranlık duymaya başlamışlardı?
~~
Oraya gittiğimizde hepsi hazır bir şekilde bekliyordu, Minseok dışında, muhtemelen sabah bileğini burktuğu için bizimle maç yapmayacaktı. Yanına yaklaştığımda bana yine nefret dolu gözleriyle baktı. Kesinlikle benden nefret ediyordu.
"Oo merhaba ezik, yoksa sen oynamayacak mısın?"
"O arkandaki sürtükleri neden getirdin?"
O gerçekten bunu demiş miydi? Benim baozim bu tarz konuşan bir insan değildi ama zaman onu değiştirmiş olamazdı değil mi?
"Seni ne ilgilendirir ki ezik, sanki senin için geldiler, hepsi benim için buradalar!"
"Dostluk maçı için onları getirmen mantıklı mı?"
"Eğer bu kadar çok istiyorsan birkaçı sizin için de tezahürat yapar Minseok."
diyerek onunla dalga geçmeye devam ettim ama o sinirlenip ayağa kalktı ve soyunma odasına doğru ilerledi. Onun arkasında baktığım sırada Yixing karşıma geçti ve bize gidip giyinmemizi söyledi. Bütün takıma seslenip onları soyunma odasına soktum ama ben konuklar için olan soyunma odasına değil de iki adım ötedeki soyunma odasına girdim, Minseok'un orada olduğunu biliyordum. İçeri girdiğimde Minseok t-shirtünü çıkartmıştı. Beni gördüğüne ise hiç memnun değildi.
"Senin burada olmaman gerek Luhan! Konukların soyunma odası burası değil!"
"Biliyorum."
"O zaman neden buradasın?!"
"Orası fazla kalabalık, burada hiç kimse yok, daha rahat olacaktır benim için."
"Senin rahatlığını umursayan da kim! Çık buradan!"
Onu umursamadan bir kabine girdim ve üzerimi değiştirmeye başladım üzerimi çıkarttığım anda kabinin kapısını açtı.
"Sana buradan çık dedim!"
Bir anda çantama takılıp kollarımın arasına düştü, tenini hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Onu özlemiş miydim yoksa? Hemen kollarımın arasından kurtulmaya çalıştı ama ben onu tek bir hamlemle duvara yapıştırıp köşeye sıkıştırmıştım.
~~
Luhan'nın derdi neydi? Gerçekten şu anki halimiz, beni köşeye sıkıştırmıştı kaçamıyordum, çıplak vücudunu bana daha da yakınlaştırdı, nefesini yüzümde hissedebiliyordum!
"Beni özledin mi Minseok?"
diyerek bana daha da yakınlaştı. Gerçekten derdi neydi onun?!
"Hayır."
dedim ona sinirli bir şekilde ama aniden dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı, bu duygu fazlasıyla hoştu, hala aynı hissi yaşatabiliyordu bana! Kısa bir süreliğine onun büyüsüne kapılmıştım ama hemen kendime gelmeyi başarıp onu geri ittim. Bana çok kötü bir şekilde sırıtıyordu! Ondan gerçekten nefret ediyordum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Give Love A Try
FanfictionSabahın köründe kalkıp antrenmana gitmekten her zaman hoşlanmışımdır. Yeni bir şehirde, yeni bir mahallede, yeni odamda yine o tatlı alarmın sesiyle uyandım ve hemen evden çıktım. Hava buz gibiydi ve titriyordum, bu yüzden adımlarımı hızlandırıp ant...