Kalp

1.2K 99 35
                                    

"Ajansın."

Kuzeyin saatlerdir belirli aralıklarla kendi kendine söylediği şeyi tekrarlamasıyla gözlerimi devirdim. Her seferinde olduğu gibi "Paralı askerim," diyerek onu düzelttim. Hemen sonrasında aklıma gelen şeyle kaşlarımı çatarak kendimi de düzelttim. "Askerdim yani."

"Ne farkı var?"

Komodinin üzerinde duran Busenin verdiği vanilya aromalı sigara paketinden bir dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çakmağımı aradığım sırada "Siz kanunlara uyanlarsınız," diyerek sorusunu da cevaplıyordum. "Biz devletin kanun dışı olduğu halde yapmaya karar verdiklerini gerçekleştiren kişilerdik. Ellerimiz sizinkilere göre fazlasıyla kirli ve kanlı." Yatağın üzerine fırlattığım montumun cebinde bulduğum çakmağımla sigaramı yakıp derin ve zehirli bir nefesi ciğerlerime doldurdum. "Bizim işimiz infaz etmekti ve ne yaşa ne cinsiyete bakardık."

Öğrendiği her yeni bilgiyle delirecekmiş gibi görünen Kuzey etrafını işaret ederek "Yirmi üç yaşında buradan ayrıldın, Gece," dedi. Katliam dokuz yaşımdayken gerçekleşmişti. Yirmi üç yaşımda da buradan ayrılmıştım. Aradaki zaman uzun olsa da küçük yaşlardaydım. Bir çocuğun ellerim kirli ve kanlı demesini mantıklı bulmuyor olmalıydı.

"On dört yıla sığdırdığım infazların sayısını tahmin bile edemezsin, Kuzey."

"Bu yüzden mi intihar ettin? Ellerindeki kana dayanamadığın için mi?"

Bileklerimdeki izlere bakarken dalgın şekilde "Buraya gelmeden önceydi," dediğim anda odaya var olmayan bir bomba atılmış gibiydi. Kuzeyin gözlerine bakınca karşılaştığım karmaşa yüzünden "İntihar ettiğimde dokuz yaşındaydım," diyerek açıklama yaptım. Sigaramı içemeyecek kadar o güne dalmıştım, bu yüzden sigaram parmaklarımın arasında kendi kendini tüketiyordu. "Tesadüf eseri Güneyin eğitim gördüğü tesisin sokağında bileklerimi kestim. Ölmek üzereyken beni bulan oydu. Daha on beş yaşındaydı ve buna rağmen uyandığımda bana söz verdi. Ne pahasına olursa olsun beni koruyacaktı."

Duyduklarını algılamakta zorlandığı yüzünden anlaşılan Kuzey çatlayan sesiyle "Neyin karşılığında?" diye sordu. Aslında yaşadığı şey algılama problemi değildi. Duyduklarının gerçek olduğunu kabullenmek istemiyordu. Kabullenemeyeceği kadar ağırdı fakat ben bizzat yaşamıştım.

"Yaşamam karşılığında."

Bitmek üzere olan sigarayı elimden aldı. Avucunda ezerek söndürüp filtreyi pencerenin önüne fırlatınca yüzümü buruşturdum. Canı yanmış olmalıydı. Hemen ardından ellerimi tutarak bileklerime daha dikkatli baktı. "Ne ile yaptın?" Sol bileğimdeki kesikler daha derin, izler daha belirgin, sağ bileğimdekiler ise solgundu. Birçok kesik vardı. Ölümü garantilemek için elimden geleni yapmıştım.

"Yurttan kaçmadan önce yemekhaneden bıçak çalmıştım."

"Neden, Gece?" Sesinin fazla sert çıktığını fark edince derin bir nefes alarak birkaç adım geriledi. Kuzey hayatının her anında mesleğinin artılarını kullanıyordu, birlikte geçirdiğimiz aylarda bunu görmüştüm. Diğer insanları sarsan olaylar karşısında soğukkanlılığını koruyor, sakince yapması gereken hamleleri planlıyordu. Sanırım konu ben olunca bunların hiçbirini yapamıyordu. Duygularını bastıramıyor, tepkilerini kontrol edemiyordu. "Dokuz yaşında bir çocuk nasıl intihar eder? Ellerin..." Yeniden buz kesmiş ellerimi tuttu. Gözlerimi sıkıca kapatmış halde bu anın bitmesini bekliyordum. "Ya senin ellerin o yaştayken küçücüktür. Eline bıçak alıp bileklerini nasıl kesersin?"

Uzaklaşmaya çalışarak "Yapma," dememle Kuzey kontrolünü tamamen kaybetti. Beni dirseklerimden yakalayıp kendine doğru çekerek ruhunu saran öfkenin eşliğinde bağırdı.

{Tamamlandı} Gece [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin