+18'den rahatsız olan/iğrenenler bu düz yazıyı geçip texting'e gelebilirsiniz.-
Anahtarla evi açtıktan sonra, Jungkook ayakkabılarını bir kavrayışta çıkarıp içeri girdi. 1-2 saatlik dışarıda yürümemizden sonra yorulmuştuk. Ben de içeri girip kapıyı kilitledim. Jungkook tekli koltukta oturmuş başını geri atmış tavanı izliyordu. Kapıyı kilitlediğim anda sesi duyan Jungkook bana dönüp gülümsedi. Ben de yavaştan içeri geçerek karşısındaki kanepeye oturdum.
Tam olarak yarım saat öylece sadece Reels'de gezip oturduk. Zaten yorgun halde başka ne yapabilirdik ki diye düşünürken Jungkook elindeki telefonu kapatıp iç çekti. Daha sonra bana dönüp "tıch tıch" gibi şeyler söyleyip ayağa kalktı. Diğer odalara yönelip 1-2 dakika sonra geri geldiğinde, elinde 2 adet kitap vardı.
"Al."
"Bu ne için?"
"Okumak için. Başka neye benziyor?"
Anlamsız bakışlarla ona bakarken telefonumu kapattım ve doğruldum. Elindeki kitabı aldım.
"Bütün gün zaten oturduk, biraz hayatla ilgilen."
Bunu söylerken elleri cebindeydi. Arkasını dönüp tekrar tekli koltuğuna yönelecekken sinirlendim ve pişman olacağım bir şey deyiverdim.
"Babam gibi davranıyorsun."
Jungkook duraksayıp arkasına baktığında tekrar geri döndü.
"Kime dedin?"
Yavaş adımlarla bana yaklaşırken ben ellerimi kullanıp kendimi geriye iterken o hızla iki elini de iki tarafıma koydu. Ve son kez sorusunu tekrarladı.
"Kime dedin."
"Sana."
Almak istediği cevabı alınca sağ eli biraz bacağıma yakınlaştı. Zaten az önce metroda kışkırtmıştım, bu sefer kışkırtırsam işler yolundan çıkabilirdi. Fakat bu komik veya eğlenceli olabilirdi. Bilmiyorum, siz ne düşünürseniz.
"Sana dedim. Tam bir babasın, baba.."
Elini bacağıma koyarken iki gözüme de bakıp pis pis sırıttı.
"Yada tam bir babacıksın?"
Yüzümü ona yaklaştırırken onun eli de halihazırda üstümdeki kıyafetin altındaki karnımı bulmuş, yavaş yavaş üste doğru çıkıyordu. Eli artık göğüs ucuma kadar uzanmıştı. Ben de bu hareketleriyle kollarımı boynuna dolayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda iki bacağınıda yanıma atarak daha da üste çıkmayı başarmıştı.
İçimde olan eli hızlıca çıkıp yanağıma gelince kendimi geri çekip ondan ayrıldım. O ise tekrar öpecekken onu göğsünden hafifçe ittirip durdurdum. Jungkook göğsündeki elimi alıp yerine koyup tekrar dudağıma yapıştığında biraz daha sert davrandı. Dolgun olan üst dudağımı kavrayıp dudaklarının arasına alarak diliyle ıslatırken bir yandan da kucağıma oturmuştu. Yavaş yavaş dudağımın her yerini ıslatırken beni sola doğru yatırarak kendine daha rahat hissetirdi.
Garip hissediyordum, bunun nereye gideceğini inanın bilmiyordum fakat bir yandan da zevkli gibiydi. Jungkook dudaklarımı bir kez daha emip benden ıslak bir şekilde sesli ayrıldığında burunlarımız birbirine sürtüşüyordu. Elleri süveterime gidip tam onu çıkaracakken tehditkar bir şekilde elini durdurarak gözlerinin içine baktım.
"Jungkook yeter. İleri gidersen, gerçekten fena olur."
Jungkook bir bana bir de dudaklarıma bakıp sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
is it mine \ taekook ✓
Romancedunyada yasayan normal bir insan olan jungkook, bir kişinin yaptığı shop "sayesinde" müstakbel kocasını(?) bulur. 💣🔫