Sarışın çocuk babasıyla gözlerini açtığında kendini evinde bulmuştu. Koca malikanenin soluk siyah ve zümrüt yeşilinin yoğun olduğu salonunda onları karşılayan sarışın kadındı. Kendine eş gözleri ve çehresine sahip olan kadının önce eşine sarılmasını daha sonra ona ilerleyip yanağını okşamasına tepkisiz kalmıştı.
"Bir sorun mu var? Draco?"
Platin renge bürünmüş sarı saçlı çocuğun giydiği siyah takımınà eş beyaz gömleğin kol düğmelerini açmaya başladı gözlerini kaçırarak. Annesine bakacak olursa, ki bu yapacağı büyük bir hata olurdu,neler olduğunu anında anlardı. Zihnefend'te çağ açıp çağ kapatan ebeveynlerine karşı omzunu silkti."Sadece biraz yorgunum."
Söyledikleri ile yanındaki adam koluyla omzunu sıvazladı."Ah,sorun yok Draco. Sonuçta bu ilk'indi. Deneme sürüşü gibi düşün,önce asanı tanımaz daha sonra yapabileceklerinin farkına varırsın. Ve işte o zaman yapmamak için elinde hiçbir sebep kalmaz. Üstelik alt tarafı Lord'un mesajını ilettik...."
"Adamı çocuklarıyla tehtid ederek"
Oğlunun cümlesini tamamlamasına sırıttı ve ev cinin ona uzattığı ateşviskisini dudaklarına götürdü. Lucius,koltuğa geçerken elindeki viskiden bir yudum daha alırken Draco hızla babasından gözlerini ayırdı. Ateşviskisi,artık onun için en büyük pişmanlıktı. Ve...En büyük aptallığıydı."Onlar safkandı"
"Ama kanımızın en aptal sürümüydü"
Annesinin verdiği yanıt ile yeterince dikkat çektiğini farkedip koltuğa geçti. Onun için uzatılan kaymak birasını viskiyi hatırlattığını için almadı."En Aptal sürümlerini kardeşin ve kuzenindi diye biliyorum,anne."
Narcissa kulak tırmalıyacı bir şekilde kahkaha atan eşine karşı gözlerini devirirken oğluna döndü."Senin Bella'dan başka teyzen yok. Ve benim için de sevgili Regulus'tan sonra Black kanı sona erdi."
"Evet,evet Regulus iyi çocuktu. O görev için yeterli olmadığını söylemiştim Karanlık Lorda. Belki de ölmesini istemişti..."
"Black kanı sona ermiş değil ya? Kaçak Sirius da kafası yarık Pottah da sen istemesen de Black kanının varislerinden..."
Oğluna karşı başını onaylarcasına salayan güzel sarışın kadın söz aldı."Bu yüzden kanıbozuğun hemen temizlenmesi gerekir. Eminim ki Karanlık Lord da aynısını düşünüyordur. Pottera gelecek olursak...Blacklerin varisi olduğunu biliyorsa yönelimini değiştirebilir. "
"...Ya da Lordumuz cezasını keser..."
Eşine katılan Lucius Malfoy pahalı bardağı önündeki ev cinine fırlatırcasına verirken diliyle dudaklarını ıslattı."Herneyse ne...Draco,bu yılın sonunda yaşına rağmen ayrıcalıklarımızdan faydalanmanı sağlayacağım. İşareti alman şimdi sıkıntı yaratabilir mi onu düşünüyorum.-"
"Yaşı küçük değil mi Luc?"
Sarışın adam başını onaylamaz bir şekilde salladı ve ayaklandı."Emin ol hayatım,o Potter ve aptal kehaneti olmasaydı Hogwarst'a başlamadan alırdı.,"
Kederli bir şekilde iç geçirirken adam oğluna döndü"Bugün olanları fazla takma kafana. Sonuçta sen bir Malfoysun oğlum..Birkaç gösteriden sonra namın yürüdü mü diploması ve siyasete atılırsın. Yoksa seni her baskına atacağımızı mı sandın?"
"Bunun için fazla iyiyiz."
Dracoya karşı Lucius başını onaylarcasına salladı ve babacan bir şekilde büyükçe gülümsedi."Evet,öyle oğlum. Narcissa tatlım, Fudgeyle birkaç görüşmem var. Hah! Aptalın eli ayağı birbirine dolaşmış bir halde.... Parkinsonların törenine yetişmeye çalışacağım pek gönüllü olmasam da"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
E̶x̶c̶i̶t̶a̶t̶i̶o̶
General FictionHerşey 2 ağustos gecesine kadardı. Eğer Remus ve eğitimleri olmasaydı şu an hayata olmayacak çocuk için birçok şey değişmişti o gece. Cedric'in ölümünün ardından öyle yoğun bir psikolojiye giren çocuk kimse için önemli değildi. Ona verilen bir önem...