~34~

112 72 282
                                    

Klasik bir gündü ama herkes bir garipti sanki. Eren ve elis çınar ve yeşim ve haber alınamayan o kişi oğuz...

Elis'ten~

Abim bir iki gündür tuhaftı sebebini ne ben ne de yeşim biliyordu birşeyler gizliyordu ama ne fazla sormadım ne de olsa herkesin özeli olabilir bu çok normaldi ama abim cidden garipti.

"Abii" diye bağırdım evin içinde bu aralar sürekli çalışma odasında kalıyor çıkmıyordu.

"Efendim elis" çıktığında çökmüş gibiydi.

"Abi iyi misin yorgun gözüküyorsun kahve yapmamı ister misin?" diye sordum.

"Harika olur bahçede bekliyorum" dedi ve bahçeye açılan kocaman kapıyı çekti ve bahçeye çıktı bende hemen arından mutfağa girerek kahve yapmaya koyuldum.Eren ise işe yeni aldığımız 4-5 kişiye işleri öğretmek için cafeye gitmişti yeşim ise atölyesine gidip çalışmaya başlamıştı. Kahveleri hemen yapıp kupalara koydum ve hemen bahçeye çıktım hava hafiften esiyordu ama çokta soğuk değildi.

"Kahveler geldi" dedim kupayı abime uzatıp. "Teşekkür ederim güzelim" diyip ufak bir yudum aldı kahveden.

"Neler oluyor abi o odadan çıktığın bile yok" dedim bir anda abimi böyle görmeye alışık değildim. "Elis aslında sen hastaneden çıktığından beri Oğuz ile iletişime geçmeye çalışıyorum sabahlara kadar bunun için uğraşıyorum Osman, Oğuza birşey yapmış olabilir" dedi abim.

"N-ne abi bu şimdi mi söylenir hadi gidip bakalım" dedim ayağa kalkıp "Uzun bir süredir araştırıyorum elis ama birşey bulamadım boşuna bakma" dedi abim. O anda anlamıştım aslında gerçek aileme asla kavuşamayacaktım. Abimin yanına geri oturdum ve bacaklarımı kendime çekerek üstümdeki hafif bol yeşil kazağıma sarıldım ve yanımda duran sehpanın üzerindeki kupayı elime alarak bir yudum aldım.

"Nefret ediyor musun?" dedi abim

"Neyden?"

"Benden ya da ne bilim annemden falan?"

"Saçmalama abi seni bu düşünceye ne iti ise öyle bir şey yok iyi ki abimsin iyiki melek hatun annem olmuş sizi çok ama çok seviyorum" dedim.

"Ben ve annemde seni çok seviyoruz ama bazen oğuz ile yaşasaydın daha iyi olurdu diye düşünüyorum" dedi abim bana dönerek.

"Abi saçmalama oğuz da abim evet ama şu ana veni buralara getiren sizsiniz. onlarla yaşamaya devam etseydim belki başıma kötü şeyler gelicekti ama iyiki beni aldınız iyiki, adım ister irem olsun ister elis olsun ben senin kardeşinim benden kurtulmak yok" diyip abime sarıldım omzuma hafif ıslaklık geldiğinde abimin ağladığını anlamıştım.

"Ağlama abi seni ağlatmak istememiştim, BAK ALARSAN BENDE AĞLARIM" diye şakasına sert davrandım. "Tamam tamam ağlamıyorum" dedi ve ayağa kalktı ve bir anda gözleri parladı ne yaptığını anlamadan içeri koştu ve telefonunu alarak hemen bahçeye geldi ve konferans halinde hem yeşimi hem de ereni aradı.

"Hemen eve gelin eren sen cafenin anahtarını çalışan birilerine ver yeşim aşkım seninde asistanın falan var ona ver ve hemen eve gelin" dedi abim.

"Ne oluyor sevgilim?" dedi yeşim.

"İyisiniz dimi birşey yok?" dedi ardından eren.

"Birşey yok hadi hızlı olun" dedi abim "Hadi kapatıyorum" diyip birşey demelerine izin vermeden kapattı.

"Abi neler oluyor yine hemen gelmelerini istedin?" dedim.

"Tatile çıkıyoruz hemen yarın"

"Ne, nerden çıktı şimdi?" dedim.

"Biryer den çıkmasına gerek yok bizimde tatile ihtiyacımız var" dedi.

"Ama hastane?" dedim.

"İstifa ettim bile ben" dedi. "Ne abi, niye?" dedim. "Yetecek paramız var elis annam uzun zamandır bizim için bankada para biriktiriyor" dedi

"İyide caf-"

"Cafe falan yok birazda biz tatil yapalım dimi hadi yürü gidip nereye ya da hangi ülkeye gideceğimizi seçelim" diyip elimden tutarak içeri getirdi. Koltuğa oturup telefonunu çıkardı eliyle koltuğu pat patladı hemen oturdum.

"Sence nere gidelim? California? New york? Ya da türkiyede bir yere gidelim. Rize? Kapadokya? Urfa?"

"Abi sakin ol özelikle saydığım yerlere gitmek isterim ama bence bu dörtlü kapadokya'ya gitmeliyiz" dedim.

"O zaman kapadokya'ya gidiyoruz" dedi abim. Heycanla kalktım o sırada kapı çaldı hemen kapıyı açtım ve ikisini heycanla içeri sürükledim.

"Ne oluyor elis dur" dedi eren

"Sakin ol şampiyon" dedi yeşim

İçeri girdimizde abim koltuktan kalkıp heycanla üçümüzün önünde durdu ve sağ kolunu yukarı kaldırarak"Kapadokya'ya gidiyoruz!" diye evin içinde bağırdı.

        -♡☃️♡☃️♡☃️♡☃️♡☃️♡☃️♡-

Bölüm çok geç geldi çünkü sınavlardan dolayı bölüm yazamadım ama 1-2 hafta sonra bitiyorrr.

Yeni yılınızı şimdiden kutluyorum hekrese yılında sağlıklı mutlu bir hayat diliyorumm 🥂☃️

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen bir sonraki bölümde görmek üzere👋👋

-DÜZENLENMİSTİR-

Çikolatalı Çilek | Instagram Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin