todo el mundo tiene un ikigai

2

İyi olduğunuz ve yapmaktan keyif aldığınız şeyleri yapmayı devam edin. Ikigai'yi araştırırken beni çok şaşırtan bilgilerden bir tanesi Japonca'da işi temelli bırakma anlamına gelen "emeklilik" kelimesinin tam karşılığı olmamasıydı. Yani sevdiğiniz işleri yapmak yaşlanmanızı geciktiriyor.

Özellikle büyük şehirlerde yaşayanların en muzdarip olduğu konuların başında hayatın hızı geliyor. Öyle zamanlar oluyor ki bu hız bizi yıpratıyor. Siz de benim gibi arkanıza yaslanıp sadece 5 dakika derin nefes alsanız ve rahatlasanız çok şey kaçıracakmışsınız gibi hissediyor musunuz? İşte Ikigai'ye göre tam olarak bu histen kurtulmamız gerekiyor. Yani tüm bu telaşa sırtımızı döndüğümüzde hayat daha çok anlam kazanacak ve farkındalığımız artacak.

Sosyal olmak, ailenizle ve arkadaşlarınızla bir araya gelmek Ikigai'nizi beslemek için önemli. Paylaşmak, sohbet etmek ve birlikte hayal kurmak uzun ve sağlıklı yaşamın anahtarlarından birini oluşturuyor.

Masadan midenizi tıka basa doldurarak kalkmayın. Bunun için Japonlar yemek yerken %80 kuralını uyguluyorlar yani %80 tokluk hissettiklerinde yemeklerini sonlandırıyorlar. Bu da vücudun sürekli sindirimle uğraşmak yerine kendini yenilemeye zaman ayırmasına olanak sağlıyor. Açıkçası Ikigai ile hızlı kazanımlarımdan biri bu. Bir diğeri ise bedeni çok ağır antremanlara gerek kalmadan sürekli hareket halinde tutmak. Kısacası; günlük yaşantınızda ne kadar fazla hareket etmeyi alışkanlık haline getirirseniz sağlıklı yaşam sürme ihtimaliniz o kadar artıyor.

Olumsuz olaylar yaşadığınızda bile gülümseyerek beyninizi kandırmanız mümkün. Bu şekilde mutsuz anları daha kısa tutabilirsiniz. Çoğu zaman hedeflere, isteklere odaklanıp, sahip olduklarımızdan o kadar uzaklaşıyoruz ki teşekkür etmeyi, şükretmeyi unutuyoruz. Bu yüzden günün hangi saati daha rahat hissederseniz beş dakika gözlerinizi kapatın, teşekkür etmeyi deneyin ve farkındalığınızı arttırın.

Umarım bu yazı sizin de Ikigai 'nizi keşfetmenize yardımcı olur.

Pozitif omlet'ten alıntıdır.