Cheng ve ekip bir anda odaya koştular. Kim, nasıl, ne yapmıştı? Cong öldürüldü mü? Kendini mi öldürdü? Sorular ile dolmuştu kafaları.
Yibo ve Zhan şaşkınlıkla adama bakıyorlardı.
*Zhan, toparlanmalısın, fincanları zehirli olabilir, veya kahveler, hemen makine ve fincanları almalısınız.*
"Ah, haklısın Yibo."
"Yibo mu? Zhan aklını mı kaçırdın, ne Yibo'su? Cong öldü, hemen olay yeri inceleme çağırın."
"Cheng, kahve makinesi de dahil olmak üzere odada bulunan herşeyi hemen incelemeye aldır. Katil burnumuzun dibine kadar gelmiş. Eğer Cong kendini öldürmediyse, durum çok kötü demektir. Katil, resmen önümüzde cinayet işlemiş oluyor. Hemen kameralar kontrol edilsin, karakoldan kimsenin ayrılmasına izin vermeyin, her yeri kilitleyin. Polis kıyafeti ile girmiş olabilir yabancı birisi var mı bakın. Eğer ki zehir kullanılmış ise bunu daha önce koymuş olabilir. Ama kimse neden hiç kahve almamış bu saate kadar? Neyi gözden kaçırıyoruz? Titizlikle inceleyelim. Yubin nerede?"
"Yubin'i adli tıbba göndermiştim Zhan. Bir telefon geldi Jia'nın ailesi ile ilgiliymiş. O nedenle onu oraya ben gönderdim."
"Cheng Yubin tehlikede olabilir, hemen arayın, nerede olduğunu öğrenin."
"Zhan, Yubin'le konuştum, adli tıp biz aramadık demiş, sanırım bilerek uzaklaştırdı. Yoksa şüpheyi onun üstüne mi çekmek istiyor katil?"
"Ah Yuchen, kafam karıştı benim de Cong ona dikkat etmemi söyledi ama ben onun tehlikede olduğunu düşündüm. O gelsin konuşuruz bunları, yolda mı şu an?"
"Evet geri dönüyormuş, on dakikaya burada olacakmış."
"Hey, dedektif, makineyi kontrol ettik, içinde kuru çiçekler var, zehirli olabilir mi?"
"Nasıl? Ah Tanrım, demek ki Cong öldürüldü. Çiçekli katil, diğer katili öldürdü. Sanırım onu ele vereceğinden korkuyordu. Bu da demek oluyor ki ondan haberi vardı. Tanrım nasıl unuturum, onların ikisi de kasabadan, çevremden. Cong ne demişti, özellikle okul çevreni kontrol et. Bunu not alalım bu karmaşa bitince, ilk işimiz okul yıllıkları olsun."
*Zhan katilin arada aksadığını da unutma. Belki heyecanlanınca oluyor bu. Çünkü olay sonrası hep normal yürüdüğünü söylemişti Jia ve Xui.*
"Evet, şimdi hatırladım. Katilin bir özelliği daha var, bazen ayağı aksıyormuş."
"Zhan, nereden öğrendin bu bilgiyi? Yine mi muhbir? Senin bilgi kaynağın bu cinayetleri işlemiş olmasın sakın? Belki seni kandırıyor."
"Hayır Lulu, kaynağından eminim, o sadece tanık ama tanıklık yapamaz, bu kadarını bilin yeter. Sonra hepinize açıklama yapacağım. Ekip hangi ipuçlarına ulaştı, elimizde neler var? Konuşmamız gerekiyor. Yubin hala gelmedi mi?"
"Geldim Zhan, trafik sıkıştı bir anda yolda kaza olmuş."
"Tanrı'ya şükür Yubin, bir an tuzağa düştüğünü, sana bir zarar geleceğini düşündüm. Dikkatini çeken bir şey oldu mu?"
"Hayır, sadece adli tıbba gittim, biz aramadık, bir yanlışlık var dediler, geri döndüm."
Bu vaka başlarına bela getirmişti. Amirler cevap bekliyordu. Karakolda cinayet işleniyordu ve kimse hiç bir şey bilmiyor, bulamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost partner ~ Hayalet Partnerim YİZHAN
FanfictionKimsin sen? Veya kimsiniz? Neden benim çevremde ölüm var? Ve neden sadece erkekler? Yibo'ma ne yaptın? Çevremde gelişen garip olaylar ne?