Sabah uyandığımda her tarafım tutulmuş bir şekilde ağrıyordu. Ağrıyan bedenimle mutfağa gidip bir su içtim.
Yatak odama girip gardolaptan rahat ve bana oldukça bol gelen sweatlerimden birini çıkarıp yatağa koydum ve komple üstümdekileri çıkarıp sweatimi giydim ve son olarak rahat şortlarımdan birisini giyip odadan çıktıktan sonra aç karnımı doyurmak için mutfağa gittim ve kendime bir sandwich yapıp hızlıca yedim.
Ufak tefek küçük işlerimi de hallettikten sonra salona geçip oturdum. Kafamı koltuğa yaslayıp, tavana bakarak düşünmeye başladım.
Aklıma bir an Yaman geldi. Dün bizimle kafeye gelmemişti. Neden gelmediğini ister istemez merak ediyordum. Sabahta ilk dersine geç kalmıştı zaten.
Aklıma gelen anı fikirle hızlıca ayağa kalkıp mutfağa gittim. Yaman için kakaolu kek yapıcam, yani bir tek onun için de değil benim de canım çok çekmişti.
Buzdolabından bir yumurta,kakao, kabartma tozu ve vanilya çıkarıp hızlıca bir kap alıp yapmaya başladım. Hazır olan kek hamurunu yuvarlak kek kalıbına döktükten sonra fırına verdim.
Pişen keki fırından alıp biraz soğumaya bıraktım. Üstünden İlk sıcaklığı giden keki Antep fıstığı ile süsledikten sonra bir bezle örtüp salona vardım. Ceketimi ve anahtarımı alıp ikimiz için yaptığım keki Yaman'a götürmek için asansöre bindim.
Dairesinin olduğu kata gelince asansörden inip kapısını çaldım. Bir süre bekledikten sonra kapı açıldı. Gördüğüm manzarayla kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladım.
Yaman, Mickey mouse'li pijama takımıyla karşımda şaşkın bir şekilde duruyordu. Benim gülmemi görünce yüz ifadesi şaşkınlıktan öfkeye doğru kaymaya başladı.
Kolumdan tutup beni evin içine doğru çekti. Kek tabağını elimden alıp mutfağa götürdü. Ben hâlâ katıla katıla gülüyordum. Hâlâ devam ettiğimi görünce mutfaktan sinirle çıkıp yanıma geldi.
Bana öldürücü gözlerle bakıp sert ve öfke dolu sesle " Ne yani komik mi? Giyemez miyim? Öyle bir kural mı koymuşlar." deyip üstüme yürüdü. Ben onun her sinirli ifadesini bilirdim ama bu halini ilk defa şahit oluyordum.
Daha fazla uzatmadan" tamam kapatalım. Senin gibi birini ilk defa Mickey mouse'li bir kıyafetle gördüğüm için şaşırdım ve komiğime gitti." dedim tekrardan hafifçe gülerek.
Bana gözlerini kısarak bakıp" Gitmesin komiğine " dedi sahte bir ciddiyetle.
Onu aldırmayıp " Ben içeri geçiyorum " dedim.
Yamanda, "soldan ikinci oda geç oraya bende geliyorum ." dedikten sonra dediği yere gidip oturduktan sonra onu beklemeye başladım.Üstünde Mickey mouse'li pijaması ve elinde keklerin olduğu tepsiyle içeri girince kendimi tutamayıp tekrardan gülme krizine girdim.
Tekrardan güldüğümü görünce elindeki tepsiyi bana atmamak için kendini zor tutuyordu. Ben gülmemi durdurana kadar arkasına yaslanıp somurtmaya başladı. En sonunda kendimi durdurup elime kek tabağını alınca, Yamanda alıp bana ters ters baktıktan sonra,
- En sonunda bitirdin. Sinirlerime hakim olmaya çalıştıkça daha da zorluyorsun. Bir daha deneme ve birde kimseye söyleme, eğer söyleyecek olursan seni boğarım.
- Onun böyle söylemesiyle ürksemde, korktuğumu belli etmeyerek " tamam be senle de hiç eğlenilmiyor, bay suratsız"
- Eğlenme benle, bir daha sakın deneme dedikten sonra tabakları toplayıp mutfağa götürdü. Sinir olduğum için yanına gidip " ben gidiyorum, sende somurtarak otur." deyip kapıya doğru yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnatçı Keçi
Romance+18 Mıckey Mouse: Afel lütfen motoruma o çıkartmaları sen yapıştırdım deme!! İnatçı Keçi: Ne motoru yaa iyice uçtun sen kendine gel paşam! Mıckey Mouse: Afel! Kızım dalga geçme benimle motorun içine etmişsin resmen. İnatçı Keçi: Noldu paşam artık...