-buralari daha yesil hatırlıyorum .
goz alabildigince uzanan eskiden bugday ve yonca tarlalari olan, gri ve camur deryasina dönmüş araziye bakip ic gecirdim,hic hayal ettigim gibi degildi.
- dönmek icin yanlış zaman.
Atıf biraz sitemkar bi sesle soylemisti bunlari, yada bana oyle gelmisti.
-döndüğüm için mutlu olmanı beklerdim. Atıf muzip bir yandan gülüş fıtlattı bana,
fısıltıyla devam ettim,
- sonuçta senden daha iyi bir avcı geldi. deyip omuzuna vurdum.
- evi görmek istermisin?
- uzun bir yoldu ,önce dinlenmem lazım.
- tamam o zaman cadde ye geri dönelim, araç geçerse kaçırmayalım.
çantalarımı taşımama izin vermeden önden yürümeye koyuldu. arkasında durmuş onu izliyordum, boyu uzamış,biraz zayıflamiş görünüyordu buna rağmen çok güçlü adımlar atıyor,bakışlarında zekasını ele veriyordu.
başımı çevirip uzaktan tarlaların bitiminde ki evlere baktım. doğduğum evde oralardaydı, fakat yorgunum desem de Atıf'a aslında evimi görmeye cesaret edemiyordum. neden bilmiyorum ama çocukluğumda hatırladığından çok farklı bulmaktan korkuyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak nerede?
Teen Fictionküçük bir cocukken Atıf'la su yoluna kadar yarışır,ilk buğday tarlasina ulaşan kazanırdı. Şimdi burdayim ne su yolu ne buğday tarlaları ne de Atıf eskisi gibi değil.