Derin

5

Ela - Ablama zarar vermeyin. Ben korkmuyorum zaten abiler evcilik oynuyorlarmış abla üzülme sakın

Annem duygusal bir şekilde kardeşime baktı. Masumiyeti yüzünü sarmıştı. Sonra gözlerini sıkıca kapatıp gülümsedi. Silahı annemin alnına dayamışlardı. Ne yapmam gerekiyordu. Eğer şirketi satarsam , onlar da benim ve ailemin geleceğini karartacaklardı. Gözlerimi kapatıp sıkıca nefes aldım.

Sıla - Lanet olsun Sal ailemi anlatıcam.

Ege denen şahıs  iki parmağını kaldırıp indirdi. Sonra telefonu kapattılar.

Ege - Anlat bakalım ufaklık ne bu deli cesareti ?

Sıla - Sizin şirkete girmemi söylediler. Eğer başaramazsam. Kardeşime ve anneme verdikleri güvenlikleri ve güzel hayatı alacaklardı. Ve babamdan korumam gereken bir ailem var.

Ege - Hmmm Peki neden onları hapise attırmadın?
İkimizde o hack kapasitenin olduğunu biliyoruz.

Sıla - Denemedim mi sanıyorsun. Kardeşimi sırf bunu yaptım diye 1 ay göremedim. Onu elimizden alıp bana emirler verdiler.

Ege - Ne gibi ?

Sıla - HERONİK CLUB'a adam sokup orayı kapattırmazsam kardeşimi öldüreceklerdi.

Sinirlerim bozulmuştu. Ağlamaya başladığımda sakince son bir cümle  yöneltti.

Ege - Bizim kulübümüzü kapattırdığında çok zarar ettirdin. Bunun cezası ağır olacak hanfendi. Salın gitsin.

Sıla - Ailemi nereye bıraktınız.

Ege - Eski evinize bıraktırdım.

Gözlerim bir anda açıldı. Ve hızlıca yutkundum.

Sıla - LAN SEN NE YAPTIN

Koşar adımlarla arabanın önüne geldim. Arabaya bindiğimde anahtar olduğuna şükür ettim. Hızlıca geri geri gidip bir anda yönümü çevirdim. Eve yetişmem gerekiyordu. Çok geç olmadan yetişmeliydim...
Eve girdiğimde bir adım geriledim. Yerlerde kan vardı. Anne diyerek çığlık attım. Annem yerde yatıyordu. 6 yaşındaki küçük kız çocuğu bedenini ona sarmıştı.

Ela - Abla annem hareket etmiyor.

Hızlıca lanet olası adamın boğazına asıldım.

Sıla - Dua et lan dua et o kadın yaşasın. Bu dünyada sana tek bir solukluk nefes bırakmam.

Adamın yüzü kızarmıştı. Nefes alamıyordu. Ela yaptıklarımı görüp korkuyordu. Bir anda elimden çekildiğimi fark ettim. Bırakmayacaktım. Sinirlerimi bu adamdan atmam gerekiyordu. Bir anda havalandım. Biri beni geriye çekip havaya kaldırmıştı. Yere indirildiğimde arkamı dönüp tam patlayacaktım. Elanın Ege'ye sarıldığını gördüm. Annemi kaldıran paramedikleri uyarıyordum bu arada.

Sıla - Annemin canını acitmayin yaşayacak o.

Arkamı dönüp elayı kucağıma aldım onun kokusunu sarılarak içime çektim

Sıla - Geçecek herşey geçecek sana söz veriyorum.

Arkamı dönerek sinir ile Ege'ye baktım. Herşeyin sorumlusu oydu.

Egeden

Kız koşarak çıktığında biseyler olduğunu anladım. Bende ardından koşarak çıktım. Yolda sollama yaparak gidiyordu. Aklıma annem ve babamın ölüm anı geldi. Babam sinirli ve sarhoştu. Annemle kavga ediyorlardı. Arabadayken babam hızlı gitmeye ve basmaya başlamıştı. Sonra. Kontrolünü kaybetmişti. Ama tek sorun o değildi. Biri arabanın fren sistemini parçalamıştı. Hızlıca dikkatimi toplayarak Sıla'nın arabasına odaklandım. Minik çok güzel araba kullanıyordu.
Hızlıca sağa kırıp ara sokağa girdi. Takip ettim. Arabayı bı evin önünde anı frenle durdurup arabadan indi. Eve girdiğinde bir çığlık sesi duydum. Hızlıca arkasından silahımla eve girdim. Yerler kan bir kadın yerde yatıyordu. Başucunda dondurma aldığım küçük kız kardeşi vardı. Sılayı aradığımda bir odada babasını öldürmeye çalışıyordu. O zevki bana bırakacaktı. Hızlıca onu çektim. İki üç saniye kadar sakinleşmeye çalışıyordu.  O arada elayı kucağıma aldım. Ve sarıldım. Ne güzel bir çocuktu. Sıla bir anda bağırışmaları bırakarak elayı kucağımdan aldı ve ona biseyler fısıldadı. Ela ile sıkıca sarıldılar. Evden çıktıkları anda adamlarımdan 3 kişi çağırdım. Evden çıkmadan önce evi yakıp kül edin dedim. Bu kızın hayatının da benim gibi olmasını istemiyorum. Çünkü onda benimle ilgili bir hisler veya bir parçaların aynı olduğunun farkındayım. Onu kaybetmemek lazımdı. Bu gece kendi işimi kendim halledeceğim. Onu takip edip başına iş almamasını sağlayacaktım.

Sıladan

Elayı ön koltuğa oturttum. Onun psikolojisini düşünmem gerekiyordu. Artık bir evim de yoktu. Ne bok yiyecektim.

Ela - A-abla

dedi. Hıçkırarak . Gözlerimi yoldan ayırmadan elaya sordum .

Sıla - Efendim güzelim.

Ela - Abla acıktım.

Hızlıca arabayı bir benzinliğe çektim. İçeriden bir sandviç aldım ve Elaya uzattım. Meyve suyu ile beraber yemeğini yedi. Tam arabayı hareket ettirecekken arkadan bizi takip eden biri olduğunu fark ettim.  Arabayı kenara çekip bagajdan battaniye ile yastık aldım. Ve arka koltuğa ufak çaplı bir yatak hazırladım. Elayı oraya koyup uyutmaya çalıştım. Bu arada arabaya bakıyordum. Hala oradaydı. Elaya kulak tıkacı taktım. Duymaması gereken şeyler olabilirdi. Emniyet kemerini yattığı yerden ona bağladım . Sallanmasın uyanmasın diye. Hızlıca arabaya binip gaza yüklendim. Arkamdaki arabada çalışmıştı. Tam tahmin ettiğim gibi  iyice gaza bastım. Ve izimi kaybettirdiğimi düşündüğüm bir yerde araba farlarını kapatıp bende uykuya daldım. Sabah huzursuzlanarak kalmıştım. Kaçtığım araba arkama park etmişti. Nasıl bir manyaklık lan bu. Hızlıca silahımın kilidini açarak arabadan indim. Arkamdaki araba full film kaplıydı. Cama 3 defa sertçe vurdum. Camı açınca gördüğüm kişiyle ağzım 5 karış açıldı. Karşımda ege duruyordu.

Sıla - Senin derdin ne lan

Ege - Öldü rahat olabilirsiniz.

Sıla - kim öldü ne rahatlığı annem canıyla yarışıyor?

Ege - Baban öldü.

Nutkum tutulmuştu. Nasıl ölmüştü. Kim öldürmüştü. Benim elimden bu zevki kim alabilmisti.

Sıla - napayim gebersin gitsin

Ege - Annende yoğun bakımda

Sıla - senin derdin ne ? İyilik perisi mi oldun lan annem senin yüzünden o halde.

Ege - üzgünüm

Ela - Ablaaaaa

Arkamı dönüp arabaya koştum. Arkamdan ege de koştu. Ela ağlıyordu.

Sıla - geldim ablacım

Ela - abla beni sende bıraktın sandım. Eve gidelim lütfen korkuyorum.

Yutkundum. Bir evimizin olmadığını ona nasıl söyleyebilirdim ki. Bir anda Ege elaya seslendi.

Ege - Abicim nasılsın

Ela - abi çok korktum biliyor musun... Dün gece arabada kaldık.

Ege - biliyorum abicim. Bende hemen arkadaki  arabadaydım.

Ela Ege'nin boynuna sarıldı. Hiç değilse abi şefkati görüyordu. Ne diyordum lan ben. Bunun yüzünden annem yoğun bakımda elayı kollarından çektiğim sırada ela ikimizin kafasına da birden sarıldı. Bu kadar yakınlık bile fazla bu paçozla