TY 12

283 12 2
                                    

Bu bölüm Hande ve Batu ile ilgili olacak arkadaşlar.

♥ BaHan ♥

İyi okumalar :)

~ Hande ~

Çalan telefonun sesiyle Franciscolu rüyamdan uyandım. Evet sevgilim var ama Francisco önemli.

Gözlerimi ovuşturduktan sonra yatakta doğrulup etrafa 'tarlası yanmış köylüler' gibi bakınmaya başladım. En sonunda ısrarla çalmaya devam eden telefonun sesiyle yataktan kalkıp çalışma masasına ilerledim.

Gözlerim yarı açık olduğu için hiç bir şey göremiyordum. Elimle masanın üstünü yokladıktan sonra pat diye bir ses geldi.

Hayır, hayır, hayır. Lütfen düşündüğüm şey olmasın. Kafamı yere eğince bir çığlık atıp kendimi yere attım.

Neden mi?

Çünkü güzelim İphonem -lütfen yazılışı gibi okuyun :D- yere düşmüştü. Bu devirde İphone bulmak zor.

Yerde olan telefonum tekrar çalmaya devam edince elime alıp numaraya baktım. Gizli numaraydı. Kaşlarımı çatıp aramayı cevapladım.

" Alo. Kimsin? "

" Sen uyurken neler olduğundan haberin yok değil mi güzelim? " Otomatikman kaşlarım çatılınca karşıdaki kişinin dediklerini anlamaya çalışıyordum.

" Kimsin kardeşim? Ne diyorsun? "

" Bir dost diyelim. Senin gözünü açmana yardım edecek bir dost. "

" Ne gözü ya. Üçüncü gözüm falan mı varmış? "

" Hayır canım(!) . Sevgilin seni aldatıyor. Haberin olsun yani. " Gözlerim şaşkınlıkla açılırken ne diyeceğimi bilmiyordum. Gerçekten mi? Aramız gayet iyiydi. Hiç bir sorun yoktu. Böyle bir şey olması imkansızdı.

" Yalan söylüyorsun. Aramız gayet de iyi. Batu öyle birşey yapmaz zaten. " Karşı taraftan kahkaha geldiğinde sağ yanağımdan aşağı sıcak bir sıvı aktı. Ağlayamazdım. Ben güçlü biriydim.

Hızla yanağımı silip konuşmaya devam ettim.

" Söyle nerde? Nerde gördün? "

" Pek görülmek istemiyor sevgilin ama ben yine de gördüm. Şehir çıkışında bir cafe var orada. " Cevap vermeyip telefonu kapattım ve hızlıca gardolaba ilerleyip siyah pantolonum ile siyah kazağımı giydim. Telefonumu ve para kutumdan 25 lira alıp hızlıca aşağı indim. Annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı. Onlara hiç bir şey söylemeden ayakkabılarım ile montumu giyip dışarı çıktım.

Annem arkamdan sesleniyordu ama hiç bir şey söylemeden yoluma devam ettim. Gök gürlüyordu ama yağmur yağmıyordu. Yüzüme doğru esen soğuk rüzgara inat daha hızlı yürümeye başladım.

Karşıda gördüğüm taksi durağıyla koşarak oraya gittim ve arabalardan birine bindim.

Öndeki adam nereye gideceğimiz ile ilgili soru sorunca yeri söyleyip koltuğa iyice gömüldüm.

Ne olur, ne olur telefondaki kişi yalan söylemiş olsun. Lütfen.

Cebimdeki telefon titreyince elimi cebime atıp arayana baktım. Masaldı.

Benden habersizce akan gözyaşlarımı silip aramayı cevapladım.

" Kızım nerdesin sen? Fatma teyze aradı. Hızlıca çıkmışsın evden. " Ahh anne.

" Masal, Batu... Batu sanırım beni aldatıyor. " Karşıdan gelen kahkahayla kafamı cama çevirip dışarıya bakmaya başladım. Yağmur başlamıştı. Karşıdaki bulutların arasından gelen mavi ışık ile ürküp koltukta biraz yana kaydım.

Telefondaki YabancıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin