Ertesi sabah Yeliz'in midesi kötü olduğu için ona midesini rahatlatacak bir ilaç verdim. Annemleri idare etmek tabii ki bana düşmüştü. Dün Yeliz'le sabaha kadar muhabbet ettiğimizi, o yüzden onun muhtemelen tüm gün uyuyacağını söyledim. Kendine gelmesi için biraz daha dinlenmesi gerekiyordu. Çorbasını verirken, "Miray." dedi. "Özür dilerim, dün kafam cidden yerinde değildi... Sana kötü şeyler söylediysem kusura bakma. Ya bir de Rüzgar'a da çok ayıp oldu."
"Merak etme her şey halloldu. Çorbanı iç, sonra konuşuruz." Hafifçe gülümseyip aşağı indim. Biraz temiz havaya ihtiyacım vardı. Kapıyı açmamla Çınar'ı karşımda buldum. Mavi deniz şortu ve sırt çantasıyla, hevesli hevesli yüzüme bakıyordu. Benim hazırlanmamış olduğumu görünce dudağını büktü.
"Unuttun mu yoksa? Bugün plaja gidecektik." Ben tam bir aptaldım. Ama ne yapabilirdim ki, eve sabaha karşı gelmiştim zaten. Kargaşanın arasında aklımdan uçuvermiş.
"Çınar, çok çok özür dilerim. Dün gece işlerim vardı, kafam da dağınıktı. Daha mayoları, havluları valizimden çıkarmadım bile..."
"Sahi, dün gece beni aramışsın. Bir şey mi oldu?" Anlaşılan Rüzgar olanlardan bahsetmemişti. Ben de dün geceyi bir sır olarak saklamaya karar verdim.
"Bir şey olmadı merak etme. Dedim ya, kafam dağınıktı. Biraz konuşuruz diye düşünmüştüm. Neyse, artık yüzmeye de daha sonra gideriz. Olur mu?" Sevimli olmaya çalışıyordum ama belli ki Çınar hayal kırıklığına uğramıştı.
"Tamam, neyse ben de eve gideyim bari." Yapma be çocuk, iyice suçlu hissettirme bana kendimi.
"Çınar ya, cidden özür dilerim."
Çınar'ın benimle küs kalabilme süresi 3 saniye olduğu için gülümsedi ve birkaç espri yapıp olayı kapattı. Ne tatlı bir arkadaşsın sen!
Gün boyu odamda kitap okudum, bazen bahçeye çıkıp oturdum. Canım sıkıldıkça bir şeyler yedim. Daha sonra, dün olanlardan dolayı Rüzgar'dan özür dilemeyi unuttuğumu fark ettim. Tüm gün etrafa bakındım ama onu hiçbir yerde göremedim. Bu yüzden mesaj atmaya karar verdim.
+Umarım arabanı temizletmişsindir. Yeliz adına ayrıca çook çok özür dilerim.
Bu mesaj yeterli olmadı gibi sanki.
+Ayrıca yardım ettiğin için tekrar teşekkürler.
+Bir de kimseye söylemediğin için.
Birkaç dakika sonra cevap geldi.
-Hiçbir sorun yok, araba gayet iyi durumda. Ayrıca olur böyle şeyler, üzülme. Bir dahakine kavga olursa kimi çağıracağını biliyorsun.
Yanına da göz kırpan ve kahkahalarla gülen emoji koymuştu. Eh, Çınar'ın abisi sonuçta. Tabii ki en az onun kadar sempatik olacaktı. Gerçi internet jargonuna uzak dayılar gibi göz kırpması komiğime gitmedi değil. Ben de ona uymak için gülen emoji atıp çıktım.
Biraz daha kitap okumaya karar verdim. Saate baktığımda çoktan 11'i geçmişti. Bugün keyfim yerinde değildi, o yüzden biraz bloğumda gezinmek daha iyi olabilirdi. Oradaki güzel yorumları okuyup neşelenebilirim diye düşündüm. E heralde yani, siz ne sanmıştınız? Romeo'yla konuşmak istediğimi falan mı?
Siteye girer girmez Romeo'ya mesaj attım.
Pixie: Dostoyevski'nin şu sözünü bilir misin sevgili Romeo? "Cehennem, insanın yüreğinde sevginin bittiği yerdir."
Her zaman olduğu gibi anında cevap geldi.
Romeo_07: Okumayı sevmediğim nadir yazarlardan biridir kendisi. Uzun, ağdalı cümleleri beni sıkar ve kitaplarındaki karakterler çoğunlukla aptaldır.
Pixie: Peki, bu söz hakkında ne düşünüyorsun? Sence bu da o aptal karakterlerden birinin beş para etmez düşüncelerinden biri mi? Yoksa haklılık payı var mı?
Romeo_07: İnsan her şeyi sevmeli, buna katılıyorum.
Pixie: Peki aşk hakkında aynı şeyi söyleyebilir misin?
Romeo_07: İkisi farklı şeyler. Sen, benim içimde aşk olup olmadığını anlamaya çalışıyorsun. Belki benim içimde olan da yalnızca dünya sevgisidir?
Pixie: İlla birine aşık olmaktan bahsetmiyorum ki.
Romeo_07: Ya da belki birine aşık olmuşumdur. Ama bu duyguyu tanımadığım için hissetiklerimi yorumlayamıyorumdur. Öyleyse bana öğretir misin Pixie, aşk tam olarak nedir? Birinin yalnızca ruhuna aşık olabilir misin?
Pixie: Zaten aşk dediğimiz şey özünde ruhlar arasında bir meseledir. Kalbinin hızla çarpması ve sürekli onu düşünmek, onun için endişelenmektir.
Romeo_07: Duyuyor musun, Pixie?
Pixie: Neyi?
Romeo_07: Kalbimin gürültüsünü?
Bir ses duyuyorum ama sanırım Romeo'nunki değil, bu bağıran benim kalbim. Hiçbir şey diyemedim. Nutkum tutuldu derler ya, benim de parmaklarım kilitlendi. Beynim adeta eklemlerimin kontrolünü kaybetmişti. Birkaç dakika sonra tekrar yazdı.
Romeo_07: Bu arada, geceleri uyuyamadığın zaman bu şarkıyı dinle. Romeo'dan Pixie'ye. Binlerce kez iyi geceler sana.
Attığı linke tıkladığımda Teoman - Kupa Kızı Ve Sinek Valesi çalmaya başladı. Kucağımda bilgisayarım, rahatça arkama yaslandım ve gözlerimi açık pencereden dışarı çevirdim. Bu ılık yaz gecesinde odamı dolduran tatlı melodi bana tuhaf duygular hissettirdi. Bir yabancı, düşüncelerimi istila etmek üzereydi. En korkutucu olansa bana kendimi hiç olmadığım kadar iyi hissettirmesiydi. Bunu birkaç cümleyle nasıl yapmıştı bilmiyordum. Bildiğim tek şey, biraz daha konuşmaya devam edersek kendimi kaptıracaktım.
Romeo_07: Bu şarkıyı istisnasız her dinlediğimde nedensizce aklıma sen geliyorsun. Ve ben bütün gün bu şarkıyı dinliyorum.
Romeo_07 çevrimdışı oldu.
Yaptı yapacağını ve gitti. Beni yine karmaşık duygularla baş başa bıraktı.
Ellerimin tersiyle yanaklarıma dokundum, yanaklarım yanıyordu. Kızardıklarına emindim. Şarkı tekrar tekrar çalmaya devam ederken uzandım ve gözlerim kendiliğinden kapandı.
Gözlerimi tekrar açtığımda sabah olmuştu. Bir yabancının üzerimde bu denli güçlü bir tesirinin olması mümkün müydü? Uyandığımda şarkı çalmaya devam ediyordu. Gerçekten rahat ve deliksiz bir uyku çekmiştim ve fark ettim ki bu şarkı daha önce hiç bu kadar anlamlı gelmemişti.
Romeo'ya teşekkür etmeli miydim? Sonuçta onun sayesinde güzelce uyumuş ve güzel rüyalar görmüştüm. Bilmeye hakkı vardı, değil mi? Fikrimi değiştirmeden telefonumu aldım ve bloğuma girdiğimde çoktan bir mesajımın olduğunu gördüm.
"İyi uyuduğuna sevindim. Rica ederim sevgili Juliet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Rüyası
Chick-LitBence insan senin de dediğin gibi, bir ruha aşık olmalı. Normal hayatımda gördüğüm yüzlerce insana rağmen ben, hiç tanımadığım, hiç bilmediğim; ama düşüncelerine ve hislerine hakim olduğum biri hakkında düşünmeyi daha çok seviyorum. Zihnimin seninle...