Sabah olduğunda şiddetli bir karın ağrısı, ateş, iştahsızlık ve mide bulantısı ile uyandım.
Karnımı tuta tuta lavaboya gidip kustum ve daha sonrasında elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim ve hızlıca ilaç kutusunu aradım.
İlaç kutusunu bulup içinden midemi bastırması için metpamid içip salona geçtim ve uzanıp midenin geçmesini beklemeye başladım .
Daha da şiddetlenen ağrıyla salondan kalkıp, üstümü değiştirmeden paltomu ve anahtarları alıp evden çıkıp asansöre ilerledim ölü gibi duran bedenimle asansöre binip giriş katına kadar inmesini bekledim.
Giriş katına gelen asansörden inip orta bir hızda otoparka girip arabama bakındım.
Arabamı görünce hızımı bir tık daha arttırıp yanına vardım.
Kapıyı açtıktan sonra hızlı bir şekilde çalıştırıp hastane' nin yolunu tuttum.Bursa şehir hastanesine geldiğimde arabayı herhangi bir yere park edip kilitledikten sonra yarı bayıldı bayılacak şekilde kapıya kadar yürüyüp içeri girdim ve danışman yazısının yanına varıp TC. Kimliğimi verip ilk sıralarda bir randevu alıp doktorun kapısının önündeki bekleme koltuklarına oturup bekledim.
Sıram geldiğinde ise içeri girip TC. Kimliğimi masasına bırakıp geri çekildim. Kimliğimi eline alıp birkaç bilgiyi girdikten sonra bana verip " neyin var" diye sordu yüzüme bakarak.
Sabahtan beri midem bulanıp , ateş , iştahsızlık ve karın ağrısı çekiyorum diyince kaşlarını çatıp yüzümü ve ölü gibi olan vücudumu izlemeye başladı.
Birkaç dakika sonra benim yanıma gelip ağzımı açmamı söyledi. Doktorun sözünü ikilettirmeden ağzımı açtım ve elindeki çubukla boğazıma bakıp ateşimi ölçtü. Karın ağrım içinde bir ultrason istedi.
Koridorun solunda olan ultrason odasına gidip doktoru bekledim. 1 dakika sonra elinde çayla odaya girip ultrason aletini çalıştırdı ve birkaç görüntü çekip aleti kapattıktan sonra içeriden çıkıp " geçmiş olsun" diyip çayından bir yudum aldı.
Hızlıca hazırlanıp oradan ayrılarak doktorun kapısının önünde beklemeye başladım.
Birkaç hasta çıkınca beni aldı içeriye. Endişeli bir vaziyette ve yorgun halde doktoru izliyordum.
Ultrason sonuçlarıma bakıp bana döndü ve " miden'i üşüt müşsün" diyerek bir reçete ve birkaç tavsiye verdikten sonra reçete mi de alıp, oradan çıkıp bahçeye uğrayıp arabamın olduğu yere doğru yürüdüm.
Evimin yakınlarındaki eczaneye uğrayıp doktorun yazdığı ilaçları aldıktan sonra evimin yolunu tuttum.
Apartmanın önüne geldiğimde arabayı otoparka koyup yavaş adımlarla giriş katına gidip merdiven demirliklerine tutunarak asansöre varıp, tuşuna bastım ve aşağı inmesini bekledim.
Asansör giriş katına gelince binip daire numarama bastım. Dairemin önünde durunca asansörden inip cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açarak içeri geçtim. Üstümdeki paltoyu ve anahtarı portmanto'ya atıp koltuğa geçip yattım.
Kafamı koyduktan sonra aklıma fakülteye gitmediğim ve dersleri kaçırdığım gelince beni bir telaş bastı ve hızlıca telefonu elime alıp Beyza'ya mesaj attım.
AFEL: Beyza ben midemi üşütmüşüm o yüzden gelemiyorum bana fakülteden çıkınca notları getirir misin? İyi olursam yarın getiririm.
BEYZA: Geçmiş olsun bebeğim tabiki getiririm. Bizde zaten tek bir ders işleyip oradan ayrıldık yani bir nevi boşuna gitmişiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnatçı Keçi
Romance+18 Mıckey Mouse: Afel lütfen motoruma o çıkartmaları sen yapıştırdım deme!! İnatçı Keçi: Ne motoru yaa iyice uçtun sen kendine gel paşam! Mıckey Mouse: Afel! Kızım dalga geçme benimle motorun içine etmişsin resmen. İnatçı Keçi: Noldu paşam artık...