4. Bölüm

5K 466 94
                                    

Ertesi gün akşama doğru kutu kutu kıyafet eve taşındığında kendi siparişlerimin geldiğini düşündüm lakin bunlar mücevherden farksız elbiselerdi. Odamdaki yatakta bağdaş kurmuş biçimde eşyaların taşınmasını izliyordum. Bir rüyada mıydım, yoksa hayatımı bir başkasının eline mi bırakmıştım henüz karar verememiştim.

Bugün yaptığım ve bana kendimi hatırlatacak tek şey Shannon ile kısa bir konuşma yapmış olmamdı. Ona yalan söylerken içim parçalanmıştı çünkü şu güne kadar ondan hiçbir şey saklamamıştım, ağzı sıkı olsa bile Stefan'a anlatacağını tahmin ettiğim için gerçekleri saklamıştım. King'in söylememi istediği yalanı ona biraz değiştirerek anlatmıştım, dün geceyi Kingsley Drake ile geçirdiğimi duyunca hattın diğer ucunda boğulacak gibi sesler çıkarmıştı. Bekaretimi King'e verdiğimi ve yattığım ilk adama aşık olduğumu ona söylerken suratımı görmüş olsaydı kesinlikle yalan söylediğimi anlardı.

Akşam altıya yaklaştığında aşağı kapının açılıp kapandığını duymuştum ve hemen ardından benim odamın kapısı çalmadan açılmıştı. King beni yatağın ortasında, bir sürü kıyafetin içinde bağdaş kurmuş olarak bulunca içeri girmedi.

Kaşlarımı çatarak "Müsait olmayabilirdim." dediğimde elbiselerden gözünü çekti.

"Ama öylesin." İçeriye ağır adımlarla girdi ve dolaba sığdıramadığım taş işlemeli elbiseleri inceledi. Birisi dikkatini çekince parmağıyla göstererek "Bunu giy." dedi.

"Tarzıma uygun değil."

"Artık öyle." Bileğindeki koca saate baktı. "Yarım saate çıkıyoruz Laura."

"Dur!" diye tam çıkmadan önce bağırdım. Dizlerimin üzerinde kalktım ve ellerimle çevremi gösterdim. "Bu mantıklı mı? Seninle paran için birlikte olduğum belli olacak çünkü elbiseyi senin aldığın çok belli. Bu bir aşk gibi görünmez."

"Küçük bir hediye."

"Küçük mü?" dedim koca gözlerdi. "Benim durumum ortaya çıkar ve para avcısı damgası yerim."

"Bu endişelenmen gereken son şey. İnsanların hakkında ne söylediğiyle ilgilenmeyeceksin, bunu konuştuk. Sevdiğim kadından bir şey sakınmayacağım ve sen bana bankamatik gibi değil, duygu dolu bakacaksın." O söyleyince ona öfkeyle baktığımı fark ettim ve yüzümü yumuşattım, alkollüymüşüm gibi kendimi gevşettim. "Üzerinde çalışsan iyi olur."

"Gayet başarılıydım Bay Drake."

"Hayır. Yetersizdin." Arkasını döndü ama sonra sözleri bu kez kendisine yetersiz geldi. "Bunu mahvedersen Laura... aynı şekilde seni mahvederim."

Deminki ifadeden çok uzak bir şekilde ona baktım. "Benimle böyle konuşamazsın. Sana yardımcı oluyorum."

"Karşılığını da alıyorsun." dedi içinde bulunduğum her şeyi kastederek. "Mahvedersen ne olacağını tahmin et ve ona göre davran."

Sanki bir şeye sinirlenmişti ve benden çıkarmaya uğraşıyordu. Lakin ben onu yeni tanıyan genç bir kızdım. O ise köpürecek bir adam gibi duruyordu. "Ne olabilir ki?"

Bilemiyorum der gibi kaşlarını kaldırıp indirdi. "Okusaydın bilirdin."

"Hayatım zaten rezildi, daha kötü olamaz."

"Senin hayatın." dedi üstüne basa basa. "Piyanist arkadaşının ve geçinmek için iki işte çalışan dostunun hayatı düşündüğün kadar rezil değil."

Öfke, kaynar su gibi vücudumu yakarken dizlerimin üzerinde hareket ettim ve parmağımı tehdit eder gibi kaldırdım. "Bir daha arkadaşlarımla beni vurmaya kalkarsan King... burayı içinde sen varken yakarım. Yemin ediyorum bunu yaparım."

OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin