Çocukların hayalleri bazen yıkılabilir, değil mi? Ama bazen birisi hayallerimizi korumalı.
Beyaz takım elbise giyen, siyah saçlı, mavi gözlü, uzun boylu ince bir adam, büyük bir kalabalığın arasında duruyor.Bize doğru baktı ve ''Kino Sirki'ne hoşgeldiniz! Ben sizin rehberiniz Bay Arby! Hayat boyu olacak bu şov için lütfen yerlerinizi sıkı tutun! Umarım beklentilerinizi bir kez daha karşılayabiliriz. İlk olarak aslan terbiyecimiz var. Lucy! Bu ateş çemberlerinden atlayabilen muhteşem bir aslan! Yani öyledir.''
Dürüst olursam, insanların neden bu şovlardan zevk aldıklarını anlayamıyorum. Basitçe aynı şey tekrardan ve tekrardan. Sirk'e geliyorsun ve 1 yada 2 saat onları izliyorsun ve ayrılıyorsun. İnsanlar bunu arkadaşlarına anlatıyor gönderi atıyor ve birkaç hafta sonra unutuyorlar. İnsanlar buna parasını harcıyor.
''İnsanları gene mi gözetlemek, Alice?''
Tanıtmayı unutmuşum, bu benim en yakın arkadaşım Sabrina'dır. Kimi zaman gıcık, kimi zaman eğlencelidir. Ha birde, benim ismim Alice (Alis). Arkadaşıma dönüp yalandan gülümsemiştim. Jackson (Ceksın) yanımda oturuyordu. Onunla gerçek hayatta selamlaşmayız bile ama hep mesajlaşırız. Ah evet sadece 3 tane arkadaşım var. Ama bu bir sorun değil! Veya sadece çevresi geniş olan insanları kıskanıyordum. Sabrina birden kulağıma heyecanla fısıldadı.''İzleyicilerin buna nasıl tepki verdiğini görmek istiyorum!'' O heyecanla bir seyircilere bir de şovu izliyordu. Ben ise ara sıra şovu izleyip sosyal medyada takılıyordum. Birden elime baktığımda, parlak kırmızı tişörtlü bir adamı işaret ediyordum, asık suratlı ve buradan çıkabilmek için bağırıyordu. Birçok seyircininde dikkatini çekmişti fakat, bende bunu umursamadım. Elimi bacağıma koyup şovu izlemeye devam ettim.
Bir süre sonra aslanlar gitti ve filler geldi, çocukların en sevdiği kısım burasıydı. Çünkü bazı şanslı (?) çocuklarıda bu şova katıyorlardı.Ve o çocuk kardeşim oldu, ismi Angel (Encıl). O çok mutlu görünüyordu ama benim içimde kötü bir his vardı sanki. Filler ona olması gerektiği gibi bakmıyor, sanki hepsi kardeşimi öldürmek istiyorlardı. Kardeşim, Bay Arby'e telaşla bakıyordu. Bay Arby ise çok mutlu bir yüz ifadesi ile kardeşim ne yapacağını bilememişti ve o gün kardeşimi gördüğüm son gündü.
Kardeşim tek tekerlekli bisikletini sürerken, bir fil tırnağı ile tekerleği patlatmıştı kardeşim ise patlak tekerleğe bakarken düşmüş ve bir fil onu ezmişti. Filin ayakları kan içerisindeydi, tüm seyirciler ne yapacağını bilemedi ve içerisi boşalmaya başladı. Annem salya sümük ağlıyordu. Fakat Bay Arby hala mutluydu?
Bir doktor ekibi gelmişti fakat artık iç içten geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık
Mystery / ThrillerBu kitabı okumadan önce, Seni uyarmalıyım; cinayetten ve biraz da korku unsunları olduğundan.