14

267 10 1
                                    

Gözüme ışık vurmasıyla gözlerimi açtım. Yan tarafıma baktığımda taehyung vardı. İşe gitmemişti.

Yavaşça yataktan kalkıp üstümü değiştirdim. Aşağıya indiğimde oturma odasına geçtim.

Ben koltukta oyalanırken merdivenlerden ses gelmişti. Oraya hiç bakma merasiminde bulunmadım.

"Kahvaltı yapmayacak mısın?" kalın sese döndüm. "Hayır, istemiyorum."

"Jennie karnında bebek var, sağlıklı beslenmen gerekiyor." Koltuktan kalkıp ona yaklaştım.

"Ha, sadece bebeği düşünüyorsun öyle mi?" Dediğime karşılık göz devirdi.

Hızlıca mutfağa geçip birşeyler hazırladım. "Geç kahvaltı hazır." sesimin sertliğini korudum.

Taehyung sofraya gelip oturdu, bende onunla beraber oturup yemeye başladım.

"Jennie.."

"ne?" Ağzındaki lokmayı bitirmesini bekledim. "Gerçekten dün söylediklerim için çok üzgünüm. Özür dilerim, beni affeder misin?"

Derin bir nefes alıp biraz düşündüm. Taehyung sinirliyken ağızına gelen herşeyi söylüyordu. Sinirliyken hiçbir şeyi görmeyen bir insandı.

Psikolojik sorunları olması kesinlikle ailesi yüzündendi. Taehyung bana hiç bu konuları açmadı.

Deli aslında deli değildir, onu deli yapanlar delidir.

Bu cümle herşeyi açıklıyordu. Bir insanın sinirli agresif olması geçmişe de bağlı olabilir ya da büyüdü ortam da olabilir.

Bir kızın ilk sevgi göreceği adam, babası olmalıydı.

Babam bize hiç sevgi göstermemişti. Onu geçtim bize şiddet uygulaması daha kötüydü.

Bir gerçek baba; Evladını mutlu edecek şeyler yapması, ona hep sevgi göstermesi, onunla bir arkadaş gibi olması gerekir.

Bir evladın babasıyla konuşmaya vakit geçirmeye ihtiyacı vardır. Ama ben buna hiç sahip olamadım..

Babamında doğup büyüdüğü aileyi merak ediyordum. Belki de suç babamda değil; onun kötü bir yerde, kötü bir aile de büyümesiydi.

Ben düşüncelere dalarken taehyung'un sesiyle kendime geldim. "Jennie?"

"hm?"

"Ne oldu yine daldın?"

"hiç" Ayağa kalktığında bakışlarımı ona çevirdim. "Ben gidiyorum."

Kafamı olumlu anlamda salladığımda, askılıktan ceketini alıp evden çıktı.

Ben yemeğimi yiyip sofrayı kaldırdığımda zil çaldı. Kim gelecek diye düşünürken kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyle ağızım açıldı.

"Jungkook?" Jungkook karşımda sırıtıyordu.

"beni içeriye almayacak mısın?" jungkook'un sesiyle irkildim. Baktığımda jungkook hala kapının oradaydı.

"Geç" kapıdan geri çekilip geçmesine izin verdim. İçeriye geçti ve koltuğa yöneldi.

Koltuğa oturduğunda bende oturdum. "Ee, neden geldin?"

Jungkook derin bir nefes aldı. "Öylesine." kaşlarımı çattım.

"öylesine mi, taehyung gelse ne yapacaksın? Hiçbir şey olmamış gibi bir de eve geliyorsun."

Başını kaşıyarak "Jennie boşver. Hem o gelmez, takma kafana."

"Öyle demesi kolay." diye mırıldandım.

marital problem ❦ taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin