2. Bölüm (Adem&Lilit)

295 36 7
                                    

Tüm karakterler ve olaylar hayal ürünü olup, kurgudan ibarettir.

Keyifli okumalar...

🌊🐟

YAZAR'DAN...

Hareketlenen adamı gördüğünde, elindeki içki bardağını sert bir şekilde tezgaha bırakıp ayağa kalktı. Büyük adımlarla hızla yürümeye başladı. İnsanların içine girerken aniden bileğinden tutulmuştu. Dönme zahmetinde bile bulunmadan ireli bir adım attığında, tenindeki el yerini korumaya devam etti.

Öfkeyle arkasını döndüğünde gördüğü kişiyle şaşırsa da abartı bir tepki vermeyip, mimiklerini sabit tutmayı başardı. Sert bir şekilde kolunu çekip "Belanı sikerim oğlum senin!"dedi. Önüne döndüğünde gözleriyle etrafi taradı, ancak adam gözden kaybolmuştu.

Takım elbisesine tezat bir şekilde insanların içinde ayakta dikilirken boğazını temizleyip, yeniden genç kadının bileğini yakaladı. Tenine değen parmaklarla aynı anda yüzünü çevirdi Hâye.

"Sinirli görünüyorsun. Rahatlaman için bir içki ısmarlaya bilirim."dedi gülümseyerek. Etrafa hakim olan müzik yüzünden hafif sesini yükseltmek zorunda kalmıştı.

Genç kadın karşısında dudakları yukarı kıvrılan adama bakarken onu dövmemek için kendini zor tuttu. Onun yüzünden takip ettiği adamı kaçırmıştı. O adamı öldürmesi için banka hesabına beş yüz bin dolar yatırılmıştı. Önüne gelen insana; kadın, erkek, çocuk demeden tecavüz eden bir sapıktı. Böyle kirli bir özgeçmişe sahip olması beyaz ölümün öldürme isteğini tetikliyordu. Bu gün o adamın işini bitirmeliydi, ama kaybetmişti.

Ona gülümseyerek bakan erkeğin omzuna sert bir şekilde çarparak yanından geçip, dakikalar önce kalktığı bar masasına doğru ilerledi.

Elini tezgaha vurup barmenin dikkatini çekerken şarap istedi. Yanındaki taburenin harketlendiğini gördüğünde göz ucu ile sol tarafına baktı.

Gelmişti yine taşçı.

Tüm işlerine taş koymaktan başka bir işe yaramıyordu. Allah günahlarının bedeli olarak bu adamı ceza niyetine göndermişse, hemen tövbe edebilirdi.

Onun aksine bu durumdan fazlasıyla memnun olan adam, yanında oturan kadının yüzünü incelerken barmene başıyla sağını işaret etti. Barmen başını sallamış genç kadının içtiği  şaraptan doldurup servis etmişti.

İçkisini yudumlarken sağında oturan kadına bakmış "Fazla hızlı içiyorsun."demişti samimi bir şekilde. Ama Hâye aynı şeyi düşünmüyordu.

Diliyle dudaklarını ıslatıp "Fazla burnunu sokuyorsun."dedi.

Erkeksi bir kahkaha attı, bardağındaki sıvıyı haraket ettirirken konuyu değiştirdi. "Kalbimden vurdun beni. Sorumluluğunu üstlenme gibi bir düşüncen yok mu?"dedi, Barlas Ilgar.

Hâye sabahtan beri içtiği içkinin sertliğiyle hafif sarhoş olurken "Benim bu hayattaki tek sorumluluğum yaşamak."dedi, karakterine ters bir şekilde duygusal konuşarak. Kurbanını izlerken içkiyi fazla kaçırmıştı.

Beyaz ölümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin