GEÇİM SIKINTISI
Yine pazaryerindeydim.Her hafta bir kez pazara çıkarım.Öğle vakti.Pazaryerini sıcak kasıp kavuruyor.Pazarcılar bağırıyor.Kimisi sebze, kimisi meyve, kimisi de giysi satıyor.Ahmet Abi yine seyyar tezgahını kurmuş.Maydanoz, kıvırcık, limon satıyor.Ben sebzelerimi genellikle ondan alırım.Sadece ben değil, pazaryerine gelenlerin çoğu Ahmet Abi'den alır sebzelerini.Sebzeleri, yemyeşil, doğal sebzelerdir çünkü.Herkes bunu bilir.Bir de çırağı vardır.Çırağı Recep'tir.Çok akıllı, lise okuyan bir çocuktur.Madem lise okuyor, nasıl pazaryerinde çıraklığa zamanı oluyor demeytin.Çok da pratiktir.Ödevlerini ve testlerini özenerek yapar, ama çok hızlı yapar.Yaz tatilinde de gelir Ahmet Abi'nin yanına.Küçük, mavi, şirin bir seyyar tezgahları vardır.Ama Ahmet Abi'den her bir sebze satın aldığımda aklıma şu düşünce geliyor ve üzülüyorum.Acaba Zabıta Kadir Bey bu seyyar tezgahı görürse ne olur? Çocukları ve eşi çok üzülür.Çünkü 2 çocuk okutuyor ve tek geçim kaynağı bu.Yine bunu düşünürken yanıma Emine Teyze geldi.Tatlı,şeker pembe pazar arabası ile pamuk elleri ile karşımda duruyordu.Bana:
-Dalıp gitmişsin.Yine ne düşünüyorsun diyerek beni düşüncemdem sıyırıp attı.Ben:
-Ya Kadir Bey Ahmet Abi'nin tezgahını toplarsa demeye kalmadan Emine Teyze söze atıldı:
-Sen merak etme Ahmet tedbirlidir.Hem de yanlış bir hareketi yoktur.
Emine Teyze ile sohbetimiz devam etti.O sırada Recep yanımıza gelerek:
-Bugün nasılsınız? diyerek bize tebessüm etti.Belliydi.Bugün daha onlardan bişey almadığımız için, acaba bir yanlışımız mı oldu, diye merak etmişti.Hal hatır sorarak yine her zamanki gibi Ahmet Abi'den sebzemizi aldık.Ahmet Abi:
-Hanımlar, Türkan Abla'yı gördünüz mü?, dedi.
-Hayır, dedik.
Biz diğer hanımlarla sohbet ederken, yarım saat geçmeden Türkan Abla geldi.Ahmet Abi:
-Türkan Abla geçen hafta paranızın üstünü yanlışlıkla eksik vermişim, deyince Türkan Abla:
-Ah, Ahmet ah! Bir doğru sayamadın mı?, diye cevap verdi tebessüm ederek.Alışverişini yaptı daha sonra.Keşke bahsetmeseydim Zabıta Kadir Bey'den .Neden biliyor musunuz? Çünkü tam o sırada o geldi.Zabıta:
-Ne bu tezgah, dedi.Buraya tezgah kurmanın yasak olduğunu bilmiyormusun?
Ahmet Abi'nin yanakları kızardı, kekelemeye başladı:
-Beebeen şeyşe...!
Sonra bir cesaret geldi galiba.
-Biliyorum, ama mecburum.Ailemi geçindirmem lazım.
Zabıta Kadir Bey çok kızgın bir zabıtaydı.Hiç kimseyi affetmezdi.
-Ben ne yapabilirim? Kendine yeni iş bulursun, ya da pazarda kendine yer alırsın, dedi.
-Ama olmaz ki böyle! Biraz anlayış göstersen ne olur?
Zabıta, bir kelime etmeden tezgahı toplattı.Son alışverişi biz yaptık yani.Recep'in gözleri doldu.Emine Teyze, Türkan Abla ve ben donup kalmıştık.Olanı biteni izliyorduk.Emine Teyze Recep'i teselli etmeye çalıştı ama olmadı.Hadi Recep'i geçtik.Ahmet Abi'nin ailesi ne olucaktı.İyi ki düşündüğüm gibi olmadı.Ahmet Abi bir iş buldu.Bu işi kim buldu dersiniz? Türkan Abla.Bu günden sonra hiç kimse Ahmet Abi'nin yerine tezgah kurmadı.Ahmet Abi'nin hatırası kalsın diye.Ben de pazaryerine gidince hep Ahmet Abi'den alışveriş yaptığımız zamanları düşünerek kendi kendime tebessüm ederim.Pazaryerinde onun kadar ucuz ve iyi sebzeler satan yoktu ama.Ne yapalım? Bu arada eski kızgın zabıtamızın yerine de yeni canayakın bir zabıta geldi.Sonra...Sonra ne mi oldu? Hayatımıza bu anıyı anımsayarak devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇİM SIKINTISI
Short StoryBir pazarcı ve zabıtanın arasında geçen bir olayı anlatan bir hikaye. Hikayedeki teyzeleri de unutmayalım.