Kendinden Şüpheye Düşenler

920 47 23
                                    

MİDAS

Araç, Bora Katipoğlu'nun, mütevazi evinin kapısında durduğunda, bakışlarımı evin üzerinde gezdirdim..

Amcam Bütün parayı kendine harcarken, böyle sinsi bir adama bunu layık görmesi beni şaşırtmıştı..
Oysa ben , Düşmanım olmaya en yatkın olacak bu adamı, dostum olarak yanımda tutardım..

Derin bir iç çektim.. Başkasının Aptallığı benim işime yaramıştı.

Cem Flayto'nun aç gözlülüğü, bana asla haberimin olmadığı, mirasımı getirmişti..
Bora Katipoğlu'nun derdi, bana yardım etmek değildi, onun istediği, hakkı olanı almaktı..
Bu soyadının ıstırabını o çekmişti, ve çocukları için, geride borçlarının dışında bırakacak bir şeyi yoktu..

Bütün ümidini bana bağlamış gibi görünüyordu..
Farkında bile değillerdi, ama Kardeşlerimin ümidini de, habersizce kendi omuzlarıma yüklemiştim..

Hayatta debelenip duruyorlar, ve ben bu işin sonu neye varırsa varsın..
Onların Hakkı olanı almasını istiyordum.. Hayattan beklediğim hiç bir şey yok, yaşamayı bana çekici kılan her hangi bir ayrıntı yok..
Ama Artemis'in, hayalleri, Zeus'un hedefleri var.. 
Onlar için elimden geleni yapmaya çalışıyorum.. Bunun için ben çabalıyorum, çünkü ikisi de, barındırdıkları duygusal benlikten dolayı, Asla Halama kazık atamazlardı..
Cem'in Manipüle tavırlarına aldanıp, Bütün Mirasımız sizin olsun diyebilirlerdi..

Elini pisletecek kimse olmadığı için, ben Ailemden geriye kalan son insanlar için.. bunu seve seve yapıyordum..

İtiraf etmem gerekirse, bu  İkili savaş, hoşuma da gidiyordu.. 

Ama Tüm bunlar bittiğinde, Yeniden Portekiz'e dönüp, ait olduğum yerde bulacağım kendimi..
Pistlerde.. 

Telefonumun çalması, daldığım düşüncelerden hızla çıkmama neden olurken, Arayanın Artemis olduğunu görüyordum..

"Efendim?" cevapladığım telefonla beraber, henüz durmuş olan Araçtan indim..

"İstanbul'da , hiç bir yeri bilmiyorum.. yani, elbise almam gerek.. ama " kekelerken, derin bir nefes aldım.

"Halledeceğim." telefonu kapatarak, Bora'nın evine doğru ilerledim..

Elimdeki telefonu, cebime sokuşturduğumda, Ana kapıya kadar gelip, zile bastım..

Gözlerim, Dikkatle etrafta gezinirken, Aslında bu evin, öyle pekte ucuz bir semtte olmadığını anlıyordum..
Bora görünenin aksine, lüksüne düşkün bir adamdı.. 

'Garip.'

"Buyurun?" yüzümü ana kapıya döndüğümde, 20'li yaşlarında bir kız kapıda öylece durmuş bana bakıyordu..

Derya Katipoğlu.

"Bora ile görüşeceğim." dedim sakin bir tonda.

"Babam şuan müsait değil. " gözleri hala üzerimde geziyordu

"Ona benim geldiğimi söyle, eminim benim için Zaman yaratır." sinirlerim gerilirken, geriye doğru bir adım attı..

İçeri girdiğimde, Bakışları hala üzerimdeydi..
Üzgünüm güzelim, kuzeniyle bir şeyler yaşamak konusunda, Yanlış Katipoğlu'nu süzüyorsun.. o ben değilim.

"Böyle geçelim." önden ilerlediğinde, peşinden gidiyordum.

Salona girdiğimizde, Koltuklardan birini gösterdi eliyle

"Kim diyeceğim.." dedi dalgın bir sesle

"Midas Katipoğlu." gösterilen koltuğun  tam karşısındaki  kanepeye yavaşça oturup, geriye doğru yaslandım.

MİRAS 7 +18 (Sezon Finali- Devam edecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin