23 Ekim 2018 Cumartesi
Sabahki kalkışımı sana anlatamam. Apar topar kalkmış, her şeyi siktir etmiş ve duş alıp dolabın karşısına dikilmiştim. Öyle komik bir kalkışım vardı ki fırlamıştım ve ben kendimi bildim bileli sınavlara bile böyle kalkmamıştım.
Yaklaşık olarak on beş dakikam duşa geri kalan tüm zamanım giyinmeye ve süslenmeye gitmişti. En son Yugyeom ve Bambam ikilisini görüntülü ağlayıp ne giyeceğim diye sızlanmıştım. Halim içler acısıydı ama o ikisini bana gülmekten ağlıyordu. Dost kazığı yemiştim ama emindim ki Yugyeom da günün birinde Bambam kazığı yiyecekti ve ben o zaman onun götüm ağrıyor sızlanmalarına böyle gülecektim.
En sonunda havaların da soğuma bahanesiyle kalın bir mavi kazak seçebilmiştik. Altına da mavi bir kot giydim. İnanır mısın günlük saçımı yaptım. Maşayla hem de. Hafif dalgalandırdım. Çok tatlıydı. En sonunda da kahverengi botlarımı giydim ki ben botlarımla evleneceğim bu gidişle emin ol.
Saat gelene kadar zaman geçmemişti. Hatta öyle ki Naruto bile oynamış ve günlük görevlerle beraber oyunu bitirmiştim neredeyse. O derece heyecanım vardı ki nedenini de bilmiyordum. Bugün aslında sadece Seungmin'in bahsettiği gösteri vardı.
Detayları Felix sabah anlatmıştı. Önce dans grubu çıkacaktı. Hyunjin de Jimin'le beraber bu gruptaydı ki modern dans gösterisi vardı. O ikisini aynı sahnede görme düşüncesi tuhaftı. Merakla bekliyordum ama Felix benden daha heyecanlı olmalıydı ki on saate anca yazmıştı.
Onlardan sonra tiyatro grubu vardı ama Taehyung çıkmayacaktı. Kendi aralarında birinci sınıfların hazırladığı küçük bir gösteri olacağını söylemişlerdi Felix'e de. Taehyung da zaten bana çıkmayacağını mesaj atmıştı.
Evet ona da sordum günlük. Çünkü onların olduğu yerde Taehyung da olur diye heyecanlanmıştım. Bende sahnelik iş yoktu ama Taehyung tam bir sahne adamıydı. Özellikle geçmiş dönemlere ait tarihi bir dizi veya film oyuncusunu andırıyordu tarzı bana.
Kısa bir oyundan sonra da Chan'ın dediği gibi Seungmin ve arkadaşı Jeongin çıkacakmış. O çocuğu çok merak etmiştim günlük. Hem birinci sınıf olup hem de diğer sınıflara ve dışarıdaki öğrencilere şan dersi verebilecek kadar bir sesi vardı ve bu kadar genç birisinin bunları yapması sesi konusunda iyice meraklanmamı sağlamıştı. Komik ki Chan da tam olarak bilmiyordu.
Önce Jeongin kendi yaptığı bir solo parçayı söyleyecek, ardından Seungmin bir solo söyleyecek ve ikisi beraber kapanışı bir şarkıyla yapacaktı. Çok heyecanlıydım ama Jeongin denen çocuğu gram tanımıyordum. Onu da tanımadığım için merak etmiştim.
Saatler geçtikçe ben heyecanlanmıştım ki aklına gelen her şeyi yaptım ama asıl komik olan Felix ve Chan'ı tutamıyorduk. Günlük o kadar komiklerdi ki yaptığım iki gram makyajım onlara gülerken ağlamaktan silinmişti.
Chan hayatında ilk kez duyacağı şarkıyı deli gibi merak ediyordu ki Seungmin ona söylememişti. Onu asıl meraklandırıp çıldırtan sözlerin ve yapımın Seungmin'e ait olmasıydı. Deliriyordu meraktan.
Felix de sahnede Hyunjin'i göreceği için kafayı yemişti ki ben bile heyecan yapmıştım. Chan nasıl şarkıyı bilmiyorsa Felix de koreografi hakkında hiçbir fikre sahip değildi. Hyunjin de inatla ona söylemeyip ben bilmem havalarında takılıyordu.
Biz onlara gülmekle meşguldük hatta Bambam o kadar çok random atıyordu ki bir ara klavyesi kaydığı için Tayca random atınca sen ne diyorsun moduna girmiştik. Karnımıza kramplar sokmuştu canım arkadaşım işte.
Nihayetinde gösteri yerine gidip Seungmin'in bizim için ayırttığı yere geçip hep beraber oturmuştuk. Taehyung kot bir ceket ve pantolon giyerek saçlarına fön çekmişti. Fenaydı günlük. Mahvolmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ DEAR DIARY ~
Фанфик"Sevgili Sikik Taehyung, Günlerden pazar ve ben pazarlardan nefret ederim. Ama şimdi düşününce, sanırım artık pazarı seviyorum."