Işten çıkıp eve girdiğimde, sanki kızların hâlâ evde olduklarını hissettim ama bunun onların evde olmalarını düşünmemden kaynaklandığını biliyordum. Üzerimi değiştirmek için tam odama gidiyordum ki, birden ev telefonunun çalmaya başladığını fark ettim. Telefonun yanına giderken aklımda arayan kişiler hakkında o kadar çok senaryo vardı ki, resmen yazsam roman olurlardı. Roman deyince kendi yarım bıraktığım kitabım geldi, umarım onu da yakın zamanda tamamlamayı başarırım.
Daha sonra telefonu açtım ve karşıdan gelecek sesi duymak için derin bir nefes aldım. "Alo?"
"Nasılsın hayatım?" arayan annemdi ve sesi biraz heyecanlı geliyordu.
"Anne? Bir sorun mu var?" birine bir şey olmadığı sürece annem beni akşamın bu saatinde aramazdı.
"Hayır, tatlım bir sorun yok! Neden sordun?" dedi, ama ses tonundaki gerginliği hissetmemek neredeyse imkânsızdı.
"Genelde bu saatlerde hiç aramazdın da. Acaba bir sorun mu var diye düşündüm." Dedim ne diyeceğini merak ederek.
"Aslında... Seni çok özledik. Dün gece seni rüyamda gördüm ve nasıl olduğunu merak ettim. Kızlarla ilgili bir gelişme var mı?" Dedi teslim olmuş bir şekilde. Ama nedense bu itiraf bile sesindeki gerginliği geçirememişti.
"Ben de sizi çok özledim ve hayır, kızlarla ya da diğer kayıplarla ilgili herhangi bir gelişme olmadı." Dedim derin bir nefes alırken.
Evet, onları gerçekten de çok özlemiştim ama şu anda kızların nerede olduğunu bulmam gerekiyordu, gerçi kızların kaçırıldıklarını biliyorlar ama bunun beni de tehlikeye attığını söyleyip de, onların da buraya gelmelerini sağlayamazdım.
"Anladım tatlım, neyse müsait olunca ve... İşlerin yoğun olmayınca ya da kızlardan haber alınca bizi mutlaka ara! Ne zaman bu taraflara gelmeyi düşünüyorsun bebeğim?" kesin şu anda ağlamamak için kendini tutuyor olmalıydı, çünkü sesi gittikçe kısılıyordu.
"Bilemiyorum anne ama fazla uzun sürmeyeceği kesin! Neyse anneciğim, babama selam söyle öpüyorum sizleri. Şimdi kapatmam lazım işten yeni geldim ve çok yorgunum." Dedim kapatmak için hazırlanırken.
"Pekâlâ kızım. Kendine çok dikkat et! Bizde seni çok seviyoruz canım iyi geceler." Dedikten sonra telefonu aynı anda kapattık ve tekrar odama geçip üzerimi değiştirmeye başladım.
Bugün kendimi o kadar çok yormuştum ki, yatıp uyumaktan başka neredeyse hiçbir şey istemediğimi fark ettim. Üzerimi değiştirdikten sonra mutfağa geçtim ve kendime yetecek kadar yemek yapmaya karar verdim.
Bir saat sonra yemek hazır olmuştu ama karşımdaki manzara benim şaşırmam için yeterliydi! Kızların durumunu düşünmeye kendimi o kadar kaptırmışım ki, yemeği kendime yetecek kadardan fazla yaptığımı fark edememiştim. "Lanet olsun! Neredesiniz kızlar? Keşke bana nerede olduğunuza dair bir işaret gelse de bende sizi bulmak için savaş versem!" Dedim iki lokma bir şey atıştırıp sofradan kalkarken.
Daha sonra pencerenin önüne gittim ve karanlık gecede parıldayan yarım aya bakmaya başladım. Nedense bu sene yaşadıklarımdan dolayı eski hayatımı geri isteyecek kadar yorulmuş olduğumu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TILSIM SERİSİ 1. KİTAP BAŞLANGIÇ(E-KİTAP OLACAK)
Vampirekocasını ve kızını kazada kaybettikten sonra hayatı altüst olan Zeynep Carter, iki yakın dostu olan Sinem ve Özlem ile birlikte Kartal'da yaşamaya çalışmaktadır. Özlem ile birlikte Kartal'ın merkezinde Gotik giyim üzerine mağaza işletmekte olan Zeyn...