Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir
-Özdemir AsafÇocukken bazı günler okul çıkışı Nehirlere giderdik. Akşam olup babam almaya gelince uyku numarası yapardım ki beni götürmesin. Sonra babam odaya girip yatağa bıraktığım bedenimi görünce dayanamaz uyku taklidini bırakırdım.
Rol yeteneği olan bir insan değildim pek.O ilkokula giden Dua'dan bugüne çok şey değişmişti. Fakat değişmeyen huylarımdan birisi olaylardan uyku taklidi yaparak kaçmaya çalışmamdı.
Mavi yorganıma sarınmış, gözlerimi sımsıkı kapatmış kurbanlık koyun misali bekliyordum.
Çünkü biliyordum ki babam en azından suratımı görmek isteyecekti. Bu karşılaşmayı ne kadar ertelersem o kadar iyiydi.Başta kapımın aralıklı üç tıklamasını duydum, sonra ise ses gelmeyince gıcırdayarak açılan kapının sesini..
Gözlerim kapalıydı fakat odaya babamın geldiğini hissetmiştim. Yatağın kenarına oturan bir bedeni hissedince doğru hissettiğimi anladım.
Birkaç dakika boyunca hiç konuşmadı babam.
Sonunda o tumturaklı sesini duyduğumda gözlerimi biraz daha sıkı kapattım."Ah.. ne zaman büyüdün ki sen kızım? Seni benden istiyorlar.."
Babamın kederli sesiyle gözlerim yanmaya başlamıştı. Duygu sömürüsü yapmasan olmaz dime baba.
"Sanki daha dün gibi şu bahçede koşuşun, oyunlar oynayışın.. ama insan tutamıyor ki zamanı, büyüyorsunuz İşte."
Hafifçe öksürmesiyle onun da duygulandığını anladım. Ulan Pars bir geç elime, iki ayağımı bir pabuca koymanın bedelini ödeteceğim sana.
Babam duygusal konuşmalara fazla gelemeyen bir insan olarak bu -tek taraflı- konuşmaya daha fazla devam edemeyip ayağa kalktı. Gitmeden önce nazikçe başımdan öptü, ağlamamak için sıktığım gözlerimi zor tutuyordum. Fakat tuttum nihayetinde.
Birkaç dakika sonra babam çıkmıştı dışarı. Gözlerimi açtım, kıpkırmızı olduklarına emindim. Yastığın altındaki telefonumu çıkartıp saate baktım. On ikiye geliyordu. Ekranı kapatıp yatağa bıraktım. Tüm misafirler gitmişti. Abim,annem,yengem,Amcam herkes doğru mu diye sormak için sabırsızlanıyordu biliyordum fakat gücüm kalmamıştı. En iyisi ölü taklidi yapmaktı anlayacağınız.
Son bir güçle yatağımın bitişiğindeki pencereye uzanmak için oturur pozisyona geçtim. Lila renkli perdenin kenarını hafifçe araladım.
Parsın penceresi tam karşımda kalıyordu. Arada biraz mesafe olsada net bir şekilde görebiliyordum onu.
Balkonda oturmuş, gökyüzüne bakıyordu. Ağzında ciğerlerine zehir dolduran sigarası ile, bitkin bir şekilde bakıyordu gökyüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Gözlü Kuğu
Teen FictionBu sefer balık çöle aşık olmadı. Balık içinde bulunduğu suyun farkına vardı. ondan bir kaçış olmadığını, yüzebileceği en uzak yere de yüzse son durağının bile o olacağını farketti. Zira insan kendinden kaçamazdı. O yüzden varmalıydı insan. Varmalı v...