Selamm
Bu ilk hikayem umarım beğenirsiniz
Bölümleri düzenli olarak atmaya çalışacağım optumm*Yazarin anlatımıyla*
Klasik bir sabahtı, her öğrencide olduğu gibi oflaya puflaya yataktan kalkıp okula gidiyordu Jisung. Evden çıkarken aynadaki yansımasına bir kez daha bakıp kıyafetlerini düzelttikten sonra evden çıktı. Okula vardığında değişik bir his vardı sanki içinde bir felaket olacaktı oldu da...
Okul bitmişti herkes eve dağılıyordu
ama Jisungun cezası vardı dün okula geç geldiği için hoca ceza etüt'ü vermişti onunla birlikte cezaya yakın arkadaşı Wooyong da kalıyordu birkaç kişi daha vardı.
Ders başlamadan bir kaç dakika önce Jisung lavaboya gitmişti ardından bir gürültü duyuldu ,Wooyong Jisung için endişelenip onun yanına gitti gittiğinde orda yoktu seslerin bahçeden geldiğini anlayınca oraya doğru koşturdu çeşmenin yanındaki kalabalığa doğru yaklaştığında Jisungun kalabalığın ortasında olduğunu gördü yanına gittiğinde bir çocuk yerde baygın ve ıslak bir şekilde yatıyor Jisung ise şok olmuş bir şekilde çocuğa bakıyordu Wooyong biraz daha dikkat edince koskoca çeşmede bir damla bile suyun olmadığını görmüştü bu durum tuhafina gitse de bir şey demeyip Jisung u oradan kurtardı ve olaydan dolayı etütler iptal edildiği için doğruca Jisung un evine gittiler Jisung hala şoktaydı.*Jisungun anlatımından*
Wooyong beni evime getirdiğinde ne olduğunu bir daha düşünmüştüm yanılıyor olamazdım.
Tuvaletten çıktıktan sonra tanımadığım biri beni bahçeye çağırdı. Adını tam hatırlamıyorum ama bana laf atıp vurmaya çalıştığını hatırlıyorum. Sonra bir anda sinirden gözlerim döndü gereksiz ve saçma sapan bir şey için bu duruma düşmek gözümü döndürmüştü sanki damarlarımdan benim değil başkasının kanı akıyordu nasıl oldu hala anlamıyorum, bir anda göz bebeklerim büyüdü ve topraktan su damlaları çıkmaya başladı sanki karadaki tüm suyu gün yüzüne çıkarıyormuşum gibiydi ilk önce çocuğu savurup daha sonra ONU BOĞMAYA ÇALIŞTIM?!
Hala şoktaydım böyle bir şey nasıl mümkün oludu? Bunu benden başka yapabilen varmıydi ? Aklımda o kadar çok soru vardı ki en azından kimse görmemişti ve kimseye söylemeyecektim Wooyong dahil...*Yazarın anlatımıyla*
Biraz oturduktan sonra bir şeyler izlemeye karar verdiler. Wooyong konuyu açmamıştı, Jisung da o sormadığı için bir şey söylememişti.
Wooyong film seçerken Jisung atıştırmalık hazırlıyordu bir ara zil çaldı "Birini mi bekliyordun ?" Diye sordu Wooyong. Hayır anlamında başımı sallayıp kapıya yöneldim.Tanımadığım bir adam bekliyordu elinde bir zarf vardı kapıyı açtığımda
"Han Jisung siz misiniz ?" Dedi yabancı
"Evet benim, siz kimsiniz ?"
"Beni boşverin" dedi morun tonu saçlarını karıştırırken
"Size bir mektup var" diyerek elindeki kağıt parçasını Jisunga uzattı
Jisung kağıda bakarken karşısındaki mor saçlı adam bir anda yok oldu Jisung ne olduğunu anlamaya çalışırken Wooyong seslendi
"Kimmiş"
"Tanımıyorum ama bir mektup bıraktı"
Dedi elindeki kağıt parçasını göstererek içeri geçip mektubu okumaya başlayacaktı ki bir tane değil iki tane mektup olduğunu gördü ilkini açtı ve okumaya başladıSevgili oğlum:
Sen bu mektubu ne zaman okursun bilmem ama lütfen söyleyeceklerini dikkatle oku.
Jisungun gözleri dolmaya başladı annesi ona mektup yazmıştı o beş yaşındayken ölen annesi şaşkınlık ile okumaya devam etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Element's / Minsung
FanfictionJisung daha küçük bir çocukken annesini kaybetmiş öksüz bir çocuktu.Lise çağına geldiğinde bir mektup alır annesinden... Mektuptaki adrese gittiğinde buranın okul gibi bir yer olduğunu görür ama bir şeyler farklıdır buradaki insanlarin güçleri vardı...