2

3K 252 7
                                    


Gidiyordum.

Evet başta oldukça kararlıydım ama babamın oldukça ikna edici tehditlerine nasıl karşı gelebilirdim ki. Hem de haksızken.
Gece hazırlıkları yaptırmış ve sabah erkenden kapıma Dean'ı gönderip haber verdirtmişti.
Kahvaltıya ana salona bekliyordu. Hazırlanıp gittiğimde masanın başında babam sağında annem solunda da Evan oturuyordu. Babamın yüzüne bakmadan Evan'nın yanına geçtim. Çaktırmadan gözlerimi Evan 'a çevirdim. Ne oldu dercesine göz kırptım. Başını olumsuz anlamda salladı.

Hay bin lanet.

Evan bile gelemiyordu benimle.

İç çektim.
En azından Dean yanımda olacaktı. Bizden birkaç yaş büyük Dean biz büyürken hep yanımızdaydı. Muhteşem üçlü de denebilirdi bize. Ama şimdi şü numara olmadan bir yere gidiyorduk.

Yeniden iç çektim.

Haksızdım biliyordum. Ama gene de babama kırılmıştım. Belki başka bir ceza verebilirdi birkaç hafta daha odadan çıkmazdım ya da iksir yapma görevlerini tamamen bana verebilirdi. Ama aylardır planını yaptığımız Ejder Yumurtalarını görmeye gitmemi engellememeliydi.
Çünkü bunu ne kadar hevesle beklediğimizi biliyordu. Hadi bunu yaptı bari Evan'ı yanıma alabilseydim. Ofladım.

Ejderha yumurtaları 5 yılda bir belli zamanlarda çatlar. Bir bebek ejderha 5 yıl veya daha uzun sürede yumurtadan çıkmak için ancak hazır olur. Bu yıl yumurtaların çatlayıp bebek ejderhaların çıkacağı yıldı ve tam bahara geçiş zamanına denk gelecekti. Bir çok Alt Dünya türü orada olacaktı. Hatta muhtemelen hepsi. Ejderhalar ve bazı mistik yaratıklar evrenin dengesini sağladıklarından kutsal sayılırlar ve dokunulmazlıkları vardır. Dünya üzerinde yaşayan herhangi bir canlı asla onlara bile isteye zarar vermez. Bu yüzden yeni yavruların doğumu çok önemli bir olay.
Eğer bu aksilikler olmasaydı Evan ve ben de orada olacaktık. Ama ne yazık ki kahvaltıdan sonra bir kaç büyücü, elçi grubu ve ben Orta Dünyaya geçiş yapacaktık.

Önce beni kapının güneyinde bulunan Gloria Klanına bırakacaklardı. Akrabalarımla dolu dolu zaman geçirecektim.Daha sonra büyücüler anlaşmalı olunan Güney Irklarının bölgelerine gidip büyü rünlerini ve büyülü malzemeleri satacaklardı. Büyü kulesi bu Ticari akışla ayakta duruyordu. Ben yaklaşık 2 hafta orada kalırken onlar da doğu ve batıdaki Irklarla olan işleri halledeceklerdi. Daha sonra Kuzeyde buluşup Leroy Klanına Elçi olarak giriş yapacaktık.

Kısa süre önce Büyücü Kulesi ve Leroy kurtları arasında çıkan anlaşmazlığı çözmek üzere gönderiliyorduk.

Gönderdiğimiz rünler ve büyülü eşyaların orada işe yaramadığına dair rapor almıştık ve Leroy Kurtları bizi onları kandırmakla suçlamışlardı. Sorunun kaynağının ne olduğunu bilmiyorduk çünkü gönderdiğimi malzemeler tamamen sağlamdı ve aynı malzemeleri farklı Irklara da gönderiyorduk. Hiçbirinden böyle bir dönüt almamıştık.

Kulenin herhangi bir Irkla arasında sıkıntı olmasını istemeyen babam haberci büyüleriyle Leroy Klanıyla iletişime geçmeye çalışmıştı. Ama büyüler aktifleşmedi. Bu yüzden daha ilkel yöntemlerle haberleşmek uygun görüldü ve Elçi gönderilmeye karar verildi.

Bir yandan da gönderilen Elçi grubu büyülerin bölgede neden aktifleşmediğini araştırmaya gidiyorlardı.
Onlara da ben öncülük edecektim. Ki bu daha gericiydi çünkü ben elçilik yapabilecek biri değilim. Elçi olabilecek biri varsa o Evan olmalıydı. Ben daha çok yakıp yıkan savaşan tarafta olmayı tercih ederdim.

Evan ise uslu bir çocuk olmanın getirisiyle ejder bebekleri görmeye gidecekti.

Derince iç çektim. Annem bana döndü.

ELÇİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin