Hatırlatma
''İyi geceler Jewel. Rüyanda beni gör.'' Gülümseyerek yukarı çıkıp yatakhaneye girer girmez kendimi yatağa atmıştım. Uzun ve yorucu bir gündü. Kolyeyi yarına da bırakabilirdim. Şuan gözlerimi açabilecek durumda değildim...
--
Gerçekleşir belki de kehanet zaman durduğunda. Gelir kız ölümün kollarına. Geceden kara kuşakları ile sarar onu adam son kez kaybetmemek için. Bilmez asıl tehlikenin yeşilde olduğunu.
----
Gözlerimi dışarıdan gelen saçma sapan bağırışlarla açmıştım. İnanın bana aptal insanların sesleri ile uyanmak kadar kötü bir histi. Tabii Slytherin binasının öğrencilerine aptal demek ne kadar mantıklıydı bilemiyordum. Daha fazla dayanamayıp sesin geldiği yere yani Slytherin ortak salonuna bakmak için merdivenlere doğru ilerledim. Malfoy bir kız ile kavga ediyordu.
''Seni öldürmemem için bir neden söyle şimdi Smith!''. Etrafa bakındığımda çoğu kişinin benim gibi sese uyandığını ve neler olduğunu anlamaya çalıştığını fark etmiştim. Tekrar Malfoy ve tartıştığı kıza göz attığımda kızın Slytherin binasından olmadığını anlamıştım. Çünkü formasında Hufflepuf arması vardı. Neden kavga ettiklerini az çok anlamıştım.
''Sakin ol Lucius. Bir açıklaması olmalı.'' dedi tanımadığım bir başka öğrenci ancak bu Lucius'u sakinleştirememişti. Aslında oldukça eğlenceliydi. Malfoy'un son söylediği, onu tehdit etmesi Smith'i sinirlendirmeye yetmişti. Bir Hufflepuf'u nasıl sinirlendirebilmişti?
''Bir daha beni tehdit etme Malfoy. Buraya sadece konuşmaya gelmiştim.'' Malfoy sinir ve alayla karışık bir gülüş savurmuştu. ''Kim aptal porsukla konuşacağımı söyledi Smith?''
Gözleri dolan Smith sakin kalmaya çalışıyordu ancak elinde olmadan gözünden bir damla yaş düşmüştü. ''Keşke, keşke şuan asama davranabilseydim.'' Aralarında bir elektrik vardı ancak iyi bir elektrik değildi bu. Kendini toparlayan Smith asasını Lucius'a doğru tuttu. Malfoy ondan önce davranıp asasını doğrultmuştu. ''Ne oluyor burada!'' Sinirle o ikisine bakan Slughorn belli ki yeni girmişti içeri. ''Bayan Smith, burada ne işiniz var böyle?'' Kesik kesik sözlerle ona cevap vermeye çalışan Smith'e acınası bir şekilde bakıyordu Slytherin öğrencileri. Ben öyle yapmıyordum. Sadece ikisine de gülerek bakıyordum ki yanıma Regulus geldi. ''Neler oluyor burada Hera?''. Sorusuyla ona dönüp omuzlarımı bir aşağı bir yukarı kaldırdım. '' Emzik kavgası.'' dediğim şeyle ikimizde gülmeye başladık. O sırada Slughorn yüksek sesle Hufflepuf'tan 10 puan kırıldığını nedeninin de kendi binasının ortak salonu dışında bir ortak salona gelip kavga çıkarması olduğunu söylemişti. Eh bu Slytherin işine gelirdi. Tam Malfoy sinsice gülümseyerek Smith'e bakarken Slughorn başka bir açıklama daha yapmıştı. ''Ve Bay Malfoy, Slytherin kupalarının hepsini asasız ve büyü olmadan temizlemek zorundasınız. Tek taraflı adil olmayan bir ceza vereceğimi düşünmemiştiniz umarım.'' O sırada Malfoy'un yüzünde ki sırıtışın kayboluşunu görseniz yemin ederim ki yerinizde duramazdınız. Ben kendimi tutmaya çalışırken Regulus dayanamayıp gülmüştü. O gülünce bende gülmeye başladım. Derken tüm ortak salon kahkahalara boğulmuştu. Slytherin binasında böyle bir ortamı çok nadir hatta hiç göremeyeceğinize yemin edebilirdim. ''Peki profesör.'' Slughorn bakışlarıyla herkesi susturmuştu. Bende üstümü değiştirmek için odama girmiştim. Tam kapıyı kapatacakken Regulus ayağını araya koyup kapıyı açmıştı. Tatlı bir şekilde gülümseyerek ''Seni aşağıda bekliyorum. Yani kahvaltı için çabuk hazırlan Jewel çünkü bu çocuk uyuşukluğunu çekemeyecek kadar aç.'' demişti. Bende gülümseyerek başımı bir aşağıya bir yukarıya sallayarak kapıyı kapatmıştım. Hızlıca üzerime gömleğim ve cübbemi geçirip saçlarımı taradım. Zaten saçlarım düz olduğundan bir şey fark etmemişti. Ardından hafif bir makyaj yaptım ve aşağıya indim. Merdivenlerden bakınca Regulus'un dediği gibi orada tekli koltuğa yayılıp beni beklediğini görmüştüm. '' Fazla beklettim mi kedicik?'' Sesimle bana bakıp gülümsemişti. ''Fazla değil Jewel.'' Gülümsemesine, gülümsemem ile karşılık vermiştim. Ardından beraber ortak salondan çıkmak için ayaklanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
//𝓝𝓸 𝓦𝓪𝔂// 𝙏.𝙈.𝙍
FanfictionDudakları sessizliğin içinde yankılanan acıyla yukarı kıvrıldı. " Ölmek için yalvar bana Grinderwald." Acıyı sindirirken ona bakıp birden gülmeye başladım. "Beni babamdan uzaklaştırdığında ölmeyi zaten denemiştim Riddle."