Sabah güneş ışıklarının "uyan" demesiyle açtım gözlerimi.Yatakta doğruldum ve gözlerimi ovalayıp telefondan saate baktım.Saat 08:18'i gösteriyordu.Yataktan kalktım ve boydan boya beyaz tül perdeye sahip penceremin yanına gittim.Biraz aralık kalmış olan perdeyi tamamen açtığımda bu sefer güneş ışıklarına günaydın diyen bendim.Onlarsa "uyan" demeyi tercih etmişti.
09:20 de başlayacak dersim için hazırlanmaya başladım.Siyah bir kot pantolon,kopşonlu mor okul sweeti giydim ve üzerine hırkamı geçirdim. Hava çok da soğuk gözükmüyordu monta gerek duymamıştım.
Bence hava yağmurlu olduğunda "hava kötü" demek büyük saçmalıktır. Asıl en güzel havalar yağmurlu havalar değil midir?
Yüzümü de yıkadıktan sonra biraz kapatıcı, rimel,ruj ve eyeliner sürdüm. Sıra saçlarıma gelmişti. Fön tarağımı ve fön makinamı aldım, saçlarımı sadece perçemlerim kalacak şekilde topladım ve perçemleri fönledim. Daha sonra topladığım saçlarımı açtım ve tarakla üzerinden geçtikten sonra artık hazırdım. Çanta hazırlamaya gerek yoktu çünkü kitaplarım zaten okulda dolabımdaydı, Akşam sadece ihtiyacım olan şeyleri ufak bir çantaya yerleştirmiştim.
Artık hazırdım. Elime kartımı aldım ve evden çıkıp durağa doğru ilerlemeye başladım.
Ev ve durak arasında fazla mesafe yoktu bu yüzden hızlı bir şekilde durağa ulaştım. Kenara geçip bir yandan telefonumu çıkardım ve otobüsü beklemeye koyuldum.
Bir süre sonra tanıdık bir sesi duydum,"Pelin!" Arkamı dönüp baktığımda arkadaşım Buket ve onun arkasından gelen Fatih'i gördüm. Seslenen kişi Fatih'ti.
Aynı okula aynı otobüslerle gidiyorduk ama sık karşılaşmıyorduk.Yanıma geldiklerinde "Selam,günaydın ikinize de." Dedim gülümseyerek.
Fatih," Günaydın naber?"
Buket,"Günaydın kuzum nasılsın?""İyi diyelim iyi olalım siz nasılsınız?"diye sorduğumda ikisi de iyi olduklarını söyledi ve beraber sohbet ederek otobüs beklemeye devam ettik.
"Gelin bu gelene binelim bir önceki durakta ineriz" dedi Fatih.
"Aynen buna binelim diğerini bekleyip zaman kaybetmeyelim,geç kalırız falan hiç gerek yok aksiyona."diye Fatih'le aynı fikirde olduğumu söylediğimde sırayla otobüse bindik.
İkisini de çaktırmadan incelemeye başladım.Buket de siyah pantolon, kopşonlu mor okul sweeti giymişti montu da şu parlayan montlardandı.
Fatih ise yeni traş olmuş o da bizimle aynı şeyleri giymişti." Çok şükür traş olmuşsun Fatih,rapunzele özeniyorsun sanmıştım."dedim. Ama gerçekten bayadir tras olmuyordu ve saçları çok komik gözüküyordu ama şimdi asıl Fatih' e dönmüştü.
Buket, " aynen bi ara hiç kesmiyceksin sanmıştım." Dediğinde Fatih gülerek cevap verdi.
"Zaman mi var sanki kesmeye siz de var ya "Sohbet ede ede artık ineceğimiz durağa gelmiştik. Okulun durağından bir durak önce indik ve okula doğru yürümeye başladık.
İleride iki tane köpek gördüğümde "gelin karşıya geçelim bir şey falan yaparlar" dediğimde Fatih de beni onayladı ve karşıya geçtik ama Buket daha geçmeyi düşünmüyordu.Buket, " Ya ne olucak sanki en fazla ne yapabil-" daha cümlesini tamamlayamadan köpek ayağa fırlayıp Buket'i kovalamaya başladığında biz de Fatih'le gülerek onu izliyorduk. Buket en son aklına gelmiş olacak ki koşarak karşıya yanımıza geldi.
Fatih,"Aynen en fazla ne yapabilir ki?" Dedi dalga geçerek.
Ama gerçekten çok komikti"Neyse sabah sabah aksiyonumuzu da yaşadığımıza göre artık şu okulun kapısından bir girelim diye düşünüyorum.
Okul kapısından girdiğimizde zilin çaldığını fark ettik,geç kalmıştık. Neyse ki saat daha 09:22'ydi hocalar daha gelmemiştir diye düşündüm. Buket'le sınıfımız en üst kattaydı Fatih'in sınıfı ise bizim sınıfın alt katındaydı.
Sınıfa girdiğimde tüm sınıftan "ah be.." ," tüh ya " gibi sesler duydum fakat ilgilenmedim. Ben sanki onlara çok meraklıyım.
Orta sıra en arka nın bir önünde Uraz diye bir çocukla oturuyorduk.
Kendisinden pek haz etmiyorum o da benden etmiyor ama yapacak bir şey yok.Daha hoca sınıfa gelmemişti. Sıraya otururken Uraz sohbete başladı,
"Günaydın Neden geç kaldın?"
Sorusu beni şaşırtmıştı. Geç kaldığım umrumda olmaz diye düşünüyordum.
" Günaydın,Fatih ve Buket'le geldik bir durak önce indik bindiğimiz otobüs bizim okulda durmuyordu o yüzden biraz geç kaldık."Uraz onaylar gibi başını salladı. kapı açıldığında herkes hoca geldi sanmıştı ama gelen kişi genelde gezi olduğunda yıllardır bıkmadan gelip duyuru yapan o kadın dı. Harbiden sıkılmadı mı artık ben bile sıkıldım her sene aynı şeyler.
Kadın ın üzerinde siyah hafif bir diz üstü elbise vardı. Allah'tan dekolte vermemiş okul burası yani biraz düşünmeli ki düşünmüş aferim ona. Hocalar bile mini etekle geliyor bazen.
"Selam gençler biliyorum her sene görmekten çok sıkıldınız bunun farkındayım bu yüzden artık başka bir şeyle size gelmek istedim. Biraz heyecanlı,biraz aksiyonlu ve eğlenebileceğiniz bir gezi!"
Aras,"Abla biz 12 yiz hani lunapark falan deme de yani baştan uyarıyım." Dediğinde kadın gülümseyerek cevap verdi.
"Farkındayım canım dediğim gibi bu çok farklı olucak."
"Nedir bu fark?" Diye sorduğumda anlatmaya başladı.
"Öncelikle şunu söylemeliyim. Ülke olarak maden konusunda gayet yeterli bir seviyede olduğumuzu düşünüyorum ve bunları size de göstermek istiyorum. Bu yüzden sizi alıp-"
Aras,"bizi alıp madenlerde mi çalıştıracaksınız?" Diye sorduğumda tüm sınıftan gülüşme sesleri yükseldi. Evet Aras bazen saçmalayabiliyordu yani sonuçta Uraz'ın kankası ne beklersin ki?Kadın gülüşmelere ve Aras'a aldırmadan anlatmaya devam etti.
" Sizi alıyoruz ve Türkiye'deki tüm madenleri gezdiriyoruz!! Evet kulağa biraz sıkıcı geliyor olabilir ama orada neler görebileceğiniz hakkında hiçbir fikrimiz yok ve hiç supheniz olmasın geldiğinize pişman olmayacaksınız. Tahminen 3 hafta kadar sürebilir yani derslerden de kaytarmış olursunuz. Seçim sizin. Ücreti koridorlarda asılı olan afişlere yazdık,Cengiz hocanıza teslim edersiniz. Gelmenizi tavsiye ederim. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacınız var. Görüşmek üzere."Kadın çıktıktan sonra sınıfta fısıldaşmalar başladı.
Aras,"Ben kesinlikle gidiyorum abi para umrumda değil."
Uraz" Sen gidiyorsan bende gidiyorum bro."
Yiğit," Aynen yıllardır ilk defa değiştirdiler bakalım nasıl olucak bi' gidip görelim."Herkes gitmeyi düşünüyordu e tabi bende gitmesem olmaz heheh.
Uraz bana dönüp,"sen gidiyor musun?" Dedi ve gülerek cevapladım
"Tabiki gidiyorum eksik mi kalıcam.""İyi iyi uğraşıcak birileri var canım sıkılmaz."
"Allah'a yakın benden uzak ol Uraz lütfen."
Evett ilk bölüm böyleydi çok fazla değişiklik yaptım ama dediğim gibi konu aynı sadece yerleri değiştirdim karakterlerin aralarını biraz daha iyi yaptım böyle oldu. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere ben şimdi gidip tüm madenleri araştırıcam KSBDİEHDKFB
kitaplarla kalın sevgili okurlarım...📖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTEZEL
Teen FictionHiç beklemediğiniz bir anda olağanüstü özeliklere sahip olsaydınız ne yapabilirdiniz ki? Kaçmak,korkmak,saklanmak,depresyon, aşk,... Bunlardan hangileri size cazip gelirdi? Peki ya bunlar birilerinin başına geldiyse? Üstelik bu birileri düşmanlars...