chapter ten: i can help you

743 56 202
                                    

oy vermeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın <3

Kısa bir süre sonra gergin görünümlü bir Scott'ın yanlarına geldiğini gördüler. Çocuk esmer kıza dönerken heyecandan dilini yutmamaya çalışır gibi bir görüntüye sahip olduğu için Rosa gözlerini devirmişti. "Allison uhm-şey.." Allison ona sırıtırken küçük bir kıkırdamaya izin verdi ve sakince yerinden kalkarak karşısında dikilen çocuğun yanına geçti. "Sanırım neden bahsettiğini anladım Scott. Evet dans ederiz, hadi." Ardından Allison gülümseyerek çocuğun elinden tutarken onu dans pistine doğru sürükledi. Onların ayrılmasından birkaç dakika sonra Scott'tan bile daha gergin görünen bir Stiles gözüktü Lydia'nın önünde. Rosa sahnenin ilginçleşmeye başlayacağını tahmin ederken masadaki içeceklerden birini alarak ikisini dikkatli bir şekilde izlemeye devam etti. "Lydia dans etmek ister misin?" Lydia ona çok saçma bir şey söylemiş gibi bakmaya başlarken söyledi. "Gerek yok."

Stiles pes etmezken daha kararlı bir ifade ile ona döndü ve tekrar konuştu. "Biliyor musun bunu farklı bir şekilde deneyeceğim. Lydia şimdi o küçük şirin kıçını kaldır ve benimle dans et." Lydia dudaklarını büzerken birkaç saniye düşünür gibi yaptı ve konuşmaya başladı. "İlgi çekici bir taktik ama hala hayır diyorum." Stiles inatla pes etmezken bu sefer daha yüksek sesle konuştu. "Lydia kalk hadi ve benimle dans et. En yakın arkadaşımla ne yaptığın umurumda değil. Üçüncü sınıftan beri senden hoşlanıyorum ve bu soğuk, cansız görünüşünün içinde bir yerlerinde bir insan ruhu var bunu biliyorum. Ve bundan oldukça eminim. Ve budala gibi davranmayı bıraktığında senin gerçekten ne kadar zeki olduğunu biliyorum. Çılgın matematik teoremleri falan yazmaya başlayacaksın ve Nobel ödülü kazanacaksın." Stiles konuşmasını bitirirken Lydia yere bakarak birkaç saniye durakladı ve cevap verdi. "Fields madalyası." "Ne?" "Matematik alanı için bir Nobel ödülü yok. Fields madalyası benim kazanacağım ödül." Lydia konuşmasını bitirirken ayağa kalktı ve çocuğun elini tutarak onu dans pistine sürükledi. Stiles Lydia'nın arkasından bir sevinç hareketi yaparken Rosa içeceğini tek seferde bitirirek haline gülmüştü.

Sonunda önüne dönerken tek başına oturduğu masaya göz atarken telefonunu çıkartmıştı. Birkaç dakika boyunca bir şeylerle ilgilenmeye devam ederken masasına gelen bir çocuğu fark ederek konuşmasına odaklandı. "Uh dans edebilir miyiz?" Kızıl birkaç saniye duraklayıp tanımadığı çocuğa bakarken ona kısa bir cevap verdi. "Hayır." Çocuk kaşlarını çatarken başka bir şey söylemedi ve arkasını dönerek gitti. Onun gitmesinden birkaç dakika bile geçmeden yanındaki sandalyeye birisi oturdu. Sinir bozucu yorumlarından nefret ettiği çocuk ona bir sırıtış verirken konuşmaya başladı. "Sanırım yine yalnızsın hiç şaşırmadım." "Buraya benimle alay etmek için geldiysen bunun umurumda olmadığını bilmelisin Jackson. Şimdi ne istiyorsun?" Jackson da gözlerini devirirken konuştu. "Ne çevirdiğinizi biliyorum Mccall'un bu ani güçlenmesi normal değildi senin de o 'dağ aslanı' ile yaptığın şey normal değildi. Scott'ı kurt adama dönüştüren kişi kimse beni de dönüştürmesini istiyorum."

Rosa birkaç saniye ciddi olup olmadığını anlamak ister gibi ona bakarken sonunda komik bir şey söylemiş gibi kıkırdamaya başladı. "Sen ciddisin? Bence Eichen'a falan gitmelisin." Jackson sonunda sinirli bir ifade ile ona bakmaya başlarken kızın dizine yaslanmış olan kolunu tutarken onu kendine yaklaştırdı ve tehdit eder bir tonda konuştu. "Burada dalga falan geçmiyorum eğer istediğimi yapmazsan bu sırrınızı herkese anlatırım. Eminim bu kasabada kurtların varlığını bilen tek kişi siz değilsinizdir." Rosa kaşlarını çatarken boşta olan elini onun kolunu tutan elinin üzerine koyarken eline ısının geçmesine izin vererek çocuğun acıyla elini çekmesine sebep oldu ve konuştu. "Dinle Jackson şimdiye kadar sana bir şey yapmamış olmam bundan sonra yapamayacağım anlamına gelmiyor eğer burada birisini tehdit edebilecek biri varsa da o benimdir. Ayrıca bana emir verebileceğini de düşünme o kadar istiyorsan kendin alfayı bulursun ve o seni parçalara ayırmadan önce rica edebilirsin belki. Yani bir daha bana dokunmadan önce iki kere düşün yoksa bu kadar sakin kalmam."

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin