Bölüm: 13

28 3 3
                                    

Kiyoko ve Yachi bu bölümde olacaklar. Kiyoko'nun yaşı belli olmayan bir yaşa yükseltildi ve Yachi büyük ihtimalle yirmilerinde ve bir lisans öğrencisi. İyi okumalar.

Buraya gelmeden önce kendimi öldürmeliydim.

Akaashi tren istasyonunda etrafa bakındı. Cumartesi sabahı saat 7'ydi. Sadece çok erken değildi, aynı zamanda yağmur yağıyordu. Sinir bozucu, sıcak bir yaz yağmuruydu. Hava ağır ve nemliydi. Çok mecbur kalmadıkça kimsenin bile istiye dışarı çıkmayacağı türden bir havaydı.

Dışarıda böyle ıslanacağıma şu an evde Bokuto'yla ıslanıyor olabilirdim.

Sinirle kahvesini içti.

Niye buraya geldim ki?

Uzun boylu ve dağınık saçlı bir adam, suratında pis bir sırıtışla ona yaklaştı. Adam yaklaşık Akaashi'nin yaşlarındaydı ve objektif olarak bakarsa gayet çekiciydi. Üstüne düz vücudunu belli eden siyah bir tişört, dar ve siyah bir kot pantolon ve parlak kırmızı spor ayakkabılar giymişti. Yaklaştıkça Akaashi kulaklarında siyah küpeleri, sırtındaki çantayı ve pisliklikten piçliğe dönüşen gülümsemeyi gördü.

Uzaktayken ve o olduğunu bilmezken neredeyse sevimli gözüküyordu. Veya onu tanımasaydım.

Akaashi bardağını dudaklarından çekti ve dik dik ona baktı. İçinden bir ses uzanıp bardağın içindeki sıcak kahveyi suratına boca etmesini söyledi ama onun yerine bardağı geri dudaklarına götürdü, böylece konuşması gerekmezdi.

"Gerçekten gelmiş olman çok güzel." Kuroo mırladı.

İçeceği yine Kuroo'nun suratına fırlatmak istedi.

"Başka seçeneğim yoktu, değil mi?" Akaashi tükürürcesine konuştu.

Kuroo hafifçe çenesine vurdu ve mırıldandı, "Her zaman başka seçenekler vardır. Gerçi her zaman iyi seçenekler olmayabiliyorlar."

Akaashi sırıttı. "Bana mı söylüyorsun."

"Ama bu gün o günlerden biri değil! Bu iyi bir seçenek. Güzel bir gün olacak ve pişman olmayacaksın. Göreceksin."

Çok geç. Şimdiden pişmanım ve sadece kırk beş saniyedir birlikteyiz.

Akaashi öfkeyle kahvesini bitirdi. Kuroo sırıttı ve yakındaki bir içecek makinesine gitti. Akaashi sinirlerini yatıştırmak için telefonunu kontrol etti. Kuroo ona istasyona gelmesini söylemişti ama inatla nereye gideceklerini ve ne yapacaklarını söylemeyi reddetmişti. Daha da kötüsü, Akaashi o gün ne yapacağıyla ilgili Bokuto'ya yalan söylemek zorunda kalmıştı. Hazır yağmur yağıyorken Bokuto çocukluğuna dönmek ve Akaashi'yle birlikte evde oturup aburcubur yerken Little Shop of Horrors izlemek istemişti. Akaashi ona o gün ebeveynleriyle buluşacağını söylemek zorunda kalmıştı. Bokuto baya mızıldanmıştı ama Akaashi yarın da yağmur yağacağını söylemiş ve bunları yarın yapacaklarına söz vermişti.

Yine de. Bokuto'ya çoktan bir sürü konuda yalan söylemişti. Böyle bir konuda ona yalan söylemek istemiyordu. Yanlış geliyordu.

1 Yeni Mesaj

[Bokuto Koutarou]: Keiji! Bu gün ailenle iyi eğlenceler! Seni özleyeceğim! Yarın da yağmur yağması için tanrılara dua edeceğim! Güvenli git!

Akaashi aptal aptal gülümsemeyi engelleyemedi.

Benim için fazla iyisin Bokuto-san.

Bir kahve tenekesi Akaashi'nin yüzüne doğru itildi ve telefona olan görüşünü kapattı. Bir an irkildi, gözleri tenekeyi tutan Kuroo'nun elinden yüzüne çıktı.

The Sky and Guilt are the Only Feelings I Have LeftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin