Jungkook hasta olursa

34 4 0
                                    

Sabah sabah öğürme sesleri ile uyanmıştı Jimin. Uyanır uyanmaz kendini banyoda kusan Jungkook'un yanına attı. Jungkook midesinin bulanmasıyla uyanmış. Kendini banyoya atmıştı. Fazla yemek yemediği için bir şey çıkmıyordu ama midesi bulanıyor ve kusmak istiyordu. Bu durum giderek kötü oluyordu.

"Jungkook..... Jungkook hemen hastaneye gidiyoruz hemen."

Jungkook kendine gelmeye çalışarak kafa salladı. Yüzünü kaldırıp lavaboya yöneldi. Elini yüzünü yıkadı. Biraz öyle bekledi. Kendine gelince eli karnında odaya döndü. Jimin telefonla konuşuyordu. Muhtemelen babalarına haber veriyordu. Jimin'e baktığında hazırlandığını fark etti. Anlaşılan apar topar hazırlanmıştı çünkü tişörtü ters giymişti. Yorgunluğun el verdiği kadar güldü bu duruma.

"Ah tamam hyung anladım ben yanından ayrılmayacağım merak etme diyorum. Tamam. Aaa tamam dedim ya hyung. Görüşürüz "

Jimin telefonu kapattı ve Jungkook'a döndü. Yüzü solmuştu,bitkin duruyordu,eli karnının üstündeydi muhtemelen midesi bulanıyor du hala ayakta zor duruyor gibi bir hali vardı.

"Kook nasıl oldun? Bir yerin ağrıyor mu? Doktoru aradım geleceğimizi söyledim bizi bekliyor. Babaların da haberi var. Seokjin hyungun haberi yok hamile olduğu için endişelenmesini istemedim. Namjoon hyung da onu tek bırakmayacağı için sürekli tembihledi. Şimdi seni hazırlayalım çıkalım tamam mı?"

Jungkook Jimin'in herşeyi arka arkaya sıralayıp hızlı hızlı konuşmasına ve tişörtü ters giydiğini fark etmemesine güldü. Jimin endişelenince aklı uçuyordu sanırım.

"Ne oldu neye güldün?"

"Jimin tişörtünü ters gitmişsin ve endişelenince aynı babam gibi kafan karışıyor aklın uçuyor. Bunu biliyor muydun?"

Jimin kendine baktı gerçekten Jungkook'un dediği gibiydi. Tişörtü ters giymişti. Ayrıca kafasının karışık olduğu da doğruydu. Eli ayağına dolanıyordu. Sakinleşmeye çalıştı. Tişörtü çıkarıp düzeltti ve tekrar giydi. Sonra da Jungkook'a 'oldu mu' der gibi baktı. Jungkook da gülümseyip eliyle onayladı. Jimin gülerek sarıldı sevgilisine.

"Daha önce böyle bir şey başıma hiç gelmedi. Bu gibi durumlarda ne yapılır bilmiyorum. Seninle tanıştıktan sonra içimde adını bilmediğim şeyler oldu. Çok hızlı gelişti herşey. Sen benim için çok değerli oldun seni kaybetmek istemedim. Başına bir şey gelmesini istemedim. Korktum çok korktum. Dün ateşler içinde, demin ki halini görünce göğüsüm sıkıştı. Sana bir şey olmasından sana yardım edememek ten korktum."

Jimin çocukken ailesi onunla ilgilenirdi ama yataklara düşüp berbat bir hal alınca. Yani Jimin'in ailesinin onun hasta olduğunu anlaması için onunla ilgilenmesi için havale geçirmesi gerekirdi. Okulda bayılması gerekirdi. Sonra ailesi Jimin ile ilgilenir iyileşmesi için her şeyi yapardı. İyileştikten sonra da her şey eskiye dönerdi. Yine kavga gürültü olurdu. Jimin 12 yaşına geldiğinde Tae'nin yanına oynamaya gittiğinde bayan kim bazen yemek yapıyor olurdu. İşte Jimin o zamanlara bayan kim den yemek yapmayı öğrendi. Sonra da kendi yemeğini kendi yapmaya başladı. Dedesinin ve babasının ara sıra -zorla- verdiği parayı biriktirmeye başladı. İhtiyaçlarını öyle gidermeye başladı. Bir kaç yıl böyle devam etti. Daha fazla dayanamayınca da evden ayrıldı zaten.

Şimdi Jungkook ile tanıştığında başta onu pek umursamadı. Yeni arkadaşlıklar yapmak için zamanı yoktu. Çalışması gerekiyordu. Eğer arkadaşlık ilişkilerine girerse çalışmasını etkileyeceğini ve onu kötü etkileyeceğini düşündü. Fakat Jungkook çok etkileyiciydi. Onunla dans provaları yapmak bazen saçma danslar etmek Jungkook'un Jimin şarkı söylerken onu dinlemesi hoşuna gitmişti. Sonra aynı ev aynı okul. Hayatları birleşmişti. Jimin artık Jungkook ile olmak tan değil Jungkook ile olamamak tan korktu. Eğer Jungkook giderse yada ona bir şey olursa bunun kendisini derinden ve kötü etkileyeceğini düşündü. İlişkileri biraz hızlı gelişmiş olabilirdi ama bunun sebebi ikisinin de hayatlarını beraber yaşamalarıydı. İkisinin de birbirlerinin hayatlarında etkisi ve yeri büyüktü.

I Always Wanted -jikook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin