Kabus

1.8K 52 12
                                    

Halimenin anlatımından;

Son sınavımdan çıkmıştım ve moralim çok bozuktu .
Bu sabah Yağızın evinde uyandım ve uyandığımda oturduğu kanepede beni izlediğini görmüştüm.
Onu o halde görünce gülümseyip "Günaydın " dedim. Oda aynı tebessümle cevap verdi.

Kahvaltı yapmam için ısrar etse de kabul etmedim ve eve geçtim.
Duş alıp hazırlandım biraz tekrar yaptıktan sonra odaya geçip çantamı hazırladım.
Kapım çalınca gidip açtım.  Yağız gelmişti ama morali çok bozuktu.
"İyi misin Yağız " dedim. Başını olumsuzca salladı iyice merak etmiştim .
"Görev yerim değişti Halime bir ay boyunca Hatayda görev yapacam.

"Ama neden ne oldu" dedim söylediği şeyi kabul etmek istemeyerek.
"Şu geçen kaybolan eşya yüzünden " deyince başımı salladım.
Ondan ayrı kalmak şimdiden canımı acıtmıştı .
"Peki ne zaman gideceksin " dedim hiç gitmesini istemeyerek.
"Bugün akşama doğru  yola çıkacam" dedi.
"O kadar erken mi?" dedim dudak bükerek.
"Evet Halime maalesef ama bir ay sonra buradayım.  Hem ara sıra gelirim görmeye seni merak etme gerçekler çıkacak ortaya o zaman geri görevime gelirim " dedi.
Bende gülümsedim "Asıl ben gelirim yanına Hatayı gezeriz birlikte " deyince gülümsedi.
"Akşam bende seninle otogara gelicem" deyince kabul etti.

Sabah yaşadıklarımı hatırlayınca buruk bir tebessüm oldu dudaklarımda. Burada daha fazla dikilmeyip önce Miraya mesaj attım bugün işim var diye . Önce Yağız ile buluşup sonra kafeye gidecektim bugün davet vardı o yüzden bizimkiler yoktu davet için garsonluk yapacaklardı.
Kafe ise bana emanetti.
Bir saatçinin önünde durdum ve içeri girdim.  Yağıza saat alacaktım benden bir hatıra kalsın istiyordum.  Hep yanında taşımasını ve bakınca hep beni hatırlamasını.
Beğendiğim kemeri kahverengi bir saat aldım paketleyip durakta otobüs beklemeye başladım.
Nihayet otobüs gelince binip eve geldim .
Kıyafetimi değiştirip saçlarımı açtım aynada kendime baktım.  Hafif bir makyaj yaptım ve parfümümü  sıktım. 
Çıkmadan önce babamı aradım.  Konuştuk onunla evde olmadığı için annemle konuşamadım.
Kira parasını babam ödüyordu.  Kaldığım evin sahibi Yağızdı. Kirayı babam ona ödüyordu ama normal fiyatının çok altında fiyat alıyordu.
Başlarda itiraz etmek istesemde durumumuz ortadaydı zaten istese bile daha fazlasını  babam ödeyemezdi.

Son olarak ona aldığım hediyeyi alıp kapısının önüne geldim . Kapıyı çalınca Yağız kapıyı açtı ve bana o güzel gülümsemesini bahşetti.

"Hoşgeldin Halime gel bende seni bekliyordum . Çıkacaz birazdan " deyince içim bir buruk oldu . Yarın Yağız olmayacaktı ve ben onu göremeyecektim.
Kafamı salladım sadece ve içeri girip koltuğa oturdum.
O da içeri gelince yanındaki koltuğa oturdu  . Kafamı yere eğmiştim "İyi misin  Halime ne oldu sınavın mı  kötü geçti?" dedi.
Onu sevdiğimi bilmiyordu hala belki de üzüleceğimi düşünmemişti.
Kafamı olumsuzca salladım "Peki ne oldu " dedi.
"Sen.." dedim ama devamını getirmeme gözyaşlarım izin vermedi .
Yağız gelip önümde diz çöktü . Kafamı kaldırıp yüzüne baktım "Bir şey oldu Yağız ben bir enkazın altında kaldım ve hiç kurtulmam derken kurtuldum . Kalbim bir daha atmaz demiştim bu acı geçmez sanmıştım.  Bu yaralar kapanmaz ama bir mucize oldu.
Sen geldin merak etme dedin sardın tüm yaralarımı ben yere düşmüşken sürünürken aldın ve bir nimet gibi öpüp baş tacı yaptın.  Daha önce de sevildim ben çok sevildim ama bu kadar ağır yaralarım yoktu bende seviyordum.
Sen seni sevmeyen bir kadını her şeye rağmen sevdin yaralarını sardın.  Ve galiba bende sana aşık..." devamını getiremeden o girdi araya "Söyleme Halime düşün bu bir ay düşün.  Çünkü eğer o cümleyi söylersen bir daha sensiz yapamam biliyorum.  Beni gerçekten sevdiğini hissedersen gel bana. Ben uzun yıllar sensiz kaldım zaten ama bu seferkini kaldıramam " .
Dediğiyle kafamı salladım haklıydı onun canını yakmamalıydım.
Arkama bıraktığım paketi çıkarıp ona uzattım.
Elime bakıp " Bu ne Halime " dedi.
"Aç bakalım neymiş " dedim bende gülümseyip.
Kutuyu açıp baktı ve bana bakıp gülümsedi "Teşekkür ederim ama ne gerek vardı Halime" deyince sahte bir şekilde kaşlarımı çattım.
"O saat kolunuzdan çıkmayacak bu bir emirdir komiserim" dedim.
Ufak bir kahkaha atıp "Peki komutanın emredersiniz" deyince bende kahkaha attım.
Artık gitme saati gelmişti. Yağız taksi çağırmıştı arabası burada kalacaktı.

SAYE(İNTİKAM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin