Aklımdan çıkmıyor, gecelerimi hatta bütün günümü zehir ediyordu o ceset! Kimindi? O çocuğun olamaz o bana çok yardım etti, kendimi affedemem...
Eve geçmiş ve dinlenmeye koyulmuştum. Daha doğrusu dinlenmeye çalışmaya koyulmuştum. Annem sürekli beni kontrole geliyor fakat bir değişiklik olmadığını görünce üzgün olarak geri gidiyordu.
Ailem benim bu olayımı ayrıntılı
olarak bilmese de içime kapanık olduğumdan dolayı beni psikoloğa götürmekte kararlıydı. İlk başlarda korkularım devam etse de yavaş yavaş normal hayatıma döndüm diyebilirim. Psikolog bu olayı atlatmamın bilinç altımda kendim bitirmem gerektiğini yoksa kötü sonuclar doğuracağını söyledi. Fakat kim böyle bir durumu atlatabilir de ben kendi kafamda bitireyim?
PSİKOLOG SEANSLARIİlk görüşme: "'Neden?' diye hiç sordun mu ona ?" dedi sanki cevabını bilmiyormuş gibi.
"Sorsam da sizce cevap verecek miydi?" diye söyledim alaycı tavırla.
Güldü geçti fakat sanki biseyler biliyormuş gibiydi.İkinci görüşme: "Pekâlâ ilk görüşmeden sonra bir hafta geçti. Bu hafta nasılsın tatlım?" dedikten sonra bir an durgunlaşmıştım. Çünkü O'da bana böyle güzel kelimelerle sesleniyordu. Neyse konuşup şu kafamdakini bitirmem lazımdı.
"Hâlâ aynıyım. Değişen hiçbir şey olmadı ki tahminimce olacağını da sanmıyorum." dedim ve bir süre bunun üzerine konuşmuştuk.Üçüncü görüşme: İki görüşmeden sonra psikoloğa artık ısınmak belki daha iyi olur diye düşünmüştüm. Belki de iyi yapmışımdır.
"Evvett fıstık hayat nasıl gidiyor anlat bakalım! İki görüşme olsa da gayet iyiyiz bence demi güzelim?" normalde ısınma fikri varken şu kelimeler beni uzaklaştırıyordu kendisinden.
"İ-iyi yani anlatacak pek bişey yok bence." demiştim titrek sesimle.Korkutuyordu çünkü hâlâ o olayın etkisindeydim ve herkesin hoşuna giden kelimeler beni korkutuyordu. Psikoloğun kullanması zaten ayrı bir garipti.
Dördüncü görüşme: Üç görüşmeden sonra aslında görüşmeye pek hevesim kalmamıştı. Korkumu geçireyim derken daha fazla travma etkisi yaratıyordu resmen.
" Neden böyle duruyorsun?"
O an ayaklarımı stresten dolayı aşağı yukarı hızlıca oynatıyordum, tırnaklarımı stresten yiyordum.
"Ben... bilmiyorum yani." dedim ve sustum.Yedinci görüşme: Kendisinden korktuğumu anlamış olsa gerek. Kendisine artık pek bişey anlatmiyordum. Yani daha doğrusu anlatma gereği duymuyordum.
"Bugün geç bitiricez görüşmeyi tatlım." garip bir tavırla bunu demişti.Zaten korkuyordum yani daha ne kadar korkutabilir anlayamıyorum.
"Neden?" dedim çatık kaşlarımla.
Sustu. Hiçbir şey demedi. Sadece seansa devam etmemiz gerektigini ve bunun hakkında soru sormamam gerektiğini söyledi. "Pekâlâ siz bilirsiniz." diyip bende sustum.Kendisi konuşmadan benim konuşmayacağımı biliyordu fakat ısrarcı bir tavırla bana sorular sormaya ve görüşmeyi devam ettiriyordu.
On ikinci görüşme: Koskoca 3 ayı doldurmuştuk fakat benim hâlâ içimde şüphe vardı. Yaptığı hareketlere anlam veremiyordum, bilmiyorum ya.
"O kadar görüşme oldu benim sorunumu buldunuz mu?" dedim ve gözlerinin içine baktım.
"Senin sorununu çözmek için aramızdaki şu düşmansı kokuyu salmamız lazım be güzelim." dedi beni korkutarak.
"Üzgünüm fakat öyle bişey olacağını sanmayın." dedim tehditkar bir ses tonu ile. Daha sonra arkamı döndüm çıktım gittim.
O gün bugündür gittiğim bilinmez psikoloğa. Kimse bana bir anlam veremez hâle gelmişti. Şahsen bende kendime anlam veremiyordum. Yani neden? Her seferinde bu soruyu sorup duruyor fakat cevap bulamıyordum.
Aklımda dolaşan çocuğun sesi, halüsinasyonu, duruşu...
Fena hâlde kafamı bozmuştu.
Çok nadir de olsa rüyalarıma giriyordu o çocuk. Adını bile soramadan gitmişti. Gitti ama nereye gittiğini de bilmiyorum ki. Otur otur otur... Sabaha kadar ne yapacaktım ben. Ne uyku tutuyor ne de uyumayı istiyorum. Çok garip bı çelişki içerisindeydim. Çözüm bulmalı ama nasıl bilmiyorum. Herşeyin çözümünü aramaya başladım fakat artık akışına bırakmaya koyulmayı tercih ediyordum.Akışına bıraktım belki de kafam dağılır ve çocuğu görmezdim. Bir iki hafta gayet iyi geçti aslında. Fazla bişey kafasında olmayınca rahatlıyor insan. Normal arkadaşlarımla takıldım. Sinemaya gittik falan fistan işler. Bu duruma benden çok ailem sevinmişti sanırsam.
(iki haftalık aradan sonraki gün...)
Ahh! Keşke kafaya taksaydim da çözüm arasaydim diyeceğim gün çattı.
Dün gece bir rüya görmüştüm. Yani pek hatırlıyorum diyemem her şey parça parça geliyordu gün içerisinde. Sanki gün içerisinde yaptığım şeyleri rüyamda görmüşüm gibi oluyordu. Her neyse rüyama geçeyim.Boş bir oda , sessiz ve gereğinden fazla aydınlık...
Gözlerim kamaşıyor, yavaş yavaş açıyorum. Yeni doğmuş gibiyim. Elimi tutan birisi! "Kalk hadi ben geldim Cezzamın!!" dedi elimi tutarken.
Gözlerimi tam açtığımda çocuğu görmüştüm."Ama nasıl? S-Sen gözümün önünde yok oldun şuan nasıl karşımdasın?"
"Bundan sonra adımı bilmiş oldun desene! Ben senin cezzamınım!"
"O ne öyle ya nasıl isim bu?"
"Cellatınmış gibi düşün istersen birde! İlgi çekici, ruh emici, tek dost anlamını verdim ben kendimce. Güzel değil mi yoksa?"
"Güzel güzel de ne bileyim. Garip. Her neyse. Sana noldu?"
"Ah bende sana bunu aciklayabilsem ne güzel olurdu fakat şuan zamanı değil ve güzelim. Sadece seni özlediğimi bil yeterli."
"Noluyo, nerdesin..."
Derken uyanmıştım.Kendime gelmem uzun sürmedi fakat keşke daha uzun uyusaydim diye kendime söyledim.
Evin içerisinde sayıklamaya başlamıştım.
Cezzam, Cezzam, Cezzam...
Neydi bu?
İnternete yazıyorum yok kitaplarda yok! Nasıl bir kelime bulmuş anlamıyorum. Peki beni özlediğini söylemesi? Ayrı bir olay zaten o. Madem özlüyorsun yaşıyorsan yanıma gelsene!Kafayı yemiştim. Önce psikolog kafanı karıştırdı, tam rahatladım derken rüyamda bu çocuğu gördüm, üstüne üstlük isminin Cezzam olduğunu öğrendim ve en çokta sevindigim şey beni özlediğini söylemesiydi...
Sevgili okuyucularım,
Bu bölüm bu kadardı. Umarım sevmişsinizdir. İlerleyen bölümlerde ne olacak? Bende bilmiyorum cksmdkwmd. Her neyse lafı fazla uzatmadan yorumlarınızı ve oylarinizi bekliyorum.
SEVGİYLE, KİTAPLARLA KALIN İYİ OKUMALAR...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜLER VE YAŞANTI
Mistério / SuspenseNormal bir düzenden farklı hayata geçiş yaptım. Bu hayatın nasıl olacağına ben karar verdim diyemem. Üstesinden gelmek iyidir fakat ben gelemiyorum galiba. Tek dost yaptım yeni hayatımda. Herkese ürkütücü bana iyi geldiğini düşündüğüm; Ruhlar... B...