Areum, hissettiği gerginlik ile titreyen ellerini yumruk yaparak derin bir aldı. Bir süre kendisini sankinleştirmeye çalışsada işe yaramamıştı. Daha fazla beklemeyerek kapıyı tıklattı. "Müsaitim, gelin lütfen." Jim-na, her zamanki neşeli sesiyle konuştuğunda Areum, kapıyı açarak içeri girmişti. "Areum! Ne hoş bir sürpriz. Böyle gel lütfen."
Areum, kendisini neşeyle karşılayan kadına bakarak hafifçe tebessüm ederken baş selamı vermişti. "Muhabbet etmeye mi geldin?" Areum, alt dudağını ısırıp bakışlarını kaçırırken başını olumsuzca iki yana salladı. Kızın yatağına yakınlaştığında kucağında duran not defterini o'na doğrultarak okumasını bekledi. "Bana kıyafet seçmemde yardımcı olabilir misin? Yarın önemli biriyle buluşacağım."
Jim-na, gülümseyerek Areum'a baktı. "Seve seve. Kiminle buluşacaksın bakalım? Yoksa sevgilin mi?" Areum, bir kez başını salladığında Jim-na'nın gülüşü genişledi. "Ah, ne hoş!" komodinin üstünde duran telefonunu aldıktan sonra Areum'a baktı. "Gel böyle yanıma, internetten bakalım." Areum, kızın sağ tarafına geçerek telefonun ekranına bakmaya başladı. "En iyisi güzel bir elbise giyinmek. Randavu için harika bir seçim bence?"
Soru sorarcasına Areum'a baktığında genç kız onayla başını salladı. "Öyleyse elbiselere bakalım." bir süre kıyafetlere bakındıktan sonra Jim-na, aniden neşeyle bağırdı. "İşte bu! Eminim üzerinde harika duracaktır." Areum, Jim-na'ya bakarak kaşlarını havalandırdı. "Çok şirinsin, Areum." aniden duyduğu iltifat karşısında utanarak bakışlarını kaçırdı.
Arkadaş ilişkileri berbat olduğu için daha önce hiç hemcinsinden böyle bir iltifat duymamıştı. "Utanınca daha fazla şirin oluyorsun." Areum, başını hafifçe eğip kaldırırken dudaklarını oynatarak teşekkür etmişti. "Bu elbiseyi sipariş ediyorum. Altına lolita bir ayakkabı giyersin. Boynuna ve bileğine inci takılar, parmaklarına bir kaç gümüş yüzük. Harika!" Areum, gülümseyerek başını eğdi. Kendisini çok heyecanlı hissediyordu.
Heyecanlanmanın bu kadar güzel bir his olduğunu düşünmezdim. "Hallettim." Areum, not defterine yazdığı şeyi Jim-na'ya gösterirken gülümsüyordu. "Teşekkür ederim." Jim-na, neşeyle gülümsedi. "Benim için bir zevkti, Areum. İstersen yarın saçlarını ve makyajını yapabilirim." Areum, kaşlarını havalandırarak 'ciddi misin' dercesine Jim-na'ya baktığında kadın gülmüştü.
"Yarın kaçta buluşacaksınız?" Areum, kaşlarını çatarak başını kaşırken bir kaç saniye düşünceyle yere baktı. Bunu konuşmamışlardı. Genç kız söylemek istediklerini not defterine yazıp kıza uzatmıştı. "Bilmiyorum. O'nu konuşmadık." Jim-na, gülerek başını salladı. "Muhtemelen öğleden sonra buluşursunuz. Ben öğleden önce yanına gelip saçını ve makyajını yaparım." Areum, gülümseyerek başını sallayıp Jim-na'ya baktı.
Not defterine bir şeyler yazarak tekrar kıza doğrulttu. "Her şey için teşekkür ederim. Yarın görüşürüz." Jim-na, gülümserken elini kızın başını yerleştirip bir kaç kez patpatlamıştı. "Görüşürüz, hayatım." Areum, Jim-na'nın odasından çıkarak odasına geçtiği sırada telaşla banyodan çıkan Jungkook'u görmüştü. "Yine tek başına dışarı çıktın sandım." Jungkook, sıkıca kıza sarılırken rahatça bir nefes vermişti.
Areum, samimi sarılışa karşılık vererek ritimle Jungkook'un sırtını patpatlamaya başladı. Hissettiği korku yüzünden hızlanan kalbi yavaşça normal ritmine dönüyordu. Bir süre sessizce öyle durmuşlardı. Areum, yavaşça geri çekilerek işaret diliyle konuştu. "Dizlerin ağıracak." kaşıyla yere yaslı olan dizlerini işaret ettiğinde Jungkook, gülümsemişti.
Elini kızın saçlarına yaslayarak yavaşça okşarken gülümseyerek gözlerinin içine bakıyordu. "Sana sarılabildiğim sürece çektiğim acının bir önemi yok." Areum, başını olumsuzca iki yana salladı. "Benim yüzünden zarar göremeni istemiyorum. Ufacık olsa bile." Jungkook, çömeldiği yerden kalkarken gülümsedi. "Bana vereceğin tek ve en büyük zarar benden uzakta olmandır."
Areum, gülümseyerek kucağında duran ellerine baktı. O sırada Jungkook, kızın arkasına geçerek tekerlekli sandalyeyi sürmeye başladı. Odadan çıkarak aşağı-bahçeye inmişti. Bahçede dolaşmaya başlarken Jungkook, konuştu. "Yarın çok güzel bir kadınla randavum var. Oldukça heyecanlıyım." Areum, başını arkaya yaslayarak yüzümdeki hafif tebessüm ile Jungkook'a baktı.
Jungkook, kızın kendisine baktığını fark ettiğinde başını eğmişti. Tersten bakışıyorlardı. Areum'un gülüşü genişlerken işaret diliyle konuştu. "O kadında en az senin kadar heyecanlı." Jungkook, dudaklarını büzerken şirince yüzünü buruşturdu. "Eminim yarın bizim için çok güzel bir gün olacak."
.
.
.
.Bugün yine bir kaç bölüm daha atacağım takipte kal bebiş ♡
Öptüm seni şap şup muahh (:♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ikigai • jjk
Fiksi PenggemarTamamlandı- "Areum.. İsminin hakkını veriyorsun." '011723'