Seungminin günlüğü!
İlk sayfa...
Merhaba, sevgili günlük! Ben Kim Seungmin. Ve sen de anlatmak istediğim, ama anlatamadığım hislerimin ve yaşadıklarımın tercümanı olacaksın. Gerçi, pek bir şey yaşadığım söylenemez. 2 yıllık planotik bir aşkım var. Onu görmelisin, çok yakışıklı. Nereden mi tanıyorum? Tabi ki, okuldan. Ama o beni tanımıyor. Hatta... Okuldaki kimse beni tanımıyor. En yakın arkadaşım Felix ve abisi Minho hyung dışında. Kimseyle iletişim kurmuyorum. Kimse benimle takılmak istemez çünkü. Sebebi ise... Ben farklıyım. Diğer herkesten. Ve maalesef, bu iyi bir fark değil.
Konuşamıyorum. Ve astmayım. 7 sene önce geçirdiğim bir kaza sonucu kalıcı bir hasar aldım. Doktorlar ameliyat olarak tekrardan konuşabileceğimi söylediler. Ama bu ameliyat için en az 20 yaşımda olmam lazım. Ben ise henüz 18 yaşımı yeni doldurdum.
Aldığım hasara rağmen, kendi okulumda kalmaya devam ediyorum. Ailem bana çok fazla destek oluyor.Hoşlandığım çocuğa gelecek olursak... Adı Hyunjin. Hwang Hyunjin. 11'ci sınıf. 19 yaşında esmer bir genç. Belki de bir melek... Ama acımasız bir melek. Melek yüzlü bir şeytan. Dur, dur, bu çok kaba oldu. Bence o kötü biri değil. Yani yakışıklı. Tüm kızlar peşinde, ama hiç kimse onun umrunda bile değil. İletişim kurduğu çok az insan var. En çok Changbin hyung ve Chan hyungla zaman geçiriyor. Ara sıra kantine indiğimde onları hep birlikte görüyorum.
Keşke onunla konuşma fırsatım olsa... Ah, hayır! Ben konuşamıyorum... Unuttum... Yine... Hep onunla iletişim kurmayı hayal ediyorum ve her seferinde de konuşamadığım aklıma gelir.
Hyunjin tam bir sanat adamı. Çok güzel dans ediyor. Ayrıca ressam. Ve çok güzel şarkı söyler. Hatta rap bile yapıyor... O çok yetenekli... En son 11 yaşımda elime gitarını alıp şarkı söyleyerek çalardım... Ama o malum kazadan sonra gitarımı bir daha elime almadım. Belki de çalmayı bile unutmuşum... Ama biliyor musun, ben de çizim yapıyorum. Elbette, Hyunjin kadar güzel çizemiyorum. Benim çizimlerim onunkilerin yanında karalama olarak kalır. Ama yeteneksiz de sayılmam... Acaba... Acaba Hyunjin çizimlerimi görseydi, beğenir miydi? Benimle tanıştığında ön yargılı davranır mı? Tüm okul onu kendini beğenmiş zannediyor. Hatta onu elde edemeyen bir kız onun hakkında zorbalık iddiaları bile çıkarmıştı. Ama hiç birine itiraz etmedi. Umursamazca yaklaştı. Tabi, üstüne de alınmadı. Bu dedikodu okulda bir süre dolaştı. Daha sonra o kızın şizofren olduğu ortaya çıktı. Doğrusu, üzüldüm. Bir gün Hyunjinin yüzünden ben de şizofren ya da ruh hastası olmaktan korkuyorum...
Onu ilk defa 2 sene önce okullararası dans yarışmasında görmüştüm. Sahneye hakimdi. Sanki tüm koreografi ve müzik onun emirleri altındaydı. O müziğe değil, müzik ona ayak uyduruyordu. Akıcı ve temiz hareketleri, uzun ve yapılı bedeni, gözünün altında kuzey yıldızını temsil eden kahverengi beni, dolgun pembe dudakları, esmer saçları... Her şeyiyle mükemmel... Kendi kendime her gün onu övüyorum. Daha sonra aynada kendime bakıyorum. Sonra bakmak istemiyorum bir daha... Aşık olduğum çocuk bana layık olanın da ötesinde. Çok ötesinde. Kendisi gibi daha güzel bir kızı ya da daha yakışıklı bir erkeği hakediyordu.
O yarışma günü ben sahne arkasındaydım. Sahnede bir şaheserin dans ettiğinden habersizdim. Felix ve Minho hyung da dans edecekti. Felix onun yanında kalmamı istiyordu onlar sahneye çıkana kadar. Hyunjin solo dansını bitirip sahne arkasına indi. Ve hemen ardından Felix ve Minho hyung sahneye çıktı. Ben elimde içilmemiş bir su şişesi tutuyordum. Arkamı dönüp perdelere yöneleceğim sırada benden biraz uzun bir bedene çarptım. Normalden biraz daha kaygan olan zemin yüzünden kayıp düşecekken beni belimden tutmuştu. Boşta olan elim istemsizce omzundan tutmuştu. Bir vals sahnesi gerçekleştirmiştik istemsizce. Ben şaşkınca benden sadece bir kaç santim uzakta kalan yüzü incelerken o samimi bir tebessümle beni eski halime getirdi. Bana çarptığı için mahçup bir şekilde özür diledi ve saygıyla eğildi. Gerçekten, bu çocuk mu kendini beğenmiş? İnsanlar kıskançlıktan ne dediklerini bilmiyor. Ben dudaklarımı aralayıp bir şey söylemeye yeltendiğim sırada konuşamadığım aklıma geldi. Bakışlarımı yere indirdim. O esnada onunla bir cümle kurmayı o kadar çok isterdim ki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent Agreement ( Sessiz Anlaşılma) SeungJin/HyunMin
Fanfiction...Beni sevemez misin? Seni o sevdiğin çocuktan daha iyi öptüğüme ve sevdiğime eminim... Bana bir şans tanıyamaz mısın?...