BAĞIMLI

-1-

Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda damarlarımda etkisini hâla hissettiğim, uyuşukluk veren içki şişeleri yere düşmüştü.

Bir kaç şişe viski ile sızmışmıydım yani.

Belki sarhoş olurdum ama sızmazdım ki..

Ne olduğunu öğrenmek için uyuşukça bar koltuğundan kalktım ve tezgahın arkasındaki barmene doğru yavaş adımlarla yürüdüm.

Barmen 7/24 buradaydı ve ona sormak en mantıklısıydı..

Kendimde değildim ve başım dönüyordu. Bir yerlere tutunma ihtiyacı hissederken barmen tezgahının önündeki sandalyelerden birisine zar zor oturabilmiştim.

Barmen beni farkedince rahat tavrını bozmadan işini yapmaya devam etti.

Siyah deri ceketimin cebinden bir sigara çıkarıp yaktım. Bu beni biraz kendime getirirdi. Umarım..Sigaradan derin bir nefes çekip elime aldım.

Kalbimde hafif çarpıntılar vardı ve kaslarım hareket ettikçe ağrıyordu.

Sesimin sakin çıkmasına dikkat ederek "Viski de ne vardı?" Dedim.

"Hiçbir şey efendim, her zamankinden " deyip hemen yanımdaki sandalyeye oturan adama bir şey isteyip istemediğini sordu.

Bu sefer sesimi kontrol edememiştim "Herzamankinden ha.." deyip histerik bir kahkaha attım. Sigaramdan bir nefes daha çekerek "Buraya gel." dedim.

Ne olduğunu anlayamayan tavırlarıyla elindeki şişeyi tezgaha bırakıp yavaş adımlarla yanıma geldi, önümde durdu.

Barın bu katında çok kişi yoktu, geneli geceden kalmalardı. Sık geldiğim barlardan birisi olduğundan burada herkes beni çok iyi tanırdı.
Bu barda her türlü pislik vardır kumar, uyuşturucu, içkiler..
Çok para işliyordu bu barda..

"Efendim." dedi, yüzüme bakarak.

Elimdeki sigarayı masada söndürüp yere attım. Ayağa kalkmaya çalıştığımda kaslarımdaki mütiş ağrıyla tekrar oturmak zorunda kaldım. Her şey o kadar yavaştı ki hareketlerim, konuşmalarım..

Bu kalp çarpıntısı, ağrılar.. Bu terslikte bir iş vardı.

"Anlat" dedim kısık çıkan sesimle.
" Neyi efendim." dedi, kaşları hafif çatılırken.

"Neler oluyor burada, ne oldu bana??" Dedim.

"Viski içtiniz ve çarptı sanırım..Sızmıştınız. Bir adam oturdu yanınıza sonrasını bilmiyorum görmedim. yemin ederim."dedi.

Barmeni başımla onaylayıp bana barın çıkışına kadar eşlik etmesini söylemiştim.

Hava kararmak üzereydi ve her yerim ağrıyorken araba kullanamayacaktım.

Bardan çıkınca merdiven basamaklarından birine oturup deri ceketimden telefonumu çıkardım.
Hızla Çağın'ı tuşlayıp aradım.

Saniyesinde telefonu açınca "Çağın..her zaman ki barın önündeyim ge-gel." deyip telefonu kapattım.

Şimdiye kadar vücudumda hiç hissetmediğim bu his çok ımm değişikti. Kaslarım ağrıyordu ama içimde bi gevşeklik, rahatlık vardı.

Caddenin köşesinden dönen Çağın'ın ferrarisini görünce merdiven korkuluklarına tutunarak ayaklandım.
Yavaş adımlarla aşağıya indim.