Bölüm 9/Işık

30 2 0
                                    

Sabah kalktığımda neredeyse öğlen olmuştu. Tam depar atarak banyoya koşacakken bugünün cumartesi olduğunu hatırladım. Zıplayarak tavuk dansımı yaptım ve banyoya girdim. Suyu ayarlayıp biraz rahatlamaya çalıştım. 2 saat sonra ancak çıkabilmiştim. Bornozuma sıkıca sarınıp telefonumun yanına koştum.

12 Cevapsız Arama (Bilinmeyen Numara)

 1 Mesaj (Anan)

O anda donup   kaldım. Annem tamam da Azer beni arıyor olabilir miydi? Of ben bu belayı başıma nereden almıştım ki? Hiç kabul etmeyecektim. Mal Beste. Sen hangi akla hizmet kabul ettin ki? İnşallah duş alırken götüm başım soğuk fayanslara değer. Sübhaneke dinimiz amin.

Annem bana dün ki yaşananlardan dolayı kendine dikkat et temalı bir mesaj atmıştı. Acaba yurt dışından ne zaman döneceklerdi?

Hemen üzerime açık renk dar kot pantolonumu ve kırmızı üzerinde freedom yazan kısa kollu tişörtümü giydim. Kapım çalınca "Girin!" diye bağırdım. Üstüme Melodi atladı ve konuşmaya başladı "Sen iyi misin lan!? Ne kadar korktum biliyon mu? İnsan bi haber verir 'Acaba bu beni merak etmiş midir ?'  diye. Ama yok.Neden çünkü ben kimim ki?" üzerimden kalktı sırtını döndü ve trip atmaya başladı. Onun sırtına dokundum ve döner dönmez sarıldım. O da bana sarıldı. Böylece barıştık. Melodi yatağımda zıpladı "Hadi hepsini anlat!" diye mızmızlandı. Bazen içine şempanze mi kaçtı diye merak etmiyor değilim tabii. Sakince karşıdaki koltuğa oturdum ve anlatmaya başladım.

"İşte biz bununla lunaparka gittik. İlk hız trenine bindik-o düşme kısmını ve iddiayı anlatmadım. Şimdi heyecan ve telaş yapıp geberir – Ondan sonra korku trenine bindik. Tabii ben direndim ilk. Sonra beni kucağına alıp oturttu ve kendisi çıktı.Tren hareket etmeye başladı. Bağırdım filan ama tınlamadı bile. Tren tünelin ortasında durdu. Benim tabi karanlık korkum var. Her yer zifiri karanlıktı. Sonra Aras'la Ayaz beni kurtardılar filan. Yani çok bir şey yoktu canım." Palavra şu rutin hayatımda yaşadığım tek büyük olay."Ya hiçbir şey yokmuş Beste. Tabi biz bunları her gün yaşıyoruz zaten. Her gün birileri bizi korku trenine kilitliyor sonra da yakışıklı bir çocuk gelip bizi kurtarıyo.Psikopatız ya biz.Te Allah'ım ya." Cevabına karşılık gözlerimi devirdim.

Bir ara ona şu ışık meselesini anlatmayı düşündüm ama sonra vazgeçtim. Şimdi korkar falan. Aslında o ışık olmasaydı ben o kadar uzun süre kalamazdım zaten. İlginç olan şu ki ışık bana git gide yaklaşırken bir anda söndü ve Ayaz'ın bağırışı duyuldu. El feneridir o ya.Ben ne saçmalıyorum. He sonra da Ayaz öcü , hayalet ya da cin çıkacak beni yiyecek filan.Bazen aklıma gerçekten şaşıyorum.

Melodi bize içecek bir şeyler söylemek için Zehra Hanımın yanına indi. Misafirperverlikte son nokta. Ben Türk değil miyim acaba ? Hayır hiç misafirperver değilim de. Kapıyı tekme atarak açtığında irkildim. "Ne oldu korktun mu kız?" diye dalga geçince "Ben!  Korkmak. Lütfen yani. " "Değil mi Bestecim sen, korkmak." Dedikten sonra kahkaha attı.İçecekleri masaya bırakınca yastıklardan birini kafasına fırlattım. O da benim kafama. Savaş başlayacak gibiydi ki ben yastık savaşından nefret ederdim. O yüzden beyaz donumu çıkarıp havada salladım ve ateşkes ilan edilmiş oldu.

 Biz konuşurken bir ara pencere tıklatıldı,gittim baktım ama kimse yoktu ,yerde duran kolye dışında. Kolyeyi yerden alıp inceledim. Üçgen şeklindeydi ve üstünde yazılar yazıyordu. Zinciri ve kendisi gümüş rengindeydi ve çok parlaktı. Kopçası paslanmış gibiydi. Aslında bayağı havalı duruyordu. Onu pantolonumun cebine atıp içeri girdim. Bu kolyeyi gerçekten sevmiştim. Eski bir havası vardı ve takmak için can atıyordum. Kolyeyi elime alıp parladığını ve yazılarının hareket ettiğini görene kadar.


VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN

MULTİ BİRAZ GEÇ GELECEK AMA GÜZEL GELECEK

MULTİDE BESTE'NİN KOLYESİ VAR

MULTİ BİRAZ ALAKASIZ OLDU AMA İNANIN DÜZGÜN GÜMÜŞ KOLYE BULANA KADAR ALLAH CANIMIZI ALDI CİDDEN

YORUM ALMAYI UMUYORUZ ÇÜNKÜ YORUMUN VERDİĞİ MORALE CİDDEN İHTİYACIMIZ VAR

İLK YORUMA EN GÜZEL BÖLÜMÜ İTHAF VAR!

İZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin