AH ŞU GÜNLER Bİ BİTSE

73 14 5
                                    

Havanın soğukluğunu aldırmadan yine her zamanki gibi balkonda elimde kahvem ve kitabımla oturuyordum.Aslında seviyordum yaşadığım her şeye rağmen mutlu olabilmeyi,aslında artık mutluluk büyük şeylerde aranıyor,çok yanlış.

Babamı kaybettiğimden beri  yalnız yaşayan biriyim.Erkek olmam bazen hiçbir şeyi değiştirmiyor.Eski okulumda çoğu kız peşimde olmasına rağmen hala mutsuzdum.Eskiden yeri gelince gülerim,ağladım ya şimdi? hissizleştim.Değerli amcam beni mutlu etmek için elinden geleni yapmaya çalışıyor,ona okula gitmek istemediği mi defalarca söyledim fakat ne anlıyordu nede anlamak istiyordu.Evet sizinde anladığınız  gibi beni yeni okula yazdırmış.Özel lisede okumayı sevmediğimi bildiği için beni normal bir devlet lisesine yazdırmış.


Aslında yeni kişiler bana iyi gelebilirdi yani belki, denemek lazım tabi ki.

-Eren bi bakar mısın?

-Tabi amca geliyorum hemen diyip amcamın yanına oturdum, dinliyorum?

-Senin hakkında bir karar aldım,umarım kızmazsın?

-Sana elbette kızmam, senin yaptığın her şeye güveniyorum.

-Heeyt koçum benim be diyip gülümsedi,bende ona karşılık verdim,  ee amca nedir şu aldığın karar?

-Senin anneni buldum evlat ve tabi istersen anneni de bu eve getiricem, dediği anda resmen kalp krizi geçirmiştim, o kadar mutlu olmuştum ki.

-Ne ne ne şaka  mı yapıyorsun? amca lütfen bana doğruyu söyle, nerede annem? onu görebilir miyim?

-Dur, yavaş ol kerata, işler bildiğimiz gibi iyi değil.

-Ne demek iyi değil?

-Annen hasta, farkındayım çok açık sözlüyüm fakat zaten gördüğünde anlardın.

-Ne demek hasta? nasıl bir hastalık bu?

-Kanser 

-Peki tedavi olmuş mu hiç? diye sorarken göz yaşlarım yanaklarımda dans ediyordu.

-Evet tabi ki olmuş, ama hastalığı ilerlediği için şuan sadece ilaç kullanıyor.

-Onu görmek istiyorum diyip, gözlerimi kapatıp, elimle yüzümü kapattım.

-Gel evlat...


---------------------------------------------------------------------------------------------

Bir evin bahçesine doğru yürüyorduk, bahçe oldukça geniş ve güzeldi, çift havuzu ve rengarenk çiçeklere sahipti, amca kimin evi burası nereye geldik?

Annenin evi, sen küçükken de hep bu villadaydılar, babanın anıları olduğu için annen satmak istememiş, hadi gel içeri girelim.

Uzun bir koridoru geçtikten sonra amcam kapalı bir kapıyı açtı, içeride saçları, kaşları, kirpikleri dökülmüş bir bayan vardı, yaklaşık 30,32 yaşlarında görünüyordu, bu benim annem miydi yoksa?

Amcam söze başladı, nasılsın Ceyda?, demek Ceyda idi ismi.

Teşekkür ederim iyiyim dedikten sonra ağlamaya başladı ve şunu sayıklıyordu bu omu?

Galiba benden bahsediyordu evet   benden, annemm deyip  sarıldım, öptüm, kokladım, ağladım.

Bana yaşadıklarını anlattı, o kadar ağladım ki gözlerim şişmişti.

Amcam,  ee evlat annenin yanına taşınmak ister misin?

Tatatabii ki diye kekelemiştim, tamam o zaman ben gidip eşyalarını getireyim sende annenle yalnız kal, tamam amca görüşürüz.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


umarım beğenmişsinizdir...


ZORLU HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin